Kanal, ‘Bulut yöneticisi’ne dönüşecek!
Bulut teknolojilerine yönelim arttıkça bu konudaki hizmetlerin de sayısı her geçen gün artıyor. Donanım satışlarının azalma göstereceği önümüzdeki yıllarda kanalın çıkış noktası bulut olacak.
Teknoloji eğilimleri hızla değişirken, bu yöndeki yatırımlar da hızlı bir gelişim gösteriyor. Bulut, mobilite, IOT, güvenlik, büyük veri ve analitik gibi konular artık her kurumun gündeminde yer alıyor. Yeni teknolojilerin gelişimi ve Türkiye’ye yansımaları konusunda Avnet Genel Müdürü Hakkı Eren, sorularımızı yanıtladı.
Teknoloji alanındaki yeni eğilimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Teknoloji pazarına baktığımızda dördüncü nesil teknoloji yatırımlarının ağırlık kazandığını görüyoruz. Amerika, Avrupa’nın yanı sıra Türkiye’de de bu gelişim benzer şekilde ilerliyor. Birinci eğilim olarak bulut teknolojilerini görüyoruz. Kurumlar, hem ekonomik hem de esnek bir yapıya sahip olmak amacıyla belli süreçlerini buluta taşımaya başladılar. Hem güvenlik hem de düzenlemelerin getirmiş olduğu şartlar dolayısıyla buluta geçiş süreçleri geçmişte biraz yavaş oldu ama gelişim ivmesi hızla yükseliyor. “Altyapı benim olsun” yaklaşımı Amerika ve Avrupa’da büyük oranda ortadan kalktı. Türkiye’de de zaman içerisinde bunlar oturacak ve daha rahat kullanım ortamları oluşacak. Diğer gelişen alanlara baktığımızda mobilite, güvenlik, nesnelerin interneti, büyük veri ve analitiği görüyoruz. Bu konularda ciddi yatırımlar yapıldığını görüyoruz. Biz de bu alanlara yönelik yatırımlarımıza daha önceden başlamıştık. İş ortaklarımıza da bu konularda eğitimler veriyoruz.
Kanala ne tür eğitimler veriyorsunuz?
Teknik arkadaşlarımız sürekli olarak yurtdışındaki gelişmeleri teknoloji ve ürün bazında takip ediyorlar. Daha sonra edindikleri bilgileri çeşitli toplantılarda iş ortaklarımızla paylaşıyoruz. Demo ürünler üzerinde birlikte testler gerçekleştiriyoruz. Böylece iş ortaklarımız ilgili konularda yetkin hale geliyorlar. Onlarda da edindikleri bilgileri müşterileri ile paylaşıyorlar. Kurumların da bilgisi arttıkça, ihtiyaçlarını daha iyi belirleyebiliyor ve bunu yatırıma dönüştürüyorlar.
En çok büyümeyi hangi alanda görüyorsunuz?
En fazla büyüme oranı güvenlik alanında olacak. Güvenlik bilişimin tüm alanlarına etki ediyor. Bulut, mobilite, veri saklama, IOT vs. Tüm teknolojilerin bir ayağını güvenlik oluşturuyor. Tabii diğer alanların da hızla büyüdüğünü görüyoruz.
Kurumların bulut teknolojilerine yatırımları artıyor. İş uygulamaları, ofis uygulamaları, mesajlaşma sistemleri gibi hizmetleri farklı farklı ortamlardan alıyorlar. Burada “Bulut yönetimi” gibi bir kavram ile karşılaşıyoruz. Bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?Bulut hizmetlerini satın almak, uygulamalar üzerinde entegre bir şekilde çalışmak, raporlar alabilmek bile bir bilgi gerektiriyor. Çok büyük kuruluşlar bunları kendi içlerinde yapabiliyorlar ama ölçek düştükçe şirketlerin kafalarının karıştığını görüyoruz. İşte bu noktada da kanalın önemi ortaya çıkıyor. Avnet olarak biz bu konuda da iş ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Kurumlara diyoruz ki “Ey son kullanıcı bünyende bilgisayarcı bulundurmak istemiyorsan bulundurma, biz sana buluttan hangi servisleri alabileceğini, kendi verilerini buraya nasıl aktaracağını, ihtiyacın arttıkça kapasiteni nasıl büyüteceğini hepsini ayarlayalım, son kullanıcılarını eğitelim.”
