Kayıtdışı ekonominin ilacı e-Dönüşüm
Kayıtdışı ekonomi dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun. Bu sorunun önüne geçmek için e-Dönüşüm çözümlerini kullanan devletler, ekonomilerine daha şeffaf bir yapı kazandırırken, kayıtdışı ekonominin önünü de önemli ölçüde almayı başarıyorlar.
Devletin e-Dönüşüm sürecine öncülük etmesinin ve bu konuda zorunluluklar getirmesinin pek çok önemli nedeni olduğu ifade eden e-Logo Genel Müdürü Cahit Güvensoy, bunların başında sürecin “kitlesel dönüşüm” gerektiriyor olması ve diğer gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmamak için Türkiye’nin rekabet gücünü artırmanın şart olduğunun altını çizdi. Güvensoy sözlerine şöyle devam ediyor:
“2013 için yapılan tahminlere göre, Avrupa’nın yıllık fatura hacmi 33 milyar adet, e-Faturalaşma oranı ise yüzde 33 seviyesinde. Bu süreç başlamadan önceki duruma göre 1,7 milyar adet gibi çok daha düşük bir fatura hacmine sahip ülkemizde ise bu oran yalnızca yüzde 0,05’ti. Sanıyorum ki bu rakamlar bize, kat etmemiz gereken yolun uzunluğu hakkında fikir veriyor.
Bu sürecin başlamasıyla gelinen noktada; GİB’nın beyan ettiği rakamlarla 2015 itibariyle yıllık 130 milyon olan e-fatura adedinin 2016’da 500-600 milyona çıkacağı öngörülmekte. Bu rakamdan çok daha etkili olabilecek bir başka unsur ise e-arşiv sistemine geçiş olacak. Zira bireylere ve e-fatura mükellefi olmayan şirketlere de elektronik fatura düzenlenmesini sağlayan çok daha yaygın kapsamlı e-arşiv uygulaması aslında zorunluluk dışında geçiş yapan firmalarda maliyet ve çeviklik açısından çok yararlı olup, geçiş hızına bağlı olarak yukarıdaki rakamların da hızlı değişimine tanık olacağız.
Kasım 2015 itibarıyla Türkiye’de 20 bin 250 işletme e-fatura kullanımına geçti. Her ne kadar firmalar tüm faturalarını elektronik olarak göndermese de, kendilerine yollanan elektronik faturaları almak ve sistemlerine işlemek zorunda. Birçok kurum, ekosisteminde bulunan ve e-fatura kullanımı zorunlu olmayan işletmeyi de elektronik fatura kullanımına teşvik ediyor. Bu sebeple sistemin ve sektörün ihtiyaçlarına göre gelişmekte olan e-dönüşümün 2016 yılında da ekonomimizin gündeminde kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz.
Mali kanunların uygulanması aşamasında, sahadaki işleyişin bu kurallara göre yürüyebilmesini sağlamak açısından e-dönüşüm önemli bir başarı sağlayacak, üstelik hem devletimiz hem de mükellef açısından. Zira denetime ve işleyişe esas konularda artık doğrudan işlem yapılırken kontrol ve düzeltme imkânı sağlayan otomatik müdahaleler sağlanmış olacak. Bu konuda ilk akla gelen, karşı tarafa posta yolu ile fatura ulaştırmaya çalışıp, red/kabul cevabını uzun efor ve dönemler sonrasında almak yerine GİB hakemliğinde hemen ve zahmetsiz yapabilme imkanı bile tek başına çok büyük bir adım. Türkiye, e-dönüşüm sürecine, dünya örneklerine kıyasla geç başlamış olsa da, alışılagelmiş çevikliğiyle dünya ortalamasını hızla geçme yolunda bugünlerde.”