İş zekası, akıllı şehirlerin gelişimiyle daha da önem kazanacak
İş zekâsı yatırımlarında düşünülmesi gereken en önemli husus sistemin kullanıcı tarafından kabulüdür. Proline Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Serhat Ünalan, “İş zekâsı” kavramını benimsemiş olan kurumların, doğru zamanlı, doğru bilgi ve kararlara dayanan aksiyonlarla rekabetçi avantajlar sağlayabildiğini düşünüyor.
“Türkiye özeline baktığımızda, kurumların iş zekâsına sadece raporlama ortamı olarak bakmadığını, kurumsal çözümlerini birer iş platformu olarak gördüklerini de söyleyebiliriz. Bu durum tüm birimlerin iş ve raporlama süreçlerini etkiliyor.
Şirketler iş zekâsını yalnızca teknik bir iş olarak değerlendirmemelidir. İş zekâsı uygulamaları hayata geçmeden önce iş süreçlerinin net bir şekilde tanımlanmış olması, mevcut verilerin güvenilirliğinin temin edilmesi ve en önemlisi iş zekâsı uygulamalarından nasıl sonuç beklendiğinin kararlaştırılmış olması gerekir. Bir başka önemli nokta ise oluşturulacak sistemin kullanıcı tarafından kabulüdür. Şirketler tüm bu aşamaların tamamlanmasının ardından kendi ihtiyaçlarına uygun iş zekâsı uygulamasını seçerken entegrasyonun kolay bir şekilde yapılması, ölçeklenebilir ve esnek bir yapının oluşması konularına da önem göstermelidirler.
Büyük veri kavramı iş zekâsı uygulamalarının gittiği yönü belirleyen en önemli etmen konumundadır. Kurumlar sosyal medya, e-posta, SMS kampanyaları gibi iletişim alanlarına dair analizlerini yaparken internet verilerinin içine derinlemesine girmek durumunda kalıyorlar. Bu kadar büyük ölçekteki verilerin analizi de ancak yeni gelişen iş zekâsı uygulamaları ile mümkün olacaktır.
Proline olarak büyük veriyi; analitik, bant genişliği ve içerik olmak üzere üç ana başlık altında sınıflandırıyoruz. Analitik uygulamaları; kurumların stratejilerinin başarısını artırmak için verilerin toplanmasını, depolanmasını, analizini ve elde edilen sonuçlar ile planlama yapılmasını sağlayacak süreçler ve teknolojiler bütünü olarak tanımlayabiliriz. Depoladığınız verileri, hedeflerinize uygun olarak seçeceğiniz veri ambarı çözümleri ile çok boyutlu analiz etmeyi olanaklı kılacak biçimde paylaştırabilir bu sayede de bilgiyi verimli bir şekilde yöneterek rekabette proaktif davranabilme avantajı elde edebilirsiniz. Bu sayede kurumlar; analize, denetlemeye, raporlamaya, modellemeye ve dolayısıyla iş sonuçlarını daha iyi, hızlı, kolay anlamaya ve ileriye dönük verimli tahminler yapmaya odaklanabilirler.
İş zekâsı uygulamaları, akıllı şehirlerin gelişimiyle birlikte daha da önem kazanacaktır. Gözlemlediğimiz kadarıyla Türk şirketleri farklı iş zekâsı uygulamalarını gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında başarı ile hayata geçirmektedir.
Akıllı telefonların günlük hayatımızda gittikçe daha kuvvetli bir şekilde yer almaları ve işlevlerinin artması, iş dünyasında “Bring Your Own Device” (BYOD – kendi cihazını getir) tarzının daha fazla kabul görmesine, çalışanların zaman ve mekân bağımsız olarak kurumsal iş zekâsı yapısına erişim ve katkıda bulunmalarına fırsat sağlamaktadır.”