Kamu Dijital Servis yapısı kuruluyor
Buhar gücünü kullanarak başlayan endüstri devrimi, elektrik, makineleşme ve robot sistemlerle günümüze kadar geldi. Endüstri 4.0, robotlar, makineler gibi sistemi oluşturan bileşenlerinin kendi içlerindeki otomasyonun ötesinde sistemin tüm parçalarının birbirleri ile entegre olması ve veri alışverişinde bulunabilmesine olanak sağlayan bir kavram. Akıllı robotlar, büyük veri, nesnelerin interneti gibi teknolojilerin öncülük ettiği ve insansız üretim yapan karanlık fabrikalardan, ihtiyaç halinde sipariş verebilecek buzdolabına, araç kullanım alışkanlıklarınıza göre riskinizi doğru bir şekilde ölçebilen sigortacılık uygulamalarına kadar çok farklı örnekler günlük hayatımıza girmeye başladı. Şu anda sanayide ve tüm kurumlarda iş yapış şekillerini değiştirebilecek Endüstri 4.0çağına hızlı bir giriş yapmış bulunuyoruz.
“Kamuda Endüstri 4.0 kavramının yansımasının dolaylı ve doğrudan olacak şekilde iki farklı yönden değerlendirmek gerekir” diyen BI Technology Danışmanlık ve Destek Direktörü Emre Çabuk, şu bilgileri verdi:
“Dolaylı yansıması ilgili yasal düzenlemelerle bu teknolojilerin kullanılmasını, üretilmesini, kamu, özel sektör, üniversite iş birliğinin sağlaması yönünde olacaktır. İlgili kamu kurumlarının verimlilik, büyüme, yatırım, istihdam gibi öne çıkan başlıklarda sektörün gelişme gösterilebilmesini ve ekonomiye katkı sağlayabilmesini destekleyen teşviklerin oluşturulması için detaylı çalışmaları ve gelişmeleri yakından takip etmeleri gerektirmektedir. Tüm cihazların birbirleriyle konuşabildiği bir dönemin bizleri beklediğini düşünerek küresel güvenlik, gizlilik gibi konularda standartların belirlenmesi ve denetlenmesi ilgili kurumlardan beklenecek konular arasında yer almaktadır.”
Geçmişten günümüze gelen her endüstri devrimi içinde bulunduğu koşullar içerisinde verimliliği artırmayı ve ekonomiyi büyütmeyi ve rekabette üst sıralara çıkmayı amaç edinmiştir. Kamu kurumları açısından bakıldığında ülkemizin sanayi büyüme rakamlarını bir üst seviye taşımak öncelikli hedefini teşkil ediyor. Yeni teknolojik yatırımlarında bu amaçlara hizmet etmesi kamu kurumlarının teknolojik altyapılar kurmak, iş süreçlerini analog bir yaklaşımdan tam entegre çalışan dijital bir yaklaşıma taşımak vatandaşa verilen hizmetler açısından ilk öncelik sırasında yer almaktadır. Ancak kamu kurumlarının özel sektöre yol göstermesi ülkenin kalkınmasında atlanmaması gereken bir konu olacaktır. Bu yol gösterme teknolojik yatırımlara yapılacak teşviklerle mümkün olabilir. Tabi bu yatırımlar sadece yeni teknolojileri kullanmak için olmamalı, bu teknolojileri üretmek için de olması gerekir. Endüstrideki bu teknolojik devrim istihdam üzerinde başlı başına bir strateji ve uzun soluklu plan yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Akıllı robotlar/fabrikalar istihdamda iş gücü ihtiyacını azaltacak gibi bir düşünce ortaya çıkarsa da büyüme hedeflerine varıldığı noktada toplam istihdam edilen iş gücü ihtiyacının artacağı tahmin edilmektedir. Emre Çabuk, “Ancak daha nitelikli, eğitim ve bilgi düzeyi yüksek bir iş gücü ihtiyacı olacağı çok nettir. Teknolojik devrime ayak uydurabilecek bilgi seviyesinde bir istihdam için kolları şimdiden sıvamak gerektiği görüşündeyim. Bu önemli noktayı Milli Eğitim Bakanlığı da görerek tüm dünyada çok önemsenen çocuklara kodlama eğitimi 2017-2018 eğitim müfredatında konuya değinmiştir” diyor.
