Kamu kurumları yatırımlarını kablosuz teknolojileri, IoT ve güvenlik alanında yoğunlaştıracak
Sanayi devrimiyle başlayan ve bugün 4.0 haline gelen Endüstri 4.0, fiziksel üretimden beyinsel üretime geçmenin gereklerini ortaya koyan bir sistem. Endüstri 4.0’la birlikte artık her şey kablosuz haberleşme sistemleri üzerinden olacak ve dijitalleşecek. Teknoloji dünyası yeni kavramları çıkartıp gündemini bunlarla zenginleştirme konusunda en hızlı davranan alanlardan biri. Bu yılın moda kavramı da IoT ve 4.5G teknolojilerini arkasına alan Endüstri 4.0 kavramı. Endüstri 4.0 adından da anlaşılacağı üzere 4. Sanayi Devrimi olarak kullanılıyor. Ancak teknoloji dünyası internet ve bağlı cihazlar kavramlarıyla bunu yeni nesil bir devrime dönüştürmeyi başardı. Zyxel Marka ve Pazarlama Müdürü Özden Aliyagiç Uyar, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Endüstri 4.0 terim olarak dördüncü sanayi devrimi anlamına geliyor. İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluyken, onu ikinci sanayi devrimi olan elektrik enerjisi yardımı izledi. Daha sonrasında ise üçüncü sanayi devrimi olan dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı. Teknolojik temeller siber-fiziksel sistemler ve internet ağını barındırıyor. Uzmanlara göre Endüstri 4.0 yani diğer adıyla dördüncü sanayi devrimi, 10 ile 20 yıl içinde entegrasyonunu tamamlayarak firmalar tarafından uygulanabilir hale gelecek.
Kamu tarafına baktığımızda ise özel sektörle ciddi bir benzerlik görüyoruz. Tüm dünyada, internete bağlı cihaz sayısı ve internet servislerinin kullanım oranları ciddi bir artış gösteriyor. Şirketlerin iş akış şemaları ve iş yapış biçimleri teknoloji sayesinde hızlı bir dönüşümden geçiyor ve küçük şirket, büyük şirket arasındaki fark hızla eriyor. Özellikle teknolojik gelişmelerin desteği sayesinde tüm dünyada girişimcilik de hız kazanıyor. Ekonominin temel sürükleyicisi olan küçük ve orta ölçekli firmalar da teknolojik gelişmelerden hızla faydalanmaya başlamış durumdalar. Kamu kurumlarının da bu dönüşümü göz ardı etmesi beklenemez.”
Gelişen teknolojiler ile birlikte kablosuz teknolojilerin önemi, internet altyapısı ve doğru network kullanımı ön plana çıktı. İşletmelerde olduğu gibi kamu kurumlarının da öncelikle UTM firewall kullanarak yerel ağlarını ve kablosuz iletişim trafiğini koruma altına almaları gerektiğini kaydeden Özden Aliyagiç Uyar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Mobil araçlar, bilginin istemeyerek de olsa paylaşılmasına neden olabilir. Mobil kaynaklı virüsler ve kötü yazılım içeren uygulamalar, kamu kurumlarının bilgi ağlarını etkileyebilir ve kişisel ya da kurumsal bilginin çalınmasına veya ifşa edilmesine olanak tanır. Çalışanların akıllı telefonlarını kullanarak şirket ağlarına bağlanmaları, tedbir alınmadığında, bilgi güvenliğini tehdit eder. Bir UTM firewall ile gerçek zamanlı olarak iş ile alakalı akıllı telefon trafiği kapsamlı bir şekilde optimize edilebilir. Kurumlar, akıllı telefonların kullandığı birleşik ses ve veri iletişim uygulamalarını da kontrol altına almak zorundadır. UTM güvenlik ürünlerinin sunduğu uygulama tabanlı bant genişliği yönetimiyle sistemdeki ‘throughput’ yoğunluğu ve gecikmeye duyarlı uygulamalar da kontrol altına alınabilir.
Tabii burada güvenlik konusu da devreye giriyor. Kablosuz teknolojiler üzerinden ciddi siber saldırı tehlikesi ile de karşı karşıya firma ve kamu kurumları altyapılarını güncel tutmalı ve iş ortaklarını konunun uzmanı şirketler arasında seçmeliler. Ayrıca kurumların teknolojiden etkin biçimde yararlanarak büyüme ve gelişmelerine yardımcı olacak bir dönüşüm sürecine ihtiyacı var. E-dönüşüm süreci ile tüm ölçekteki kamu kurumlarının kaliteli ve uçtan uca danışmanlık, hizmet ve çözümler sunacak şekilde daha yetkin hale getirilmesi hedeflenmeli. Kamu kurumları Endüstri 4.0 çağıyla beraber yatırımlarını kablosuz teknolojileri, IoT ve güvenlik alanında yoğunlaştıracak. Zira gelişen dünyanın tüm yeniliklerine uyan vatandaşlar gibi kamu kurumları da bu teknolojilerle dost çalışmalar sürdürmek durumunda. Siber güvenlik, kendi içerisinde çok farklı saldırı vektörleri içeren ve buna göre hazırlanmış çok farklı savunma mekanizmalarının birlikte değerlendirilmesini gerektiren kapsamlı bir konu. Bununla birlikte; günümüzde kötü niyetli yazılımlar, DDoS saldırıları ve phishing saldırıları halen en popüler saldırı türleri arasında. Buradan hareketle ilgili yatırımların bu alanlarda olacağını söyleyebiliriz.
Her zaman dillendirilen milli işletim sistemi, milli veri merkezi ya da milli güvenlik yazılımları çok önemli olsa da asıl önemli olan tüm kamu kurumlarının ortak bir platformda çalışabilmesi. Birbiriyle doğrudan haberleşebilen ilgili verileri birbirinden zahmetsizce alabilen kısaca ortak bir milli ağ üzerinde konumlanmış kamu kurumları vatandaşın kolay kullanımı ve bilgilerin güvenliği için daha büyük önem ar ediyor. Ayrıca tüm bu kurumların tek noktadan yönetilebilir olması da yine vatandaşlarımızın kullandığı e-devlet uygulamaları tarafında çok önemli.
Biz Zyxel Türkiye olarak özel sektörle olduğu kadar kamuyla da çok önemli projelere imza atmış bir şirketiz. Güvenlik ve yapılan sözleşmelerin ihalelerin gizliği nedeniyle hangi kurumlarda projelerimiz olduğunu söyleyemesek de birbirinden işlevsel ağ ürünlerimizin birçok kamu kuruluşunun kablosuz ağ altyapılarında kullanıldığını belirtebiliriz. Zyxel ürünlerinin özellikle eğitim kurumlarında yoğun olarak kullanıldığını söylemek mümkün. Biz her zaman kamu kurumlarımızın yanında olacağız. Zira bu ülkenin vatandaşları olarak verilerimizin güvende olduğunu bilmek çok güzel. Bu güveni sağlayacak markalardan bir tanesi olarak da kamuda projelerimiz tüm hızıyla sürmeye devam edecek.”