Siber güvenliğin kalbi her zaman ağ duvarı
Dikey çözümleri ve sektörel uzmanlık gücü ile SonicWall, 2017 yılında BTvizyon toplantıları ile Anadolu’daki kurumları güvenlik gereklilikleri ve güncel riskler konusunda daha da bilinçlendirecek.
Eskiden ağ duvarı (firewall) sadece zarfın üzerindeki adrese bakar, içine bakmaz, geçiş kararı da buna göre verilirdi. Oysa bugün geldiğimiz noktada bütünleşik tehdit yönetimi (UTM) ve yeni nesil ağ duvarı tanımı var. “Artık ağ duvarları zarfı alıp içine bakıyor” örneğini veren SonicWall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları, ağ duvarlarında farklı önlemleri kurguladıklarına işaret etti. Örneğin anti virüs artık sadece bilgisayarlarda değil, gateway, yani ağ duvarları üzerinde de olmalı. Kapıları pencereleri korumak tamam, ama bu risk dünyasında koridorları da kontrol etmek gerek. Yeni nesil ağ duvarları bunu sağlıyor ve Özben Miçooğulları’nın dikkat çektiği gibi, eskiden her bir adım için farklı güvenlik çözümleri konumlandırılırken, bugün hepsi bütünleşip UTM yapısına kavuşuyor, çoklu güvenlik servisini tekilleştiriyor.
Pazarınızda Türkiye, nasıl bir konuma sahip?
Türkiye pazarında her yıl yüzde 50 gibi istikrarlı büyüme sergiliyoruz. Ekip üyeleri güvenlik konusunda deneyimli ve birçok güvenlik ürünü ile çalışmış insanlardan oluşuyor. Böylece 2017 yılında da istikrarlı büyümenin devam etmesini bekliyoruz. EMEA bölgesindeyiz ve 2 Ekim’de ilk bayi toplantımızı yaptık. 15 Temmuz girişiminin ardından kısa bir zaman geçmişti, ama Türkiye pazarına biz de şirketimizin yabancı yöneticileri de inanıyor. Türkiye, EMEA’da çok önemli. Yabancı bölge yöneticilerimiz Türkiye’ye gelerek bayilerimiz ve distribütörlerimizle tanışıyor. Bu da Türkiye pazarını ne kadar önemsediklerinin göstergesi.
Nasıl bir kanal yapınız var?
SonicWall 25 yıllık bir güvenlik firması ve yüzde 100 kanal odaklı. Distribütörler ve bayiler ile gelişiyoruz. Gold ve Silver olmak üzere yüzlerce bayimiz var. SonicWall markasının geri gelmesi ile beraber, yeni kanal programımızın duyurusunu da yaptık. Yani Dell kanal programlarından ayıldık ve SonicWall kendisi için ayrı bir kanal programını 1 Şubat itibariyle hayata geçirdi. Siber güvenlik odaklı kanal ortaklarının diğer BT başlıklarındaki kanal ortaklarından ayrılması önemliydi. Böylece SecureFirst programını hayata geçirdik. Dolayısıyla yeni bayileri aramıza kattığımız bir dönemdeyiz. Kadrolarımızın güvenlik başlığında uzman olması bizim için çok önemli. Mart ayı sonu itibariyle küresel bazda hayata geçirdiğimiz SonicWall University ise kendi içimizde ve bayilerimiz için bir eğitim programı. Böylece Gold ve Silver partnerlik seviyelerini sertifikalandıracağız. Kanal programımız çok yeni ve uçtan uca hızlı değişim var. Kayıt olup bayimiz olan firma, belli şartları gerçekleştirmesinin ardından, Gold ve Silver bayi olabiliyor ve ‘university’ yapısı bu anlamda önemli. Bayimiz ürünü ve çözümü ne kadar iyi biliyorsa, müşterisine de o kadar güçlü destek sunabilir.
Bu eğitimler, Türkiye faaliyetlerini nasıl etkileyecek?
