IaaS ve SaaS hizmetlerine olan talep hızla artacak
Ülkemizde özellikle bazı sektörlerin başı çekmesiyle popülerliği artan IaaS ve SaaS hizmetlerine olan talebin giderek artacağı öngörülüyor. Günümüzde kurumlar ve şirketlerin operasyonel maliyetlerini göz önünde bulundurmaları sebebiyle hem yerli hem yabancı bulut servis sağlayıcıları kendilerine müşteri bulabiliyor. Ayrıca Türkiye’de servis sağlayıcıların kendi oluşturdukları bulut tabanlı hizmetler de talep görmektedir. Kurum ve kuruluşlar için en önemli konu, iş kritik ihtiyaçlarına cevap verebilecek, 7×24 kesintisizlik sağlayabilecek, operasyonel ve yönetimsel esneklik avantajı getirebilen bulut tabanlı hizmetlerdir.
Kurum ve kuruluşlar çoğunlukla 7×24 hizmet esasına dayalı olarak çalışıyor ancak iş kritik sistemlerin takip ve yönetimi sadece mesai saatlerinde yapılıyor. Bulut tabanlı hizmetler ise 7×24 takip ve yönetim esasına dayandığından kesintisizlik, iş sürekliliği, felaketten kurtarma gibi konularda çok büyük faydalar sağlayabiliyor.
Proline Çözüm Mimarı, Birim Yöneticisi Ö. Cem Güneyli’nin verdiği bilgilere göre kurum ve kuruluşların, özellikle altyapı ve paket yazılım ihtiyaçları IaaS ve SaaS türündeki bulut hizmetleri ile karşılanabiliyor. İhtiyaç duyulan altyapıyı kurmak ya da buna kaynak sağlayıp, barındırmak yerine bulut tabanlı IaaS hizmetleri tercih ediliyor. Altyapıya sahip olmak, barındırmak, bakımını sağlamak her zaman doğru çözüm olmayabiliyor. Bu işler için gerekli ilk yatırım, insan ve operasyon kaynakları, var olan kaynak miktarının üzerine çıktığında bulut teknolojileri daha fazla ilgi görüyor. IaaS kapsamında kurum ve kuruluşların ihtiyaç duyduğu sanal sistem altyapıları yönetim, bakım ve destek hizmetleri ile birlikte verilebiliyor. SaaS kapsamında; kurum ve kuruluşların ihtiyaç duyduğu yazılım çözümleri bulut üzerinden, kullanıma hazır olarak sunuluyor. İlgili yazılım çözümü için altyapı, operasyon, yönetim, bakım ve destek hizmetlerinin tamamı SaaS kapsamında karşılanıyor.
“Kurum ve kuruluşlar için maliyetleri kesin ve öngörülebilir olan bulut tabanlı hizmet almak, lokal olarak eşdeğer bir sistem sahibi olup, bunu barındırmaya çalışmaktan çok daha kolay olmaktadır” diyen Ö. Cem Güneyli, şu bilgileri verdi:
“Kurumların bulut tabanlı hizmetleri istedikleri an alıp, ihtiyaca yönelik olarak arttırıp veya azaltıp, istendiğinde iptal etme hakları bulunmaktadır. Önemli bir diğer detay ise bulut hizmetlerini insan kaynağı gerektirmeden alabilmeleridir. Geliştirilen ve geliştirilecek olan yazlım ve servislerin bulut teknolojilerine uygun olarak belli bir model üzerinden geliştirilmesi önemli konulardan biridir. Bu yazılımlar sonrasında da bulut teknolojileri ile entegre olabilmelidir. Müşteriye verilen ve lokalde kullanılacak olan bir yazılımın bulut entegrasyonunun olması o anda ya da ileride yedekleme, kesintisizlik, felaketten kurtarma gibi konularda bulut tabanlı hizmet sağlanabilmesi için kritik önem taşımaktadır. Servis sağlayıcıların ve BT şirketlerinin yazılım odaklı çözüm geliştirmeleri, donanımı baz almamaları gereklidir. Kurum ve kuruluşlar ise maliyet hesaplarını mutlaka barındırma, operasyon ve bakım hizmetleri ile beraber hesaplayarak bunu bulut tabanlı hizmetler ile kıyaslamalıdır. Bu şekilde kurum ve kuruluşlar kendilerine en uygun yararlılık ve maliyet ile ihtiyaçlarını karşılayabilir. Buradaki en önemli sorun kurum ve kuruluşlardan gelen talepler ile ilgilidir. Kurum ve kuruluşlar ihtiyaçlarını doğru ölçekleyerek, erişilebilirlik, iş sürekliliği, yedekleme, felaketten kurtarma gibi konuları da göz önünde bulundurarak, bulut tabanlı hizmetlerin getirdiği faydaları çok daha net biçimde fark edebilirler.”