Lojistik stratejisi bütünsel fayda sağlıyor
Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret (STM), yeni “Performansa Dayalı Lojistik Sektör Değerlendirme” raporunu yayınladı. Raporda; Milgem gibi özgün ve milli projelerde “Performansa Dayalı Lojistik (PDL)” modellerinin geliştirilmesinin stratejik açıdan önemine dikkat çekiliyor. PDL; karmaşık bir savunma sisteminin işletme-idamesine yönelik olarak belirlenen maliyet ve etkinlik hedeflerinin elde edilebilmesi için kamu-özel sektör imkânlarının bir araya getirilerek tasarlanan ve uygun bir teşvik mekanizması ile hayata geçirilen bütünleşik lojistik stratejisi. Türk savunma sanayinde temelleri 1990’lı yıllara dayanan PDL yaklaşımına, Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) öncülüğünde son dönemdeki Pilot PDL uygulamalarıyla başlandı.
Lojistik gecikmeler en aza iniyor
PDL yaklaşımı, ABD ve İngiltere’de savunma sektöründe yaygın olarak kullanılıyor. Bunun yanı sıra Kanada, Avustralya, Almanya, Fransa, Güney Afrika ve Japonya’da savunma sistemlerinin tedarik ve işletme-idamesinde de belirli seviyelerde PDL uygulanıyor. Raporda, PDL yaklaşımı sayesinde ülkelerin sistemlerinde göreve hazırlık seviyelerinde ortalama yüzde 20-40 oranında iyileşme, toplam ömür maliyetlerinde ortalama yüzde 15-20 oranında düşüş, sistemlerin faal olarak çalışma sürelerinde ortalama yüzde 40’lık artış, lojistik gecikme zamanlarında yaklaşık yüzde 70 iyileşme meydana geldiği tespit edildiğine dikkat çekiliyor. STM’nin raporunda ayrıca savunma sanayinin yanı sıra karmaşık sistemlerin kullanıldığı başta güvenlik olmak üzere enerji, ulaştırma ve sağlık sektörlerinde de PDL yaklaşımı ile tedarik ve işletme-idame süreçlerinin modellenebileceği üzerinde duruluyor.