Sorunlar birçok disiplinin birarada çalışmasını gerektiriyor
Ankara Teknoloji Transfer Ofisi, üniversite sanayi işbirliğinin artırılması yönündeki çalışmalarını hızlandırdı.
Ankara TTO Yöneticisi Prof. Dr. Atila Yücel, ana hedeflerinin; kurumsal yaklaşımlar ve stratejilerle bir plan çerçevesinde hareket etmek olduğunu vurguladı. Üniversite, savunma sanayi ve sanayi odası kariyerinin ardından üniversite-sanayi iş birliği deneyimlerini Ankara TTO’ya aktaran Prof. Dr. Atila Yücel, üniversitelerin gerçek anlamıyla güçlerini sanayiye yansıtamadığının altını çizdi.
Yücel, “Biz de Ankara Üniversitesi’nin dışarıya davranışını şekillendirmeye çalışıyoruz. Sorunlar artık birçok disiplinin birarada çalışmasını gerektiriyor. Üniversitelerdeki en büyük eksiklik de; bir arada çalışma kültürünün, geleneğinin olmaması. Dolayısıyla biz de bunu güçlendirmeye çalışıyoruz. Hocaları bir arada çalışmaya teşvik ediyoruz. Öncelikle üniversitemizin güncel olarak güçlü olduğu alanları tespitle yola çıktık. Güçlü alanları da daha çok disiplinlerarası ekipleri bir arada tutabilen alanlar olarak görmeye çalıştık.” açıklamasını yaptı.
Bu güçlü alanları 5 başlıkta toplayan Yücel, konuşmasına şöyle devam etti: “Biyoteknoloji en güçlü olduğumuz alanlardan. Türkiye’nin ilk, en köklü biyoteknoloji enstitüsüne sahibiz. Yine kök hücrede de Türkiye’nin ilk enstitüsü bizde bulunuyor. Burada ulusal ve uluslararası projelerde çalışılıyor. Gıda alanındaki gücümüz; Türkiye’nin en eski ziraat, veterinerlik fakültelerinden kaynaklanıyor. Sinir bilimleri alanında da tıp, veterinerlik, dil-tarih gibi birçok fakültemizden öğretim üyelerimiz ortaklaşa faaliyetler yürütüyor, beyin araştırmaları yapıyor. Beyin Araştırmaları Merkezimiz de var. Su Yönetimi de önümüzdeki dönemde çok önem kazanacak bir alan. Doğal kaynakların korunması, atık suların ve su havzalarının yönetimi, sulak alanların yönetimi, atık suların zararsız hale getirilmesi gibi birçok konuda çalışan güçlü bir ekip mevcut.”
Patentlerin ticarileşmesinde akademisyenlerimize yardımcı oluyoruz
Tüm bu güçlü alanların yanı sıra hızlandırıcı teknolojiler konusuna da ayrıca değinen Yücel, “Hızlandırıcı Araştırma Uygulama Merkezimiz bulunuyor. CERN’de olduğu gibi belirli tür araştırmaları yapabilmek için parçacıkları, elektronları hızlandırmanız gerek. Gölbaşı’nda kurulan bu merkez, Türkiye’nin ilk hızlandırıcısı olacak. Savunma sanayi dahil pek çok sektöre hizmet verebilecek. Süper İletken Teknolojileri Araştırma Uygulama Merkezimiz de mevcut. Özellikle manyetik malzemeler üzerine çalışmalar yapılıyor” dedi.
