Doğa İçin Çal 3 geliyor
Doğa İçin Çal projesinin mimarı Fırat Çavaş, projenin 3. ayağı için çalışıyor.Doğa İçin Çal projesinin yapımcısı müzisyen Fırat Çavaş, şimdi de projenin üçüncü ayağı için çalışıyor. Çavaş, Doğa İçin Çal’ı dinleyen ve seven herkesin, doğaya en az zarar verecek
yaşam biçiminin ne olacağını araştırmasını, buna uymasını ve çevresini bilgilendirmesini rica ediyor.
“Mutlaka dükkanlara girip teknoloji nerelerde neler çıkmış takip ederim”
Mesleğinde teknoloji önemli yer tutuyor, peki özel hayatında teknolojinin yeri nasıl? Özel hayatında hangi teknolojik cihazları veya uygulamaları daha çok kullanıyorsun?
Doğa için çal projesinde her şey sayısal olarak bilgisayar ortamında hallediliyor. Her bir proje 5 ay sürdüğü için günün çoğunluğu bilgisayar başında geçiyor. Teknoloji benim için vazgeçilmez bir şey. Mutlaka dükkanlara girip teknoloji nerelerde neler çıkmış takip ederim. Günümün 5-6 saati internet başında geçiyor. İnternet artık hayatımızın en önemli şeylerinden biri. Günümüzde hıza çok ihtiyacımız var. Günlük hayatımda en çok dizüstü bilgisayarımı kullanıyorum. Bunun dışında bütün oyun konsollarına sahibim. Yeni çıkan 3 boyutlu televizyonlara da çok meraklıyım. Bilgi Üniversitesinde Ses Teknolojisi adı altında bir bölümde okuduğum için ses akışı, bağlantılar konusunda da bilgiye sahibim. İşitsel ve görsel olarak teknolojinin kullanımında olan her şeye merakım çok fazla.
Fırat Çavaş, doğdukları iller, yaşadıkları mekanlar farklı olan, zevkleri, yaşama bakış açıları da farklı ama hepsi doğaya duyarlı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi. Ve Doğa İçin Çal projesi ortaya çıktı. Bu proje özellikle Facebook gibi sosyal ortamlarda hızla paylaşıldı ve büyük bir kitleye ulaştı, farkındalık yarattı. Doğa İçin Çal girişiminin yapımcısı Çavaş, şimdi projenin üçüncü bölümü için çalışıyor. Çavaş ile projelerini konuştuk.
Fırat, öncelikle kendinden bahseder misin biraz?
1978 yılında İstanbul’da doğdum. Küçük yaşta piyano çalarak müzik eğitimine başladım. Daha sonra ortaokulda gitar ve lisede de bas gitar ile tanıştım. Ana enstrümanım bas gitarda karar kıldım. 2003 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik bölümünü sınıf birincisi olarak bitirdim. Müzik dışında çeşitli filmlere ses tasarımları yaptım. Bunlardan en önemlileri Neredesin Firuze ve 7 Kocalı Hürmüz. Ayrıca yarı-profesyonel olarak grafikerlik yapmaktayım. Hobi olarak video ve
montaj ile ilgileniyorum ve yakında albümü çıkacak olan Aseton adlı müzik grubunda çalıyorum.
Doğa İçin Çal projesine başlama fikri nasıl oluşmuştu, bu süreç nasıl işledi, bu proje nasıl bir ilgi gördü?
Yurtdışında yapılan bir projeden çok etkilendim ve yapan kişilerden izin alarak Türkiye’de gerçekleştirmeye karar verdim. Proje agaclar.net internet sitesi projesi olarak şekillendi ve Doğa İçin Çal ismini koyduk. Şimdiye kadar iki proje gerçekleştirdik. İlk parçamız Divane Aşık Gibi ikinci parçamız ise Uzun İnce Bir Yoldayım. İlk proje 45, ikinci proje ise 91 müzisyenin katılımı ile gerçekleşti.
Her bir projenin yapım süreci yaklaşık 5 ay sürüyor. İkinci projeyi ilk gün 50 bin kişi izledi. Tam olarak rakam veremeyiz ancak iki projenin bloglarda, sosyal ağlarda, televizyonlarda, gazete ve dergilerde yer alarak 20 milyon kişi tarafından izlendiğini tahmin ediyoruz.
Önümüzdeki dönem için hedeflerin, projelerin neler? Doğa İçin Çal projesi de sürecek mi?
Yakında Doğa için Çal 3 projesinin yapımına başlayacağız. Bu kez çekimleri Anadolu’da farklı şehirlerde gerçekleştirmek istiyoruz.
Çevre için bir şey yapıyorsun, peki teknoloji ve çevre ilişkisi hakkında düşüncelerin neler?
Henüz farkında değiliz ancak teknolojik çöplük diye bir şey var hayatımızda. Çok pahalı aletlerin dahil olmadığı ancak tüketicinin sıklıkla kullandığı cep telefonu ve özellikle
CD kullanımını çok büyük sorun olarak görüyorum. Teknosa’nın elektronik atık toplama kampanyasını çok doğru buluyorum. Türkiye’de her yıl yaklaşık 328 bin ton elektronik
atık oluşuyor ve bu atıkların yine her yıl yüzde 2 artıyormuş. Türkiye’de oluşan atıkların yüzde 50’ye yakını beyaz eşya grubuna ait iken, teknolojinin değişmesiyle yılda 41 bin ton CRT TV hurdaya ayrılıyor. Bu da yaklaşık her yıl 1 milyon 300 bin eski TV’nin geri dönüştürülmek ve geri kazanılmak üzere evlerimizden çıkması anlamına geliyor.
Doğa İçin Çal’ı dinleyenlere vermek istediğin bir mesaj var mı?
Doğa İçin Çal’ı dinleyen ve seven herkesin, doğaya en az zarar verecek yaşam biçiminin ne olacağını araştırmasını, buna uymasını ve çevresini bilgilendirmesini rica ediyoruz.
Doğa İçin Çal’a ilham veren projelerden biri:
Playing For Change
Doğa İçin Çal benzeri yurtdışında da gerçekleştiriliyor. Bunların en bilineni Playing For Change. Yani değişim için çalmak. Barış şemsiyesinin altında insanları bir araya getirmek için hayata geçen bu oluşum dünya insanları arasında iletişimin en kolay ve etkili yolu olan müziği kullanıyor. İnsan hakları, demokrasi ve barış adına. Videolardaki insanlar birlikte müzik yapmalarına rağmen bazen birbirlerini hiç tanımıyorlar bile. İnsanlar tek bir şarkıda buluşuyor. Projenin bir diğer özelliği ise profesyonel müzisyenlerden destek alınsa da genel itibariyle müzisyenlerin amatör, hatta sokak çalgıcıları olması. Projenin web sayfası ve forum bölümü de yer alıyor. Burada insanlar diğer insanlarla ve müzisyenlerle biraraya gelebiliyor, fikirlerini paylaşabiliyor.