Dijital dönüşüm sürecinde ilkeli duruş
Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım
Bundan 20 yıl önce, yıllık cirosu 1,5 milyar dolar olan bilişim sektörü, 2015 yılı pazar verilerine göre 30,4 milyar dolara ulaştı. Sektör bugün 113 bin kişiye istihdam imkanı sunuyor. 90’lı yıllarda bilgisayar kullanımı bir tür ayrıcalık sayılırken, bugün mobilite, tümleşik iletişim, bulut bilişim, sosyal ağlar, yakınsama ve büyük veri gibi teknolojilerden bahsediyor, nesnelerin interneti kavramını iş süreçlerine nasıl entegre edeceğimizi konuşuyoruz. Günümüzde bilim ve teknolojideki gelişmeler ile inovasyona dayalı stratejiler, her ölçek ve kurum için verimlilik artışının ve rekabetin en temel unsurları haline geldi.
Burada bir noktaya özellikle dikkat çekmek istiyorum. Maalesef bu gelişim, daha çok tüketime dayalı olarak gerçekleşti. Çoğunluğu ithalata dayalı bir sektörün, uzun vadeli katma değer yaratması ve ekonomiye katkıda bulunmasını bekleyemeyiz. Sektörün hiç vakit kaybetmeden yüksek teknolojili, ihtiyaçlara göre esneme kabiliyetine sahip, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretebilen bir refleksle kendi dinamiklerini oluşturması gerekiyor. Özellikle son iki yıldır yaşanan ekonomik daralma, Türk Lirası’nın döviz karşısında hızla değer kaybetmesi bize bu gerçeği bir kez daha teyit etti. BT harcamalarının ağırlıklı ithal ürünlere dayalı olması ve maliyetlerin Türk Lirası bazında artması nedeniyle kurumlar ciddi bir borç yükü altına girdi.
Bilişim alanında faaliyet gösteren en büyük yerli kurumlardan biri olarak, Ar-Ge ve yerli teknoloji üretimi konusunda devletin son derece yapıcı ve destekleyici araçlar kullandığını memnuniyetle izliyoruz. Ancak hala yapılması gerekenler var. Devletin de önem verdiğini belirttiği gibi, yerli ürüne destek çok önemli. Kamu alımlarının kaldıraç gücü, yerli teknoloji ve üretimi geliştirecek, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine katkı sağlayacak, yeniliği, yerlileştirmeyi, yenilikçi girişimciliği teşvik edecek etkili bir politika aracına dönüştürmek üzere devreye alınmalı. Sektörün sağlıklı olarak büyümesi için özellikle yerli ürüne desteğin kesintisiz olarak verilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de bu konuda geliştirilen politikaların, özellikle uygulama sırasında düzenli ve istikrarlı bir biçimde takip edilmesi ve denetlenmesi gerekiyor.
BT sektörünün bu olağanüstü gelişimine geçtiğimiz 23 yıl boyunca büyük katkılar sağlayan BThaber, ülkemizin yasadığı dijital dönüşüm sürecinde ilkeli duruşu, istikrarlı ve çağdaş̧ habercilik anlayışı, eğitici ve öğretici kimliği ile şirketlere ve teknoloji severlere yol gösterici olmuş̧, geleceğin teknolojilerini Türkiye’yle tanıştırmada önemli bir görev üstlenmiştir. Yayıncılığın geçirdiği değişimi ve değişen ihtiyaçları çok iyi değerlendiren BThaber, teknolojinin gelişimine paralel olarak, kendini daima dinamik ve güncel tutabilmeyi başarmıştır.
BThaber’in bu süre boyunca ofislerimize ve ekranlarımıza gelmesinde, BT profesyonelleriyle buluşmamızda emeği geçmiş̧ ve geçmekte olan tüm değerli ekibini kutluyor, BT sektöründe yarattığı katma değerden dolayı teşekkür ediyorum.