Türkiye, taklitte ikinci
OECD’nin Taklit ve Korsan Ürünler Ticareti (Trade in Counterfeit and Pirated Goods) Raporuna göre Türkiye, Çin’den sonra dünyada en çok sahte ürün üreten ikinci ülke. Ama Çin’in % 63.2 payı o kadar büyük ki, Türkiye’nin % 3.3’ü azıcık kalıyor. Bu sahtecilikten en çok zarar gören ülkeler ise birinci sırada ABD (% 20), ikinci sırada İtalya (% 15), üçüncü sırada Fransa (% 12).
Dünyada ithal edilen sahte ürünlerin değeri 2013’te 461 milyar USD oldu. Dünya ticateti 17.9 trilyon USD olduğuna göre, bunun % 2.5’unu sahte ürünler oluşturuyor.
AB İlerleme Raporu 2015’te bu konuda şunları diyor: “Resen veya şikayete dayalı büyük ölçekli polis baskınlarına rağmen, taklitçilik ve korsan ürünler halen yaygındır ve bu durum kamu sağlığına, tüketici korumasına ve kayıtlı ekonomiye zarar vermektedir. Gümrüklerde hakların korunması birlik mevzuatı ile daha da uyumlu hale getirilmelidir. Fikri mülkiyet haklarının etkin korunması hakkında daha güçlü politik iradeye ihtiyaç bulunmaktadır.” (7 numaralı Fikri Mülkiyet Hukuku Bölümü)
Sorun, bilişim sektörünü de ilgilendiriyor. Türkiye’de kullanılan korsan yazılımların oranı % 60, değeri 506 milyon USD tahmin ediliyor (BSA Küresel Yazılım Araştırması 2015). Türkiye’de korsan yazılım ve donanım kullanımının yüksek oluşu, mücadelenin yetersizliği, yatırım endekslerinde Türkiye’nin puanını düşüren önemli bir etken. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu acaba bu sorunlara çare olacak mı?