Yazılım yetkinliği, eğitimde öncelik olmalı
Microsoft, eğitim alanındaki çözümlerini 15 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenen Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde katılımcılarla paylaştı. Minecraft Eğitim sürümü öğretmen demoları, Türkiye’de STEM eğitimi ve oyun tabanlı eğitim panelleri gibi birçok başlığın yer aldığı zirveye Microsoft Genel Müdürü Murat Kansu, Milli Eğitim Bakanlığı YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı’nın yanı sıra eğitim bilimci ve akademisyen Dr. Özgür Bolat ve Doç. Dr Selçuk Özdemir katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, dijital devrimin eğitim için sunduğu fırsatlara dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
“Eğitimde dijital dönüşüm sadece bilgiye ulaşma ve ders anlatma yöntemlerimizi değil, öğrenime olan bakış açımızı da değiştiriyor. Bilgiye ulaşmanın pek çok yeni yolu var. Önemli olansa güvenilir bilgiye en kısa yoldan ulaşabilmek. Office 365 ve Windows 10 gibi ürünlerimizle öğrencilerin bilgiye ulaşma yöntemleri ile öğretmenlerin sınıf içindeki rolleri değişiyor. 21. yüzyılda öğretmenler, teknoloji sayesinde öğrencilerle birlikte öğreniyor ve gelişiyor. Eskiden tek yönlü olan bilgi paylaşımı artık çok yönlü kanallardan besleniyor. Araştırmalar şu an öğrenci olanların yüzde 65’inin, bugün adını bilmediğimiz mesleklerde çalışacaklarını gösteriyor. Sıkça karşılaştığımız soru “Robotlar mesleğimizi elimizden mi alacak?” yönünde. Hayır, biz insanlar yaratıcıyız, empati kurabiliyoruz, duygusal yeteneklerimiz sayesinde yapay zekâ ile işbirliği yaptığımız alanlarda muazzam fırsatlar yaratma potansiyeline sahibiz. Yani otomasyona geçirilemeyecek kadar yaratıcılık gerektiren meslekler ya da mimarlık, mühendislik gibi mesleklerin gelişme olasılığı çok daha yüksek. Geleceği yaratacak olan gençleri ne kadar erken kodlamayla ve algoritmik düşünceyle tanıştırırsak, o kadar hızlı Endüstri 4.0’a geçiş yapacağımızı düşünüyoruz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için yazılıma öncelik vermesi ve eğitimin doğal parçası haline getirmesi kritik. Her sene Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden 5 bin civarı öğrenci mezun oluyor ve bu sayı, Türkiye’nin potansiyelini karşılayamayacak kadar düşük. 1.3 milyon nüfusu olan Estonya’da bile bu sayı 4 bin. Bu nedenle daha erken yaşlarda eğitim alanında kodlama eğitimlerinin müfredata girmesi, sınıfların teknolojik çözümlerle donatılıp, eğitimin zaman ve mekandan bağımsız olarak, güvenli platform üzerinden karşılanması için çalışıyoruz.”