ENDÜSTRİ 4.0 KONUSUNDA FARKINDALIK YARATMA GİRİŞİMLERİNDE YAPILAN YANLIŞLAR
Sanayicilerimizin yaşamakta olduğu genel sıkıntıları ve endişeleri, Endüstri 4.0 teknolojileri giderir mi? Kimi Endüstri 4.0 savunucularının bu soruya verdikleri yanıtların yanlış olduğu kadar, Sanayi Devrimi’nden sonra yaşanan Dijital Devrim’i de ülke olarak ıskalamamıza neden olacak şekilde ters teptiğine tanık oluyorum.
Sanayicilerimizin sıkıntılarından biri, Çin’den gelen ürünlerin daha ucuz olması. Çünkü, bizde işgücü daha pahalı. Bu sıkıntıyı gidermek için “Endüstri 4.0 sayesinde, insanı sistemden çekerek insansız fabrika yaratılacak” deniyor. Bu sadece belki büyük sermayeye cazip gelebilir. KOBİ’ler buna kuşkuyla bakıyor ve kendi işi için geçerli olamayacağını düşünüyor.
Ayrıca, Endüstri 4.0 sayesinde sanayicimizin Çin rekabetinden kurtulacağı ima ediliyor. Bunu desteklemek için, Almanya’yı Endüstri 4.0 stratejisini geliştirmeye iten unsur olarak Çin rekabeti olduğu iddia ediliyor. Oysa, Almanya Çin’e karşı değil, ortak girişimler içerisinde. Çin, Ar-Ge ve inovasyona dayalı çok boyutlu ve başarılı Endüstri 4.0 stratejisini Almanya ile ortak yürütüyor (http://bit.ly/2lT7Xal). Ayrıca, Çin, Almanya’dan teknoloji değil, teknoloji firması satın alıyor. Dünyanın 3. büyük robot imal eden Kuka’yı Almanya’dan satın aldı Çin. Gerçekte, Endüstri 4.0’ın çıkışını tetikleyen Çin rekabeti değil, dijital teknolojilerin eriştiği düzeydir.
“Endüstri 4.0 işsizlik yaratır” endişesine karşı, tam tersine istihdamın artacağı iddia ediliyor. Şimdi hiç bilmediğimiz iş alanlarının açılacağı, ekonomi büyüyeceği, dolayısıyla işsizlik azalacaktır deniyor. Hatta Almanya’da Endüstri 4.0 sayesinde %6 istihdam artışı öngörüldüğü belirtiliyor. Bunlar hiç inandırıcı olmuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun – ki Endüstri 4.0 kavramını savunur – yaptığı araştırmaya göre, Almanya’yı ve Türkiye’yi de içeren 15 büyük ekonomide, 2020 yılına kadar 7,1 milyon iş kaybı olacağı, 2,1 milyon yeni iş alanı açılacağı tahmin ediliyor. Yani, net 5 milyon yeni işsiz yaratılacak. Ayrıca, Almanya’nın istihdam durumunda ne olacağı konusundaki ciddi araştırmalar da %6 istihdam artışı olacağını desteklemiyor (http://bit.ly/2lXLmcb). Olsa olsa, Endüstri 4.0 teknolojilerini ihraç etme stratejisi nedeniyle Almanya’da fazla işsizlik yaratmayacağı iddia edilebilir. Bu da teknolojiyi ithal eden Türkiye ve iş dünyamız için geçerli olamaz.
Topluma cesaret ve moral vermek için olsa gerek, Türkiye’nin Endüstri 4.0 teknolojilerini uygulamaya koymak için potansiyeli olduğu ve iyi bir konumda olduğu da sık ileri sürülen iddialardan birisi. Toplum buna inanıp koltuklarını kabartma ihtiyacında olsa da, inanılmaz olduğunun farkında. Dünya Ekonomik Forumu’nun ve Uluslararası Telekomünikasyon birliği’nin, ülkelerin özellikle bilgi teknolojileri ile ilgili “karne”lerinde Türkiye’nin 60., 70. sıralarda olduğunu, eğitim başarısında çok gerilerde olduğumuz gerçeği var ortada. Bu gerçekler moral bozmamalı ve ne yapmamızı belirlemeli ama bu gerçekleri görmemezliğe gelerek pembe tablolar çizmek de amaca hizmet etmiyor.
Yukarıdakilere rağmen, Türkiye’de Endüstri 4.0 kavramının kullanılmasında son bir yıldır üssel bir artış olmasını nasıl açıklayabiliriz? Gartner’ın Hype Döngüsü kuramının bunu açıkladığını daha önce burada yazmıştım (http://bit.ly/2loH1kT). Endüstri 4.0 üzerine bir panel organize eden Antalya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar’ın açış konuşmasında dediği gibi Endüstri 4.0 gibi etrafta bol sözü edilen “afili kelimelerin altını doldurmuyoruz.” Sadece afili bir slogan olarak defalarca yüzeysel olarak tekrarlanınca, farkındalık yaratıldı sanılıyor. On yılı aşkın bir süredir, birkaç yıl öncesine kadar, inovasyon kelimesi dillerden düşmüyordu. Bu “afili kelimeyi” de tekrar tekrar kullanarak bir yere gidemedik ve hala, inovasyon konusunda dünyada, 128 ülke içinde 42. sıradayız.
Dijital Devrimi kaçırmamak için post-gerçek (http://bit.ly/2lY0lmp) hayaller yaratmak, Endüstri 4.0’ı bir sihirli değnek gibi sunmak değil, gerçekçi ve ciddi bir yol haritası geliştirmek gerekir. Bunun için Çin’in, özellikle Shenyang bölgesindeki çok boyutlu girişimleri ve projeleri (http://bit.ly/2lT7Xal) dikkatle incelenmeli. Umarım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanı Faruk Özlü, Endüstri 4.0 platformunu ve misyonunu bu anlayışla, hem çok boyutlu hem de tüm paydaşlarla oluşturur.