BlackBerry için geç mi kaldık?
5651 sayılı internet sansür yasası 2007’de çıktığında, o zamanki Telekomünikasyon, şimdiki Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) başkanı, “dünyaya örnek olacağız” demişti. Haklı olduğu bir nokta vardı: Böyle bir yasanın dünyada bir benzeri daha yoktu! Neyse ki Tunus dışındaki hiçbir ülke bizi örnek almadı, doğru bildikleri hukuk yolunda devam ettiler. Ama yetkililerimizin örnek olma sevdası bitmedi. 5651’i ağırlaştırdıkça ağırlaştırdılar. Son rakamlara göre erişimi engellenen site sayısı 7 bini aştı (http://engelliweb.com/).
Birkaç aydır, “iş dünyasının telefonu” diye ünlenen, Obama’nın seçim kampanyasında yıldızı iyice parlayan BlackBerry telefonlarıyla ilgili bazı devletlerin “güvenlik” kaygıları ve yaptırım istekleri konuşuluyordu. Mesele bu telefonları üreten “Research in Motion” (RIM) şirketinin telefonlardaki Messenger, e-posta, web tarayıcı gibi yazışma hizmetlerinin verilerini İngiltere ve Kanada’daki sunucularında tutması ve devletlerin bu verilere diledikleri gibi ulaşamamaları. Bu nedenle, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hindistan gibi ülkeler BlackBerry’ye erişimi engellemeyi planlıyor. Bu durumun “devlet güvenliği” açısından sorun çıkardığını iddia eden bu ülkeler RIM’i özel porotokoller imzalamaya zorluyor.
Bu haberleri ilk duyduğumda, BTK’nın bu sefer de “dünyaya örnek olmak” fırsatını kaçırdığını düşündüm! Asıl işi telekomünikasyon sektörünü serbestleştirmek olması gereken “bağımsız” kurum, bunun dışındaki her konuda, özellikle de sansür, izleme, denetleme, gözetleme gibi “görevlerde” öyle hassas ki, nasıl oldu da bu açığı herkesten önce yakalayamadı?
Geç olsun, güç olmasın. BTK’nın sonunda konuya el attığını duyduk. Kendisinden beklenebileceği gibi, BTK, meseleyi BlackBerry ile sınırlamayıp bu tür durumların tamamı için geçerli olabilecek bir yönetmelik üzerinde çalıştığını duyurdu: “Kripto Yönetmeliği!” Yayınlanınca göreceğiz, ama muhtemelen ticari sırlar ve özel yazışmalar da dahil olmak üzere tüm bilginin “devlet malı ve sırrı” olduğu ön kabülü üzerine dayanan bir yönetmeliğimiz olacak. Kişisel verileri korumak konusunda on yıldır ayak sürüyen devlet, konu bizi izlemek ve dinlemek olunca hiçbir fırsatı kaçırmıyor!