İngiltere’ye takoz: Yaşlılar ve taşra
Eğer 1.3 milyon “Hayır, boşanmayalım” deseydi İngiltere ile AB boşanmayacaktı. Ama tersi oldu. AB ile daha yakın ilişkide olan Londra, büyük şehirler, İskoçya, az biraz Kuzey İrlanda ve gençler, AB üyeliğinin sürmesi için oy kullandı. Taşra ve yaşlılar aksi fikirdeydi.
Referandumda oy kullanmaya üşenen 18-34 yaş grubunu sandığa gitmeye ikna için reklam şirketleri yaratıcılıklarını gösterdiler. Adam&Eve/DDB, 5 saniyelik reklam filmleri yaptı. Keira Knightley, Stephen Hawking gibi İngiliz starlar rol aldı filmlerde. Burada Türkçesini yazamayacağım küfürlü sloganda Keira, “Başkasının, senin hayatının içine etmemesi için oy ver,” dedi. Ama işe yaramadı.
M&C Saatchi, karanlığa açılan bir kapı gösteren reklamında “Buradan dönüş yok” dedi. Ama işe yaramadı. AB’den çıkalım diyen, Osmanlı’nın son içişleri bakanı Ali Kemal’in boşandığı İngiliz eşinin soyundan gelen Boris Johnson (yakın zamana kadar Londra belediye başkanıydı) ve İngiltere’nin AB’den çıkmasını savunan Bağımsızlık Partisi’nin başkanı Nigel Farage’ı “bindikleri dalı keserken” gösteren reklam da işe yaramadı.
Başka reklam şirketleri de çabaladılar. Örneğin Rufus Leonard’ın yarattığı videoya bakınız: https://youtu.be/oPRFZZEBT0c. Ama işe yaramadı.
İngiltere Hazinesi’nin hesabına göre, AB dışında kalacak İngiltere’nin milli geliri (GDP-GSYH) 2030’a kadar % 6.2 daralı. Örneğin, sadece reklam sektörünün kaybının 15 yılda 1 milyar Sterlini bulacağı hesaplandı. Enflasyonun yükselmesi, kredinin pahalanması, ülke dışına para çıkışının artması normal beklentiler. İngiltere’nin yoksul bölgelerine AB yardımı da kesilecek.
Sonucun açıklandığı 24 Haziran’da iki gelişme oldu: Şaka gibi başlayan bir girişim, Londra’nın tek başına AB üyeliğine başvurmasını öneriyor:Londependence. Bu, olacak şey değil ama 300 bin kişi Change.org’da açılan hesaba imza verdi. Daha ciddi girişim ise Parlamento’ya, ikinci bir referandum için dilekçe verenlerin sayısı Pazartesi sabahı 3.5 milyonu geçmişti. Referandum “bağlayıcı” değil. Sadece “tavsiye” statüsünde. Parlamento, bu durumu “saymayabilir.”
Aslında AB tarihinde ikinci referandumlar var: Danimarka, Maastricht Anlaşması’na 1992’de 50.7 hayır dedi. Olacak şey değildi! İkinci bir referandum yapıldı 1993’te: 56.7 evet oldu. İrlanda iki ayrı kez üst üste referandumlar yaptı. Norveç, 1972 ve 1994’te iki kez AB’ye hayır dedi. İngiltere, 1975’teki referandumda AB üyeliğine devam demişti (% 67). AB’de 1973’ten bu yana yapılan AB referandumları şimdilik 44.