SORU İŞARETLERİNE YANIT HİBRİT MİMARİDE
Büyümenin getirdiği artan veri trafiği depolama kapasitelerinin daha da genişletilmesi yönünde şirketlerin talebini de gündeme getiriyor. Burada doğal olarak bulut çözümleri devreye giriyor. Telekomünikasyondan finansa, kamu sektöründen otomotiv, perakende ve üretim sektörlerine kadar hibrit bulutun avantajları ve SaaS sistemlerinin katkıları, bugün büyük ölçeli şirketlerden KOBİ'lere kadar tüm şirketler tarafından fark edilmiş durumda. “NetApp da bu çerçevede Türkiye’deki yatırımını büyütmeye devam ediyor ve pazardaki yerini her yıl daha fazla güçlendiriyor” diyen NetApp Ankara Bölge Müdürü Burak Koç’a göre, hibrit bulut mimarisinin kurgulanma sürecinde danışmanlık desteği gerekli. Bu şekilde şirketin ihtiyacına göre en uygun bulut seçimini yapacağına işaret eden Burak Koç, “Hızlı ve güvenilir hibrit sistemleri inşa etmek için yakın zamanda geliştirdiğimiz Data Fabric mimarisi önem taşımakta. Bu çözüm, verinin bir buluttan diğerine kolaylıkla taşınmasını, kesintisiz ve sorunsuz yönetilmesini sağlıyor. İşletmelerin mevcut BT altyapılarını maliyet avantajı ve esneklik açısından iyileştiriyor” bilgisini verdi.
BT’nin yönlendirmesine izin verilmeli
Koç’a göre, hibrit bulut teknolojilerinde servis sağlama hizmetleri için devletin yeni mevzuatlar oluşturması ve güvenlik, verinin kimin sahipliğinde olacağı gibi konuların hızla netleştirilmesi gerek. “Artık Türkiye'de de yapmamız gereken, gelecekte BT’yi şirketlere veya kamu kurumlarına göre düzenlemek değil, BT'nin ve yeni teknolojilerin kurumları yönlendirmesine izin vermek olmalı” beklentisini dile getiren Koç, SaaS konusunda da şu yorumu yaptı:
“Bugün SaaS modelinin bulut harcamalarında öne çıktığını gösteren IDC raporunda, 2020'ye kadar IaaS modelinin daha fazla ilgi çekeceği öngörülüyor. Aynı rapor, önümüzdeki dört yıl içerisinde AB’de bulut bilişim teknolojileri sayesinde 300 bin yeni şirketin ortaya çıkacağını ve toplam GSYİH’nın yüzde 0,7’sinden sorumlu olacağını tahmin ediyor. Bu ve buna benzer araştırmalardan da yola çıkarak, bu felsefenin her geçen gün daha fazla şirketlerce benimsendiğini söyleyebiliriz. Bulut sistemlerine yönelik dünya çapındaki en büyük önceliklerden biri güvenlik. Ortak kaygılar ağırlıklı olarak verinin buluta taşınması, bulut üzerindeyken verinin korunması ve veri koruma ve felaket kurtarma uygulamalarının çökmesi durumunda bulut uygulamalarının ulaşılabilirliği ve mevzuata uygunluk konularında karşımıza çıkıyor. Her ne kadar göz ardı etmemek gereken başka unsurlar da olsa hibrit, güvenlik ve yasal zorunluluklar ile ilgili bu ortak kuşkuları ortadan kaldırabilecek kapasiteye sahip.”