Yeni dönemin iş modeli SPLA
Yazılımların servis olarak sunulması (SaaS) uygulamaları dünyada giderek yaygınlaşıyor. Öte yandan bu uygulama SPLA (Service Provider Licence Agrement- Servis Sağlayıcı Lisanslama Programı) anlaşmaları ile dünyada ve Türkiye’de de tercih edilen bir model olma yolunda ilerliyor. İş ortağı ve dağıtıcı arasında imzalanan 3 yıllık bir anlaşma olan SPLA, kullan-öde modeli ile tüm ürünlerin satın alınması yerine kiralanmasına olanak tanıyor. Lisans sahibinin servis sağlayıcı olduğu, son kullanıcıların lisansa sahip olmadığı program, müşteri yerinde veri merkezi çözümleri, kiralık donanım gibi iş modellerini de beraberinde getiriyor. Microsoft’un Türkiye’deki SPLA iş ortaklarından biri olan ve bu alanda Türkiye’deki ilk projeleri gerçekleştiren Netlojistik Genel Müdürü Aydın Demiriz, SPLA’nın sağladığı olanaklar ve iş modellerinin Türkiye’de yavaş yavaş anlaşılmaya başladığını belirtiyor. Gelecekte sektörün de gideceği yerin yazılım, hizmet, altyapı gibi tüm kalemlerin dışkaynak alınması olacağını belirten Demiriz’e göre teknolojiyi kullanmak istediği sürece ödemek, atıl yatırıma girmemek, noktasında da bu tip modellemeler önem kazanacak. Gelinen noktada son kullanıcıların artık bu konuda talep ettiğini belirten Demiriz, bu modelin pazarda tam olarak yerleşmesinin ise 3-4 yılı alacağını öngördüklerini dile getiriyor.
Müşteri noktasında SPLA çözümleri
2001 yılından beri faaliyet gösteren ve Microsoft Gold iş ortağı olan Netlojistik, aynı zamanda Microsoft Hosting Solutions Competency yetkinliğine sahip Microsoft’un sayılı iş ortakları arasında. Demiriz’in verdiği bilgiye göre, Netlojistik olarak yarattıkları en önemli farklılık ise müşterinin kurumsal adresinde kendi yerinde hosting ürünler bulundurarak SPLA çözümleri sağlayabilmeleri.
Şu anda kurumların verilerini kendi kontrolleri dışında birisine bırakmak istememesi ve kendi içinde tutmak isteğinin hala devam ettiğini belirten Demiriz, ancak gelecekte bunun değişeceğini vurguladı. 2007 yılında Netlojistik’in ilk SPLA projeleri ile bu konuda öncü konuma geçtiğini belirten Demiriz, “SPLA’in getirdiği yetkinlikle birlikte müşterilerin müşteri adına birtakım sistemleri barındırarak bunun üzerinden birtakım servisleri hem hizmet hem yazılım çözümleri ile birlikte sunabilme opsiyonu ortaya çıktı. SPLA’ın getirdiği lisans kiralamasıyla geldiğimiz noktalarda birtakım servisleri belli uzmanlıklarla verebilen kuruluşların yanına çıktı. Şu ana kadar 8 proje gerçekleştirdik” diye konuştu.
Herkes için kazan-kazan modeli
SPLA ile Microsoft’un sağladığı olanakların iyi anlatılmasının çok önemli olduğunu belirten Demiriz’e göre SPLA’in getirdiği iş modelinin sağladığı pek çok avantaj var. Bu avantajlar ise tüm paydaşları için alan bir kazan kazan modeli yaratıyor. Müşteri tarafında sıfır başlangıç maliyeti, ön ödemesiz, yüksek risksiz, test edilebilir, nakit akış yönetimi, her zaman son sürüm ürünlerle çalışma ve yatırım maliyetlerini belli bir döneme yayarak hizmeti kullandığı ölçüde ödeme ve büyütüp küçültmeye olanaklarının sözkonusu olduğunu belirten Demiriz, “Microsoft tarafında kazanım, iş ortakları anlamında sürekli bir hizmet alternatifi oluşturabilme durumu var. Servis sağlayıcılar için ise sürekli müşteri kaynağının olduğu bir model. Her tarafın kazan kazan mantığında yer aldığı bir modelden bahsediyoruz” diye konuştu. Demiriz, Netlojistik olarak da müşteri yerinde ekip bulundurarak gerçekleştirdikleri projeleri artışına paralel olarak ekiplerini de genişletmeyi planladıklarını dile getirdi.