Dijital çağın iletişim modeli: Digital Signage
Kapalı alanlar ve açık hava mekânlarında insanları bilgilendirip yönlendirmek veya çalışanlara yönelik iletişim için kurulan bilgi ve tanıtımlarla donatılan dijital ekran sistemleri dünyada “Digital Signage” olarak biliniyor. Bu sistemler kimi zaman TV boyutlarında kullanılabildiği gibi kimi zamanda işlek bir cadde veya bir meydanda dev LED ekranlar olarak da kullanılıyor.
“Digital Signage esas olarak reklam amaçlı ve kurumsal amaçlı çözümler olmak üzere iki farklı alanda kullanılıyor. Günümüzde tanıtım ve bilgi ekranlarının bankalardan mağazalara, sinemalardan restoranlara, kamu kuruluşlarından alışveriş merkezlerine, kuaför salonlarından benzin istasyonlarına ve daha birçok sektöre kadar geniş kullanım alanı bulunuyor.” açıklamasını yapan Sistem 9 Medya Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Akın sözlerine şöyle devam ediyor:
“Yapılan araştırmalar, Digital Signage çözümlerinin müşteri ve marka bağlılığını arttırdığını gösteriyor. Markalarının dijital bilgilendirme ekranlarını kullandığı satış noktalarında satışlar artıyor ya da belli reyonlarda bulunan ekranlar o bölümlerdeki ürün satışlarını hızlandırıyor. Tanıtımlara yeni bir boyut getiren bu uygulamalar markalara müşterilerin akılda kalma oranını arttırma fırsatı sunuyor. Son dönemde özellikle perakende ve iletişim sektörleri için Digital Signage çözümlerini interaktif projelerle sunuyoruz. Bu şekilde müşteriler ürün ve hizmet ile ilgili bilgilendirmeleri kazanırken aynı zaman da sosyal medya, eğlenceli oyunlar vb. uygulamalar ile markaya kişisel verilerini de sunuyor. Diğer yandan Digital Signage Çözümleri’nin reklam tarafında ise araştırmalar kapalı alanlarda ki ya da açık havadaki LED uygulamalarının diğer mecralara göre yüzde 40 daha fazla akılda kaldığını ortaya koyuyor. Önemli caddelere konan bir ekrandaki bilgi veya tanıtımlar sadece Sistem 9’un mecralarında ayda 30 milyon gibi yüksek bir erişime sahip. Dolayısıyla markalar tüketicilere hayatın içinde oldukları anlarda en hızlı ve etkin şekilde ulaşıp, hızlı geri dönüşler de alıyor.
Yakın takip gerekiyor
“Digital Signage’den yararlanmak isteyen şirketlerin öncelikle farklı bir pazarlama stratejisi oluşturması gerekiyor.” diyen Kaan Akın sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Ekrana bakıp ürünü veya markayı beğenen müşteriyi doğru bir satışa yöneltmek için süreci yakından izleyip müşteriyi yakından takip etmesi şart. Ekrandaki yayınlarına marka veya ürünleri için oluşturdukları güncel sosyal medya simgelerini de eklemelerinde yarar var. Günceli yakalayan tasarımlara yönelsinler. Müşteriye sürekli aynı içeriği gösterip sıkmasınlar ve içeriklerini sıklıkla güncelleyip ilgiyi sıcak tutsunlar. Burada önereceğimiz konu Digital Signage Çözümlerinde gerek içerik yönetimi gerekse içerik üretiminde işin uzmanı firmalarla işbirliği içinde olsunlar. Digital Signage Çözümleri, profesyonel firmalar tarafından yönetilmesi halinde şirketleri Geleceğe Taşıyacak Dijital Çözümler’in başında gelecektir.
Bu işin Türkiye’deki hacmi 700 milyon doları buluyor. İnsanların bilgi, haber, spor, hava ve yol durumunu öğrenmek için dijital ekranlara bakma eğiliminin artmasına paralel olarak sektörün dünyada 2016-2020 yılları arasında, yılda ortalama yüzde 8’lik büyümeler kaydederek 2020’nin sonunda 23,7 milyar dolarlık iş hacmine ulaşması bekleniyor. Bu noktadan hareketle Türkiye’de de yapılabilecek daha fazla iş olduğunu, Digital Signage Çözümleri’den faydalanması gereken yüzlerce kurumun bulunduğunu ve sistemin geniş bir alana yayılabileceğini söyleyebiliriz. Başta Avrupa olmak üzere batı ülkelerinde şirketlerin merkez ofislerinin, satış noktalarının ve önemli meydanların Digital Signage yazılımı kullanan ekranlarla dolduğunu görüyoruz. Teknolojik olarak batı ülkelerinden hiçbir eksiğimiz yok. Hatta gerek işgücü gerekse potansiyel olarak çok daha ilerdeyiz. Ancak mevzuatlarda hala aşılması gereken konular var. Onların da yakın zamanda aşılacağına inanıyoruz.”