WEF GIT 2016
Dünya Ekonomik Forumu Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu 2016 yayınlandı. Türkiye’nin ağa hazır olma yeri: 139 ülke arasında 48. Geçen yılki 2015 Raporu’nda da yerimiz aynıydı. 2014’te 51’inciydik. 2013’te 45’inciydik. Son üç yılda bir ileri bir geri patinaj yapmışız. (WEF Global Information Technology Index 2016)
Her yıl yayınlanan, her yıl Türkiye’nin yerinin aşağı yukarı aynı olduğu bu rapor için söylenecek yeni bir şey bulmak boşuna. Bu, sadece WEF GIT için değil, diğerleri için de geçerli. Öte yandan, her yıl Türkiye’nin pozisyonunu “kaydetmek” de gerekiyor ki ilerleme-gerileme karşılaştırması yapabilelim.
Ülkemizin internet hızına dair Akamai’nin yeni raporuna baktığımızda da durum nahoş: Sabit internet hızında ortalama 7.2 Mb ile 64’üncüyüz. Mobil internet hızında ortalama 6.5 Mb. (Akamai State of the Internet Q1 2016).
1998’de internet dünyaya henüz açılırken, ABD Başkan Yardımcısı Al Gore demişti ki:
“Kısa gelecekte dünya, bir “Dijital Dünya” haline gelecek. Bunu sağlayacak alt yapı, genişbant olacak.” (The Digital Earth: Understanding Our Planet in the 21st Century. California Science Center, 31.01.98)
1998’deki bu “grand vizyon”un bugün biz, neresindeyiz?
Sürdürülebilirlik, üç ana boyut içeriyor: Ekonomik. Sosyal. Çevresel.
Bunları izlemek, politika geliştirmek, uygulamak, sonuçlarını anlamak için dijitalleşme şart. Dünyada 64’üncü sırada kalarak, Sanayi 4.0 rekabetinde yer alamayız. Hele de bilgi ve iletişim teknolojileri hizmetine uyguladığımız vergi oranı % 26.1 iken (Kongo bile % 23.8…) TELKODER durumumuzu özetlemiş: Yüksek vergi rejimi, eksik düzenlemeler, yetersiz ağ altyapısı (Veri Merkezi İşletmeciliği Raporu, 05.16).