Türkiye’nin tehdit ortamı masaya yatırılacak
Türkiye’nin BT güvenliği alanındaki karar vericileri önümüzdeki ay International Data Corporation (IDC) tarafından İstanbul ve Ankara’da bu yıl 9’uncusu düzenlenecek yıllık “IT Security Roadshow”/BT Güvenliği Konferans Serisi” etkinliklerinde bir araya gelmeye hazırlanıyor. 16 Şubat’ta Wyndham Grand İstanbul Levent’te, 24 Şubat’ta da Sheraton Ankara’da yapılacak etkinlikler, Türkiye’nin tehdit ortamını şekillendiren değişken kuvvetlerin derinlemesine analizini sunacak
IDC’nin “BT Güvenliği Konferansı 2016” etkinliği Türkiye’deki kurumların maliyetlerini düzenleme, varlıklarını koruma ve yeni çözümler geliştirme baskısını yakından hissettikleri bu dönemde, mevcut BT güvenliği çözümlerini yeniden değerlendirme ihtiyaçlarına odaklanmayı planlıyor. Bu amaçla üst düzey sektör uzmanları etkinliğin katılımcılarına bir taraftan iş hedefleri doğrultusunda güvenliği sürdürürken, diğer taraftan da nasıl güvenli kalmaya devam edeceklerine dair tavsiyelerde bulunacaklar.
Saldırılar katlanarak artacak
IDC Türkiye’de BT hizmetleri ve yazılım analisti olarak görev yapan Yeşim Araç’a göre, son üç yılda yüzlerce Türk şirketi siber saldırılara maruz kaldıktan sonra acil durum tedbirleri almak zorunda kaldı. Bu tarz saldırıların katlanarak artacağına kesin gözüyle bakılırken bulut, büyük veri, mobilite ve sosyal işten oluşan 3. Platform teknolojilerinin bu karmaşıklığı daha da artıracağı düşünülmekte. Araç’a göre; hem iş birimi yöneticileri, hem de BT liderleri artık beraber çalışarak bu teknolojilerin çalışanlarını, süreçlerini ve güvenlik duruşlarını nasıl etkilediğini tam olarak anlamak zorundalar. IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğulları da şu bilgileri paylaştı:
“BT güvenliği son birkaç yılda meydana gelen siber saldırıların sayısındaki artıştan dolayı hiç şüphesiz 2016’nın CIO gündemindeki en öncelikli konu. Özellikle de Anonymous tarafından başlatılan en son saldırılar hem kamu, hem de özel kurumların, kritik alt yapıların sürdürülebilir BT güvenliği stratejisinin ve yatırımının kurum stratejileri arasında ne kadar öncelikli olması gerektiğini gösterdi. İşte bu nedenle bizler de büyüklüğü ne olursa olsun kurumların siber güvenlik stratejilerini öncelikle şekillendirmelerini teşvik ediyoruz. Türkiye hem coğrafi konumu, hem de siyasi ve ekonomik durumu nedeniyle siber saldırıların hedefi olmaya devam edecek ve bizler de IDC’nin bütün dikey spektrumdan kilit paydaşları bir araya getirerek evrimleşen tehdit ortamı hakkında farkındalığı artırma konusunda ciddi bir rol oynadığının farkındayız.”