Esneklik ve ölçeklenebilirlik tercih sebebi
Finansal ve iş gücü ihtiyacı açısından yeni iş modelleri şirketlere ciddi avantajlar sağlıyor. Yazılım geliştirmenin en önemli kriteri olan “kesintisiz erişim gereksinimi”, maliyet açısından küçük şirketlerin kendi BT altyapılarına yatırım yapmalarının önünde bir engel teşkil ediyor. Bu nedenle ülkemizde ağırlıklı olarak KOBİ kategorisindeki şirketler bu modelleri daha hızlı benimsiyorlar. İnnova İş Geliştirme Grup Yöneticisi Sezgin Aslan’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye’deki büyük yapıdaki şirketler bu BT iş modellerine veri güvenliği açısından henüz çok sıcak bakmasalar da belli bir oranda yönelimin başladığı da görülüyor. “Bulut bilişimin en önemli bileşenleri olan SaaS, PaaS ve IaaS tercihlerinde Türkiye olarak henüz Avrupa ülkeleri ve ABD ile aynı seviyelerde değiliz” diyen Sezgin Aslan, şunları kaydetti:
“Bu ve daha büyük ölçekteki şirketlerin kendi işlerine odaklanabilmeleri için, sadece üretim açısından bu altyapı hizmetlerini kullanmaya daha fazla teşvik edilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunun için, sektör bazında gerekli düzenlemelerle destek verilebilir.
Türkiye'de şirketler, bulut bilişimi öncelikli olarak başlangıç maliyetlerinden ve erişim problemlerinden arınmak için kullanmak istiyorlar. Bunun dışında bulut çözümlerinin esnek ve ölçeklenebilir olması da tercih sebeplerini etkiliyor. Birçok şirketin temel beklentileri arasında güvenlik açıklarının kapatılması, kesintisiz çalışma ve mahremiyet yönünden üst seviye bir hizmet almak ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye’de operatörlerin sunduğu veri merkezi çözümlerine de ciddi bir ilgi olduğunu görüyoruz. Özellikle büyük çaptaki firmalar veri merkezi hizmetlerinde ana sorumluluğu da bu operatörlere vererek SLA karşılığı hizmet almak istiyor. Bu da BT altyapısı için gereksinim duyulan tüm ses, veri ve BT altyapı çözümlerini tek bir noktadan tedarik etme fırsatını da getiriyor.”
Türkiye ekosisteminde öncelikle KOBİ niteliğindeki firmaların bu geçişi sağlamalarının daha kolay olduğu görüşünde olan Sezgin Aslan, şu bilgileri verdi:
“Burada şirketlerin yapması gereken aslında çok basit. Yatırım maliyeti açısından bir ürünün kullanım ömrü şirkete göre değişir. Yaklaşık 4-5 yıl gibi bir süre koyduğumuzda, bu süre için toplam sahip olma maliyetlerini mutlaka hesaba katarak yatırım yapmaları, yatırımın geri dönüş süresini göz önünde bulundurmaları gerekir. Ayrıca güvenlik, kesintisiz erişim ve esneklik açısından SaaS, PaaS, IaaS modellerinden hangisini kendi kurum kültürlerine daha uygun görüyorlarsa onu tercih etmeliler. Kamu açısından regülatif konular sözkonusu olduğundan, burada daha hızlı yol alabilmenin yolu, ilgili düzenleyici kurumlardan ve süreçlerin kolaylaştırılması için gereken düzenlemelerin yapılmasından geçiyor.
Bulut bilişim açısından, bu tür yapıların daha fazla yerelleştirilmesi gerektiği görüşündeyim. Çünkü küresel anlamda hizmet veren servis sağlayıcıların veri merkezleri dağıtık yapıda olabiliyor. Ayrıca bu servis sağlayıcıların veri merkezleri için, bulundukları ülke ve bölgeye göre farklı yasal düzenlemeler söz konusu olabiliyor. Bu nedenle karar aşamasında bu noktalar mutlaka gözden geçirilmeli. Bant genişliği, bulut bilişimde çok büyük önem arz ediyor. Şirketlerin bu tür bir yatırıma girmeden önce çalıştıkları operatör alt yapılarını veri transferi ve kapasitesi açısından mutlaka gözden geçirmeleri gerekiyor. Türk Telekom iştiraki İnnova olarak bu alanda müşterilerimizle bir iş ortağı olarak yakın işbirliği yapıyor, faaliyet alanlarına ve hedeflerine göre bu alandaki ihtiyaçlarını titizlikle tespit ediyor, onlara en uygun modeli sunmak için uçtan uca çözümler geliştiriyoruz.”