Ortak paylaşımlı bulut platformları…
Dünyada bulut teknolojilerinde önemli gelişmeler ve giderek artan bir kullanım söz konusu. Bulut tabanlı mobil, CRM ve büyük veri uygulamaları bulut pazarına bir ivme kazandırsa da sanal gerçeklik ve nesnelerin internetinin yaygınlaşması ile bulut hizmetlerinde de buna paralel büyük bir büyüme beklenmekte. Buna yönelik olarak farklı katmanlardaki yetkinlikleri olan IaaS, Paas, SaaS özelindeki şirket ve girişimler arasında ortaklıklar, endüstri şirketleri arasında bilgi ve yeteneği arttırmaya yönelik ortak paylaşımlı bulut platformlarının geliştirilmesi söz konusu. Türkiye pazarının bu konularda gelişmeye ve bu süreçte öğrenmeye devam ettiğini kaydeden KoçSistem Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Can Barış Öztok, şu bilgileri verdi:
“Bu sene de Türkiye’de bulut bilişim gündemdeki yerini koruyor. Buluta olan ilgi doğal olarak SaaS, PaaS ve IaaS katmanlarını doğru orantılı etkiliyor. Dünyada büyük şirketlerle birlikte bulut kullanımı orta ölçekteki şirketlere de yayılmakta. Türkiye pazarındaki büyük şirketler teknolojiyi dünya ile aynı anda yakalamaya çalışıyorlar, pazarda avantaj yakalamak için teknolojinin önemli bir kaldıraç olduğunun farkındalar. IaaS katmanı teknolojiyi takip eden bu şirketler tarafından aktif kullanılıyor. Sektörde SaaS ve PaaS katmanlarında gelişme devam etmekte, bu alanda tecrübeler ve başarı hikayeleri arttıkça bu teknolojilerin katma değerlerinin daha iyi anlaşılacağını ve şirketlerin bu avantajları kaçırmayacaklarını düşünüyoruz.
Bulut teknolojileri dijital dönüşümün en önemli bileşenlerinden biri. Geçtiğimiz dönemlerde bulut kullanımının maliyet avantajı üzerinde durulurken bugün değişen teknoloji ve iş yapış şekilleri ile bulut teknolojileri kilit bir role sahip. Müşterilere doğru zamanda doğru ürünü sunma gereksinimi ve giderek artan çok katmanlı rekabet ortamı, dinamik olarak ihtiyaçlara göre şekillenebilen, büyüyebilen ve yönetim hizmeti alınabilen bulut teknolojisini ön plana çıkarıyor.”
Önümüzdeki yıllarda mega eğilimlerin tümünün bulut tabanlı yapılardan oluşacağını kaydeden Barış Öztok, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu teknolojiler birbirleriyle etkileşime geçerek ve birbirlerinin büyümesini destekleyerek gelişmeye devam ediyorlar. Dolayısıyla nesnelerin interneti, büyük veri, mobilite gibi üzerinde iş modelleri oluşturulan konseptler de bulut avantajını ön plana çıkarıyor. Ayrıca bulut platformları üzerinde müşterilere sunulan uygulamalar, gerçek zamanlı veri analizine de imkan sağlıyor. Diğer önemli bir etken ise güvenlik uygulamaları. Giderek artan siber güvenlik tehditlerine yönelik şirketlerin verilerinin korunması için özel, paylaşımlı ve hibrid bulut sistemleri hem altyapı hem de yönetim açısından güvenlik avantajları sağlıyor. Biz KoçSistem olarak, 2010 yılından beri bulut teknolojilerinin doğru bir şekilde anlatılabilmesi ve kullanımının yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, bulut teknolojileri ile ilgili güvenlik, hız ve kesintisizlik gibi müşteri taleplerinin karşılanabildiği görülmekte. Ayrıca kurumsal şirketlerle başlayan bulut hizmetleri kullanımının farklı sektörlerde yayıldığını gözlemliyoruz.”
Yaşanan gelişimlerle birlikte kullanım oranlarının arttırılması için, sadece IaaS değil, aynı zamanda PaaS ve SaaS katmanlarındaki başarılı kullanım senaryolarının artmasının faydalı olacağı görüşünde olan Barış Öztok, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tam bu noktada yazılım ve uygulama geliştiricilerin dijital dönüşüm ekseninde yeni dünyaya uyumlu, teknolojinin avantajlarını hem kullanan hem de sunan projeler yapmalarını bekliyoruz. Tabii ki teknolojiyi hizmet modeli ile sunan KoçSistem gibi köklü bulut hizmeti sağlayıcılarına da büyük bir görev düşüyor. KoçSistem olarak kurumların verimliliğini arttırarak, ihtiyaçlarını adresliyor, bulut bilişim kullanım senaryolarını kurumlar için doğru bir şekilde kurguluyoruz. Ayrıca bulut tabanlı teknolojideki bu değişimlerin, şirketlerde finansal fayda sağlayacak ve doğru ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılması gerekiyor. Bu kapsamda doğru iş ortağı ve girişimci ile işbirliği içerisinde çalışılması önemli bir konu.
Her yeni teknolojide yaşadığımız süreç bulut bilişim için de geçerli, kullanım alanları öncelikle sınırlı iken, adaptasyonun artması ile birlikte yeni kullanım alanları, yeni avantajlar, farklı uygulamalar ortaya çıkmaya başlıyor.
IaaS yapıları ilk olarak maliyet avantajı ile öne çıkan ve en kolay adaptasyon sağlanan katman oldu. Yazılım alanında ise, ürün geliştirme çalışmalarının SaaS yapılarına uygun olacak şekilde yapılması gerekiyor. Bu da yazılım geliştiren birçok şirket için yeni yetkinlikler edinmek anlamına geliyor. PaaS hizmetlerinin ise kurumlara analitik, IoT, entegrasyon gibi farklı alanlarda sağlayabileceği katkılar düşünüldüğünde, katma değerlerinin doğru ve açık bir şekilde aktarılmasının önemi anlaşılıyor. Bu sebeplerle bulut teknolojilerinden tam anlamıyla fayda sağlayabilmek için önümüzdeki dönemlerde SaaS ve PaaS katmanlarına odaklanıyoruz.”