Doğaya karşı daha duyarlı olmalıyız
Dünya giderek yaşlanıyor, grileşiyor ve kaynakları tükeniyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artan teknolojik atıklar, insanoğlunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve buna bağlı olarak doğal kaynakların son derece kontrolsüz bir şekilde tüketilmesi dünyayı içinden çıkılmaz bir kısır döngünün içine çekerken, bu kısır döngünün önüne geçilmemesi durumunda gelecek nesilleri oldukça zor günler bekliyor.
Konumuz olan baskı teknolojilerine gelecek olursak, birçok kurumun, şirketin ve bireysel kullanıcının gerek ofislerinde gerekse de evlerinde kullandıkları teknolojilerin, dünyanın ekosistemi üzerindeki etkisinden bihaber olduğunu görüyoruz. Oldukça basit görünen bir toner bile hem insan sağlığı hem de ekolojik denge açısında büyük bir tehdit unsuru olarak dikkat çekiyor.
Bu noktada dijitalleşme ile birlikte evrak ve doküman yönetim sistemlerinin daha çok dijital ortama kayması, ekolojik denge açısından rahatlatıcı bir unsur olarak öne çıksa da artan iş hacimleri, şirketleri ve kurumları bu konuda daha somut adım atmaya yöneltiyor.
Ortak kullanım doğayı kurtarır
Bu noktada baskı teknolojileri üreticilerinin sürdürülebilir bir ekolojik denge oluşturabilmek için atmaları gereken önemli adımlar var. Hali hazırda birçok üretici bu konuda önemli yatırımlar yapsa da, sürdürülebilirlik konusunda halen önemli eksikler söz konusu. Bunun başında da elbette bilinç yer alıyor. Kurumsal yapılarda neredeyse her departmanın kendine ait bir yazıcısı bulunuyor ve bu yazıcılar gün içerisinde birçok defa gereksiz bir şekilde kullanılabiliyor. Bu doğrultuda normal ömründen çok daha hızlı bir şekilde tükenen tonerler, atık sınıfına girerek ekolojik denge açısında büyük bir tehdit unsuru olmaya başlıyor. Yeni bir tonerin üretimi için harcanan enerjiyi de düşündüğümüzde şirketlerin ve kurumların bu konuya çok daha hassas bir şekilde yaklaşmaları gerektiğini görebiliyoruz.
Bu noktada özelikle kalabalık ofis ortamlarında çalışanları ortak yazıcı kullanımına teşvik edecek şirketler ve kurumlar toner giderlerini azaltarak ekolojik dengenin sağlanmasına önemli bir katkıda bulunabilirler. Bununla birlikte kullanım ömrünün tamamlamış ve tükenmiş tonerlerin geri dönüşümü sağlayacak şirketler, bu sayede doğaya önemli ölçüde katkıda bulunabilirler.
Baskı teknolojileri üreticileri açısından baktığımızda ise, üretilen cihazlarda kullanılan teknolojilerin doğal denge açısında büyük farklar yaratabildiğini görüyoruz. Karbon emisyonlarını düşürmek, Petro-kimya kaynaklarını olabildiğince azaltmak, atık madde dönüşümünü sağlamak gibi unsurları sağlayarak çevreci bir politika izleyebilecek üreticiler bu sayede, çözüm sundukları şirketlerin de ekolojik dengeye aynı oranda destek vermesini sağlayabiliyorlar.
Tonerler çözücü madde içerdiklerinden dolayı tehlikeli atık sınıfında yer almaktadır. 1 ile 10 mikron arasındaki toner tozu nefes alırken kolayca ciğerlere ulaşabilmektedir ve bu yüzden kanser ve astım hastalığına yol açabilmektedirler. İnsan sağlığına da zararları olan tonerler, doğru süreçlerden geçirilerek, geri dönüşümü sağlanmalı, böylelikle hem insana hem de doğaya olan zararı ortadan kaldırılmalıdır.
Kağıt kullanımını azaltan teknolojiler
Toner üreticilerinin, şirketlerin ve kurumların petrokimya ürün kullanımını azaltmaları doğa için oldukça verimli bir hamle olarak göze çarpsa da, bu hamle ekolojik denge için tek başına yeterli olmuyor. Kağıt tüketimi, beraberinde dikkatsizce yok edilen ormanlık alanları ifade ettiği gibi, bu durum ekolojik denge açısından oldukça tehlikeli bir hal almaya başladı. Son dönemde bu konuda önlemler alınmaya başlansa da, ormanlık alanlarda yaşanan ağaç tüketimi doğa için tehlike çanlarının tekrar çalması anlamını taşıyor.
Ofislerde, iş yerlerinde ve evlerde gereksiz şekilde yaşanan kağıt tüketimi de ile birlikte oldukça gelecek nesiller için oldukça tehlikeli bir sürece girilmesi neden oluyor. Bu noktada özellikle kağıt üreticileri “ağaç tarlaları” modelini benimseyerek sadece kesime yönelik ağaç yetiştirebilirler. Bu sayede ormanlık alanlar dünyanın akciğeri olmayı sürdüreceği gibi birçok canlı da doğal yaşam ortamlarını terk etmek zorunda kalmayacaktır.
Peki neler yapılmalı?
- Baskı ve fotokopi işlemlerinde önlü arkalı baskı yapılarak yüzde 50’ye varan oranda kağıt tasarrufu sağlanabilir,
- Gereksiz baskı alınmamalı,
- Mesai saatleri dışında kullanılmayan cihazlar kapatılmalı,
- Cihazın etkin çalışması için periyodik bakımları yaptırılmalı,
- Çevreye duyarlı kağıt ve geri dönüşümlü kağıt teknolojileri benimsenmeli ve kullanılmalı,
- Atılacak kağıtların geri dönüşüm kutularına atılıp, kolayca sisteme geri kazandırılmalı,
- Ortak kullanılan cihaz sayısı artırılmalıdır,
- Orijinal sarf malzemeleri kullanılmalıdır,
- Ağaç tarlaları ile kesime yönelik ağaçlardan faydalanılmalı, bu sayede ormanlardaki ağaçlar ve yaşam alanları korunabilir.