Açık sistemde bütünsel fayda Albatros’la geldi
Albaraka Türk, küresel ve yerel hedefleri için kapsamlı bir bilişim yatırımını ‘açık sistemler’ odağında hayata geçirdi.
Albaraka Türk, bilişim altyapısını tamamen değiştirecek bir sisteme yılsonu itibariyle geçiş yaptı. Yaklaşık üç yıllık çalışmanın sonucu olan ‘Albatros’ isimli proje, aslında Simurg Programı'nın içindeki BT projelerinden oluşan bir bölüm. Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Ali Tuğlu, proje süreci ve hedefledikleri faydalar konusunda sorularımızı yanıtladı:
Albaraka Türk, bilişim altyapısını nasıl bir öncelikle yenileme kararı aldı?
Katılım bankacılığında sektörün ilk bankası olan Albaraka Türk, 30 yıllık tarihi içinde sürekli gelişmiş bir teknolojik altyapıya sahipti. Ancak altyapının geliştirilmesinde kullanılan teknolojinin açık sistemlere taşınması zaman içinde bir gereksinim olarak ortaya çıktı. Albaraka’nın dönüşüm projesi olan Simurg kapsamında, ‘Ana Bankacılık ve Çevresel Sistemlerin Dönüşümü’ de bu şekilde projenin temel yapıtaşı oldu. Açık sistem mimarisi ile desteklenen altyapı, tam da istediğimiz şeydi. Albatros Projemizle bunu hayata geçirdik.
Bu yatırımda öne çıkan başlıklar neler? Hangi alanlarda yatırım söz konusu?
Hemen hemen bir bankanın altyapısında olan her şey değişti. Biz aslında 19 Haziran gecesi, 5 saat içerisinde, bir bankanın tüm altyapısını kapatıp, onun tüm verilerini ve akışlarını koruyarak, yepyeni bir bankayı açtık. Buna tüm sunucular, terminaller, veri saklama üniteleri, veri tabanları, tüm ana bankacılık altyapısı, tüm ödeme sistemleri altyapısı, tüm kanal altyapısı dahil. İnanılmaz bir dönüşüm oldu. Sektörde bu ölçekte bir dönüşüm projesi bildiğim kadarı ile yaşanmadı. 208 şubesi ve 30 yıllık geçmişi ile bu ölçekte bankalarda genelde fazlandırılmış ve daha uzun zamana yayılmış projeler tercih ediliyor. Bizim, hem o kadar fazla zamanımız yoktu hem de fazlı yaklaşımın bize ve banka kullanıcılarına oluşturacağı ek yüklerden dolayı bu yaklaşım benimsendi.
Proje ne kadar sürdü?
Projemiz 2 yıldan kısa bir sürede hayata geçirildi. Bu yola çıkarken amacımız, teknoloji partnerimiz ile beraber gerek Türkiye’de gerekse dünyada fark yaratacak bir katılım bankacılığı paketi oluşturmaktı. Partnerimizin konvansiyonel bankacılıktaki birikimi ve bizim de katılım bankacılığındaki yerimiz düşünüldüğünde, ortaya güzel bir ürün çıktı.
Yeni altyapınızın kurumsal yapıya ve müşteri ilişkilerine nasıl bir fayda sağlamasını bekliyorsunuz?
Öncelikle müşterilerimizin hemen fark edeceği yenilikler var. Kanallar tarafındaki ürün ve hizmet çeşitliliğimiz çok üst düzeye geldi. İnternet bankacılığı, ATM’ler, mobil şubemiz, çağrı merkezi fonksiyonlarımız, hemen hemen hepsi müşterilerimizin beklentilerinden fazlasını karşılayacak düzeyde. Özellikle ATM’lerimizde, bankamız ile henüz çalışmayan, potansiyel müşterilerimize yönelik çok sayıda yeni özellik var. Müşterilerimizin şubeye gelmesini gerektirecek işlem setleri ciddi anlamda azalmış oldu. Bunun yanı sıra iç kullanıcımıza yönelik çok sayıda yeni özellik, raporlama fonksiyonları, kullanım kolaylıkları yine kazanımlar arasında.
Bu yeni altyapının BT grubu açısından faydaları neler?
BT grubu açısından bakıldığında çok önemli bir kazanım var: Açık sistemlere geçişle beraber, yeni çözümleri kullanma, geliştirme ve entegrasyon anlamında daha fazla fırsatlarımız olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca açık sistemlerle çalışmak, insan kıymetini bulmak ve geliştirmek anlamında elimizi rahatlatıyor.
Bundan sonrası için hedef nedir?
Dünyanın en iyi katılım bankası olmak. Albaraka, 12 ülkede bankacılık yapan büyük bir uluslararası grup. Albaraka Türkiye de grubun amiral gemisi. Simurg projesi ile belirlenen hedef, bizler için temel motivasyon oldu. Çok sayıda projemiz, fikrimiz ve enerjimiz var. Bundan sonraki dönemde, hedefimize ilerlemek istiyoruz.