Pandora sanal gerçekliği “otomasyona” dönüştürüyor
E-Tohum ve iki bireysel melek yatırımcıdan sağladıkları 250 bin lira sermaye ile genç teknoloji girişimcileri tarafından kurulan ve İTÜ ARI Teknokent’in de desteğiyle, artırılmış ve sanal gerçeklik uygulamalarını geliştiren Pandora, yakında tamamlayacağı otomasyon çalışmasıyla, üretim sürecine hız katacak. 3D mimari çizimlerin mobil cihazlarda arttırılmış gerçeklik ile görüntülenebilmesi gibi sanal gerçeklik ile de görüntülenebilmesinin mümkün olduğunu belirten Pandora’nın kurucu ortaklarından Kemal Akçalı ve Caner Soyer, “Geliştirmekte olduğumuz otomasyonun kullanıcılar tarafından seçilebilecek işlevlerinden biri de, hazırladıkları 3 boyutlu mimari çizimi sanal gerçeklik
teknolojisi ile görüntülemek olacak” bilgisini veriyor.
Sanal gerçeklik teknolojisinin çalışma mantığı; ‘ekranı ikiye bölerek iki ayrı gözün perspektifinden 2 ayrı görüntü göstermek’ olarak tanımlanıyor. Sanal gerçek gözlükleri günümüzde bilgisayar bağlantısıyla çalışan (oculus) ve akıllı telefon ile çalışan olmak üzere iki ayrı yapıda. Caner Soyer, “Akıllı telefonlar artık herkesin cebine girdi. Cardboar denen sanal gerçeklik gözlükleri de oldukça düşük maliyetli ve hemen her akıllı telefonda sanal gerçeklik tecrübesinin yaşanmasına imkan sağlıyor” diyor. Kemal Akçalı da, sanal gerçeklikle ilgili hedeflerini, “Projesini inşaat firmasına sunan mimarın ve almayı düşündüğü evi eşine göstermek isteyen müşterinin, evinde kendi koltuğunda otururken, sanal gerçeklik teknolojisi ile gelecekteki eserini, gelecekteki evini gezebilmesini sağlamak” sözleri ile özetliyor.