Ankara TTO’da Ankara Üniversitesinin teknolojik bilgi birikimini değerlendirmek, bunu özel sektör ile kamu kurum ve kuruluşlarının kullanımına sunmak ve bu birikimin artmasına katkı sağlamak için çalıştıklarını söyleyen Yücel, tüm ulusal ve uluslararası proje destek programlarına yapılacak başvurularla ilgili olarak bilgilendirme, proje yazım ve yönetim desteği vermek için çalıştıklarını kaydetti. Yücel, “Ortak Ar-Ge projesi gerçekleştirmek için özel sektörle, kamu kuruluşlarıyla bağlantı sağlıyoruz. Bu kuruluşlarla proje geliştirilmesine ve teklif hazırlanmasına yardımcı oluyoruz. Çalışmalarda doğan fikri sınai mülkiyet haklarının yönetimine ve lisanslamasına destek oluyoruz. Bu kapsamda özellikle patent başvurusu için gerekli işlemlerde ve alınan patentlerin ticarileşmesinde akademisyenlerimize yardımcı olmak da çalışmalarımız arasında. Ar-Ge çalışmaları sonucunda çıkan konu ve ürünlerin geliştirilmesi, üretilmesi çalışmalarının yapılması amacıyla Teknoloji Geliştirme Bölgemizde firma kurulmasına yardımcıyız. Ön kuluçka veya kuluçka merkezinde ofis, çalışma alanı sağlamak veya projeleri ANKÜR aracılığı ile gerçekleşmek için köprü görevi görüyoruz” şeklinde konuştu.
Arayüz görevi üstlendik
Yücel, Ankara TTO olarak üniversite-sanayi iş birliğine savunma sanayi ile başladıklarını ifade ederek “Büyük sanayi kuruluşlarıyla temaslarımız, proje geliştirme çalışmalarımız sürüyor. Disiplinlerarası daha köklü projelerde yer almak, onlara katkıda bulunmak istiyoruz. Aselsan, Havelsan, TAİ ile ilişkilerimiz yürüyor” dedi. İlaç sektörüne de ayrıca vurgu yapan Yücel, “İlaç da disiplinlerarası çalışma gerektiriyor. Koordinasyon içinde sanayinin hizmetine Ar-Ge hizmeti veriliyor. Her konuda stratejiler geliştiriyoruz. Biz ne isteyeceğiz, hedefimiz ne? O hedefe ulaşmak için nasıl bir yöntem izleyeceğiz? Öncelikle bu hazırlıkları yaparak yola çıkıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de bu çalışmalara devam edeceğiz” ifadesini kullandı. Ankara TTO olarak Ankara Üniversitesi akademisyenlerinin bilgi ve teknolojik birikimlerinin, kamu ve özel sektör tarafından kullanılmasında, ekonomik değere dönüştürülmesinde arayüz görevini üstlendiklerine dikkat çeken Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz çalışmalarımızı kurumsal yerlerle götürüyoruz. KOBİ’lerimiz de çaba içinde. Onları da harekete geçirmenin gerekliliği bilinciyle, KOBİ’lerin üyesi olduğu organize sanayi bölgeleri yönetimleriyle çalışıyoruz. Öncelikle talep var mı; bunu görmek gerekiyor. ‘Her sanayiciyle iş birliğimiz var’ yaklaşımının gereği yok. Çekingenlik olan noktalarda, TTO kapı açıyor. Bu durum akademisyenlerle, sanayicinin karşılıklı isteğiyle olur ve bu da karşılıklı bir çıkar ilişkisidir. Güven unsuru da bu noktada çok önemli. Bunu oluşturmak bizim görevimiz.”
Yücel, öğrencilerin ve öğretim üyelerinin girişimciliğinin artırılmasının önemine de dikkat çekerek 2016’da Girişimcilik Sertifika Programı’nı, Ankara Üniversitesi’nde açacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Atila Yücel ana hedeflerinin; kurumsal yaklaşımlar ve stratejilerle bir plan çerçevesinde hareket etmek olduğunu yineleyerek şunları aktardı: “Stratejilerimizi hedef bazında koyuyoruz. Yönetimi o şekilde arkamıza alıyoruz. Yönetimin ilgisi olmazsa bunlar yürümez. Burada tematik çağrılarımız oluyor. Diğer teknokentlere göre avantajımız var, mekânsal olarak yapılanmaya müsaitiz. Diğerlerinde bu alan yok. Savunma sanayi için ciddi olarak odak noktası haline geleceğimizi ümit ediyoruz.”