GÜVENLİ VE AKILLI ŞEHİRLER UZMANLIK ALANIMIZ
Proline Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Serhan Ünalan
Akıllı şehirleri; güvenli binalardan otomasyon destekli enerji kaynaklarına, ulaşımdan kamu güvenliğine kadar birçok fonksiyonu barındıran insan ve altyapı odaklı şehirler olarak tanımlayabiliriz. Bir şehrin akıllı olabilmesi için dört temel üzerine inşa edilmeli: Veri, altyapı, sensör ve enerji. Bu dört temel unsur dışında bir şehrin akıllı olabilmesi için ayrıca Akıllı Devlet, Akıllı Eğitim, Akıllı Güvenlik, Akıllı Enerji, Akıllı Altyapı, Akıllı Ulaşım, Akıllı Sağlık, Akıllı Bina, Akıllı Teknoloji, Akıllı Vatandaş olmak üzere 10 farklı dikey segmentin de o şehirde var olması gerek. Kısacası bir şehir, bahsetmiş olduğumuz dikeylere ait çözümlere ne kadar sahipse, o derece akıllanmış oluyor.
Geleneksel devlet anlayışının geride kaldığı artık herkesin malumu. Vatandaşların istedikleri bilgilere istedikleri zaman, istedikleri kanaldan ulaşabildikleri bir yapıya doğru dönüşen devlet kavramı yerel yönetimler tarafından da benimsenmekte. Bu çerçevede artık sadece devletlerin vatandaşları ile ilişki kurduğu bir ortamdan, karşılıklı iletişimin kurulduğu ve toplanan verilerin analiz edilip işlenerek vatandaşlara daha iyi hizmet götürmek için kullanıldığı bir yapıya geçilmekte. Kentsel dönüşüm projelerinin hızlı bir şekilde başladığı ülkemizde, yeniden yapılanan şehirlerimizin güvenli ve akıllı şehirlere geçiş sürecinde özellikle yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor. Yapılacak yatırımlar ve uygulanacak doğru stratejilerle Türkiye’deki şehirlerin ‘akıllı şehir’ konseptini başarı ile uygulayacak potansiyele sahip olduğu ortada.
Dünyada pek çok yer büyük bir hız ve değişimle şehirleşirken, şehirleşme olgusu özellikle dünyanın gelişmekte olan ülkeleri için ekonomik ve sosyal ilerlemenin bir simgesi olarak kabul edilmekte. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise Türkiye’de genel şehirleşme oranı %92.1 olup, nüfusun yaklaşık %70’inin de şehir merkezlerinde yaşadığı göz önüne alındığında, bu durum birçok altyapı sorunu ile birlikte güvenliği de gündeme getirmekte. Günümüzde çevre kirliliğinin azaltılmasından suçların çözümlenmesine, hatta suçun oluşmadan engellenmesine, kurumlar arasındaki bilgi paylaşımından vatandaşların bilgilendirilmesine, ulaşım problemlerinden enerji şebekelerine kadar pek çok alanda “akıllı şehir yönetim sistemlerine” ihtiyaç duyulmakta. Türkiye’deki akıllı şehir farkındalığı ciddi ivme kazandı ama daha atılması gereken pek çok adım var. Zira akıllı şehrin olmazsa olmaz çıktılarından birisi “Açık Veri” konsepti ve bu henüz tam anlamıyla hayata geçmedi.
Sürekli inovasyona inanan bir şirket olarak stratejik Ar-Ge yapılanmamızı “Akıllı Devlet”, “Akıllı Şehir”, “Güvenli Şehir” ve “Güvenli Alan” konseptleri doğrultusunda yürütüyoruz. 2016 yılının ikinci çeyreğinde Proline olarak “Güvenli ve Akıllı Şehirler” kavramının temel bileşeni “Akıllı Güvenlik” alanında “Akıllı Güvenlik Yönetim Sistemi” (iSIM – Intelligent Security Information Management) yazılımının lansmanını Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı’nda gerçekleştirdik. Tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilen, alanında Türkiye’de tek olan ve mevcut sistemlerle entegre olabilme kabiliyetine sahip yerli yazılımımız ile şehirler “Güvenli ve Akıllı Şehirler” kriterlerine uygun güvenlik seviyesine yükselirken, tek bir noktadan merkezi yönetim de sağlanıyor. Tüm dünya için her geçen gün daha fazla önem kazanan “Güvenli ve Akıllı Şehirler” yapılarının tek bir merkezden etkin ve verimli yönetimi için bir ilki gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz. Bu çözümümüz ile Katar’ın başkenti Doha’yı “Akıllı ve Güvenli Şehirler” kriterlerine uygun güvenlik seviyesine taşıdık. 200 km’nin üzerinde fiber optik altyapı üzerine güvenlik kameraları, sensörler ve video analitik sistemler içeren güvenlik çözümünü, komuta & kontrol merkezinde çalışan akıllı yazılımlar ile destekleyerek, 2015 Ekim’inde Katarlı yetkililere başarıyla teslim ettik.