Endüstri 4.0 kavramını oluşturan başlıklardan büyük veri ve analizi, akıllı robotlar, nesnelerin interneti, siber güvenlik, bulut yaklaşımlar ön plana çıkıyor. Kamu kurumlarında bazı teknolojilerde destekleyici ve denetleyici bir rol üstlenirken bazı teknolojileri direkt olarak kullanan tarafta olacaktır. Ancak teknolojinin adı ne olursa olsun tüm başlıkların temelinde tek bir kavram var o da veri. Kurumlar ister akıllı robotlar ile üretim yapsın, ister sensörler ile tüm cihazlar birbirine bağlansın Endüstri 4.0’ın istenilen başarıya ve büyümeye ulaşması için veri yönetimi, analizi için doğru yatırımlar ve teknolojiler seçmek zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Emre Çabuk, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Endüstri 4.0 ile sistemlerde üretilen verilerin hacmi, çeşitliliği, hızı ve doğruluğu tüm zamanlardan daha fazla artacağı kaçınılmaz bir gerçek ve ne tür bir yatırım yapılırsa yapılsın temelinde veri merkezli bir yatırımın bulunması şartı öncelik taşımaktadır.
Kamu kurumlarının ülkenin mevcut durumunu ve farklı pazarlardaki durumları analiz edip karşılaştırmalar yapabilmek ve bilgiye dayalı politikalar ve stratejiler üretmek için sektörlerden ve piyasalardan çok çeşitli bilgiler toplaması gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz dönem çeşitliliğin durmadan arttığı, veri hacimlerinin hiç olmadığı kadar yüksek değerlere ulaştığı bir dönem. Toplanan bu verilerin anlamlandırmak, yeni stratejileri oluşturmak, sektöre yön vermek ve veride gizli kalan hikayeleri görebilmek artık çok zor olmaktan ve yoğun iş gücü ve zaman alan konular olmaktan çıktı. Devir veriyi toparlamak için vakit harcama devri değil, veriyi analiz etmek için vakit harcama devridir. Artık bir rapor için dakikalarca bekleme, akıllara gelen soruların cevaplarını alabilmek için aylarca bekleme dönemi kapandı. Teknolojik gelişmelere akıl katılarak oluşan Endüstri 4.0 da veri analizleri de akıllı yazılımlarla desteklenmesi gerekiyor. Akıllı görsellerin olduğu, veriye dokunarak detaylara inilen, istenilen bilgiyi tüm ilişkileriyle sunabilen, tespit edilen bulguların paylaşılmasını sağlayan, bunları birkaç dokunuşla mobil ortamda da sunabilen, hızlı ve kolay bir şekilde veriye eriştirebilen ve amaca uygun hazırlayabilen teknolojilere yatırımlar önem kazanacaktır.
Kurumlar arası teknoloji iş birliği gerçek zamanlı veri transferine olanak verebilecek bir altyapıda olmalıdır. Hayatımızda internetin her şeyin önüne geçtiği bir dönemde yoğun veri transferini karşılayacak bant genişlikleri en önemli teknolojik iş birliği yapılması gereken bir başlıktır. Bu altyapılar kullanılarak bazı ülkelerde uygulanmaya başlayan ‘Kamu Dijital Servis’ yapısı kurumlara veri sağlayan, veriyi merkezileştiren yapıların kurulması ile birlikte veriye erişimi kolaylaştırmak amaçlanmıştır. Farklı kurumlar aynı verileri kendi amaçları için farklı yerlerde farklı formatlarda alıp analize hazır hale getirmek için büyük eforlar harcıyorlar. Halbuki açık veri yaklaşımları ile hem kamu kurumları hem vatandaşlar hem de akademisyenler veriye erişerek tek bir platformdan veri analizlerini yapıp diledikleri soruların cevabına kolayca ulaşabilmektedir. Endüstri 4.0 ve dijital dönüşümde ne üretiliyorsa ve nerede üretiliyorsa üretilsin her zaman karşısında bir kullanıcı olacaktır. Yani yapılan bütün bu atılımlar insan içindir. Kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamayan bir dönüşüm hikayesi başarısız bir dönüşüm hikayesi olmaya mahkumdur. Kurumların iş birliği insan, teknoloji ve veri üçlüsünde içinde değerlendirilmesi gerekir.
BI Technology olarak sunduğumuz veri analitiği ve veri keşfi çözümlerimiz dijital dönüşüm ile birlikte kamu kurumlarında ön plana çıkmaya başladı. Tüm sektörlerde olduğu gibi kamuda da verinin değerinin anlaşılması ve merakın artması teknolojilerimize olan yatırımları artırdı. BI Technology olarak kamuya sunduğumuz hizmet ve ürünlerimizi sadece kurum içinde kalacak şekilde değil, vatandaşın kullanabileceği kolaylıkta, hızlı ve performanslı çözümler olarak konumlandırıyoruz. Birçok ülkede başlayan herkesin veri analisti gibi çalışıp verileri rahatlıkla analiz edebileceği bir yaklaşım olan açık veri yaklaşımlarını Türkiye’de de gerçekleştirmek istiyoruz. Kurumların açıkladıkları göstergelere kolay ve görsel bir araçla tek bir yerden ulaşıp, karşılaştırmalı, coğrafi ve ileri seviye analizleri ister bilgisayarlardan ister mobil cihazlardan yapabilmelerini sağlayabiliyoruz.”