İş dünyası belirsizlikten doğru analizler ile çıkıyor
2015 yılında yaşanan seçim süreci iş dünyasını özellikle yapılacak yatırımlar ve yeni anlaşmalar konusunda belirsizliğe iterken, belirsizlik ortamıyla başa çıkmak isteyen şirketlerin ve kurumlarım ilacı daha fazla “analiz” oldu.
“2015 yılında iki önemli seçim yaşadık. Yurtiçindeki bu gelişmelere küresel ölçekte gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin yavaşlaması, FED’in faiz artırımı ile ilgili beklentilerin yaratmış olduğu baskı gibi dış faktörler eklendi. Bunun sonucunda özellikle kur cephesinde aşırı hareketli bir yıl oldu diyebiliriz. Bütün bunlar genel olarak iş dünyasında bir tedirginliğe ve temkinli bir tutuma yol açtı.” açıklamasını yapan Metric Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu temkinli ortam SAP tarafındaki lisans satışlarımızı etkilese de danışmanlık gelirlerimizde bir artış yaşadık. Kurun oynaklığı, yukarıya doğru artışı veya geçici de olsa yaşanan siyasi belirsizlik ortamı nedeniyle temkinli davranmak zorunda kalan şirketler daha fazla analiz yapma ihtiyacı duydu. Belirsiz ortamlarda şirketlerin analiz ihtiyaçları artıyor.
2015 yılında yaşanan belirsiz ortam yerli şirketlerden daha çok küresel firmaları etkiledi. “Bekle gör” stratejisini izlemek zorunda kalan bu firmalarda bu nedenden ötürü yabancı para cinsinden daha az satın alma görüldü. Dolayısı ile yabancı para cinsinden satılan ürünlerin satışında belli bir azalma ya da yavaşlamadan söz edebiliriz bu yıl için. Önümüzdeki Kasım – Aralık aylarında bunun telafisinin ne kadar mümkün olacağını hep beraber göreceğiz.
2016 yılında da yazılım sektörü içerisinde; iş analitikleri, veri bilimi/büyük veri, müşteri deneyimi yönetimi, bulut bilişim gibi bazı özel alanların diğerlerinden daha hızlı büyümeye devam etmesini bekliyorum.
Ek olarak, karar verme ve strateji geliştirme süreçlerini önemli ölçüde iyileştiren teknolojilere, daha fazla yatırım yapılacağını düşünüyorum. Bütün bunlarla paralel olarak, mobil iş zekâsı ve işe/işletmeye özel araçlar da gelecek yıllarda daha fazla oranda kullanılacaktır. Bunun dışında gelecek yıllarda şirketlerin prediktif analize daha fazla odaklanacağını da söyleyebilirim. Prediktif analiz sayesinde, önceki yıllara göre benzer verileri kullanarak bir sonraki ay ya da bir sonraki dönemin nasıl gerçekleşeceği tahminini yapılabiliyor.”