Yani kanal bulut yöneticisine mi dönüşecek?
Evet, bunu yapmak zorundayız.
Peki Türkiye’deki kanal buna hazır mı?
Şimdilik pek değil. Avnet olarak kanalımızı bu konuda eğitmeye çalışıyoruz. Kanalda yer alan şirketlerin yöneticilerine bunları ilk söylediğimde genellikle yüzlerinde tereddüt görüyorum. Onlar, 200 dolara ya da 2 bin dolara satacakları bulut hizmetinin onlara gelir getirmeyeceğini, 500 bin ya da milyon dolarlık projelerle varlıklarını devam ettirebileceklerini düşünüyorlar. Ancak onlara ısrarla şunu söylüyorum. “Dünya değişiyor. Bugün donanımdan kazandığınız paranın miktarı her yıl biraz daha azalma gösterecek. Donanım satışındaki azalmanın yerini bulut servisleri dolduracak. Siz şimdiden bulut servislerini de satmaya başlarsanız bu yıl belki 50 -100 tane satış yapabilirsiniz ama bu sayı her sene giderek artacak. Böylece donanım satışından bulut satışına kademeli bir geçiş yapabileceksiniz.”
Veri merkezleri kurumlara, kısaca “Altyapı yatırımı yapma, gel tüm ihtiyaçlarını bizim veri merkezimiz karşılasın” diyorlar. Yarın, bir veri merkezi de ortaya çıkıp, diğer veri merkezlerine, benzer mantıkta, “Siz veri merkezi yatırımı yapmayın, ben çok büyük bir merkez kurdum. Gelin benim altyapım üzerinden hizmetlerinizi verin” diyebilir mi?
Mantıklı. Olabilir ama tabii bir yere kadar olabilir. Çünkü her ülke kendi veri merkezini kurmak isteyecektir. Nasıl ki Google çok büyük bir arama motoru ama yine de herkes kendi arama motorunu yapmak istiyorsa bu da benzer bir durum. Çünkü ticari kaygılar ortadan kalkmıyor.
Yatırımları hızla artan veri merkezleri sizler için de önemli bir müşteri grubunu oluşturuyor. Türkiye’nin bu konuda bir merkez olması mümkün mü?
Veri merkezleri her yerde olacaktır. Türkiye’de de büyük veri merkezleri kuruluyor, birçok uluslararası kuruluşun burada da yatırımı mevcut. Ama kimse bu merkezler benim ülkemde toplansın diyemiyor. Sonuçta her ülke bu pastadan pay almak istiyor.
Avnet’in Türkiye’ye bakışı nasıl?
Çok pozitif. Bizi çok büyük ve önemli fırsatları barındıran bir pazar olarak görüyorlar. Avnet’in Avrupa’da faaliyet gösterdiği ülkeler arasında üçüncü ya da dördüncü sıradayız. Türk insanın ve Avnet çalışanlarının girişimci ve yaratıcılığı ilgi çekiyor.
IOT konusu önemli bir gündem maddesini oluşturuyor. Sizin bu konuya bakış açınız nasıl, iş ortaklarınız burada nasıl bir rol üstlenecek?
İş ortaklarımızla görüştüğümüzde ellerinde oldukça fazla IOT projesinin olduğunu gördük. Belediyeler, sağlık kuruluşları, fabrikalar, santraller için farklı farklı uygulamalar geliştirmişler ve tek eksikleri veriyi toplayacak sensörler. Dolayısıyla bu konuda da aktif bir çalışma içine girdik. Avnet’in diğer ülkelerde geliştirdiği projeleri inceledik, tecrübelerimizi iş ortaklarımıza aktarmaya başladık. Temmuz ayında Türkiye’de IOT bölümümüzü kurduk.