SonicWall, Anadolu’da çok güçlü. Siber güvenlikte misyonumuz Türkiye’nin her köşesinde insanları siber güvenlik konusunda bilinçlendirmek. Anadolu etkinlikleri önemli ve BTvizyon etkinliklerine bu amaçla katılacağız. Birçok farklı ilde büyük kurumlarla çalışıyor, oradaki müşteri ile tanışıyor, bunun çok önemli olduğunu biliyoruz. Bize gelen bilgileri insanlara aktarmak misyonumuz. Anadolu’daki yetkin iş ortağı sayımızın artmasının bu gelişimde payı büyük. Bu nedenle sadece müşteri değil, bayilerle de yakın çalışmaya önem veriyoruz.
İşbirlikleriniz küresel ve yerel bazda nasıl şekilleniyor?
Küresel bazda birçok firma ile anlaşmamız var. Böylece birçok firmanın ürününü bizim üzerimizden alabiliyorsunuz ve bazı güvenlik servisleri için bir pazar sunuyoruz. Çünkü biz firewall’uz ama bilgisayara antivirüs almak istiyorsanız bu ürünün bizim ağ duvarı çözümümüzle daha etkili sonuçlar verdiğini belirtiyoruz. Yerelde de çalışmalarımız var ve Türkiye’de yazılım firmalarını desteklemeye önem veriyoruz. 5651 sayılı yasa odaklı raporlama ve analitik yazılımlarımızı geliştirdik, bunları SonicWall ile daha iyi çalışabilecek hale getirdik. Yani Türkiye regülasyonlarına özel bir uygulama yaptık. SonicWall olarak fayda sağlayacak yazılımları da buradaki şirketlere yazdırıyoruz. SonicWall bu yönüyle kendisini geliştiricilere açıyor, API’lerini paylaşıyor, bu da dikey sektörel çözümleri beraberinde getiriyor.
UTM konusunda kurumsal farkındalığı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küresel bazda kurulu 1 milyondan fazla firewall’umuz, bunları kullanan milyonlarca insan var. Tüm bu dağılım, istihbarat ağı oluşturuyor ve bu da proaktif olmayı sağlıyor. Sistemin bulut tabanlı olması süreci hızlandırıyor. Bir tehlikenin parmak izini herkese gönderiyoruz ve bu da herkesin farkındalığını artırıyor. Bu dev bir firewall ağı ve bunu yapabilen çok az üretici var. Bu da küresel bazda o kadar çok ajana sahip olmanız demek. Sandbox’ı bir servis olarak vermeye başladık. Diğerlerinden farklı olarak, 3 farklı Sandbox engine kullanıyoruz. Bu da kurumsal riski en aza indirme gücü demek. Multi-sandbox teknolojimiz küresel bazda bizi farklı kılıyor.
Türkiye pazarında eksikler sizce neler?
Türkiye’de de geldiğimden beri dikkatimi çeken ve eksik olan bir konu SSL trafiği. Gartner’a göre bu, toplam web trafiğinin yüzde 60’ı. Web trafiğinin yüzde 60’ı şifrelenmemiş biçimde ve eğer firewall’unuz yeni değilse, trafiğin yüzde 60’ına kör bakıyorsunuz. Bu çok ciddi bir tehlike ve Türk firmalarında bunu çok görüyoruz. Şirketler gerekli önlemleri almalı. SSL deşifreleme ciddi firewall performans gerektiren bir teknoloji ve işlem hızınız yüksek olmalı. SonicWall’da kullandığımız işlemci seti bunu yapabilmeyi kolaylaştırıyor ve kendimize patentli RFDPI teknolojisi de veriler akarken paralel işlem yapmayı mümkün kılıyor. Bu patentli teknolojimiz ve kendimize özel bir çip seti kullanıyoruz. Çünkü firewall gücü için altyapının önemli olduğuna inanıyoruz. Bu iki unsur sayesinde çok iyi performans ve kişiselleştirme imkanını sunuyor, bu konuda firmaları bilinçlendirmeye çalışıyoruz.
IoT ve M2M’deki gelişim, SonicWall için ne gibi fırsatları beraberinde getirecek?
Tüm cihazlar internete bağlandığı için bu cihazların güvenliği sağlanmak zorunda. SSL VPN bu alanda kullandığımız çözümlerden biri. Bu, firewall kutumuzdan bağımsız bir çözüm. Firewall üzerinde de bu hizmeti verebiliyoruz ama özel olarak SSL VPN çözümlerimiz de var. Bunlar dışardan nesneler veya insanların kendi network’üne güvenli bağlanmasını sağlıyor. Dışardan merkeze güvenli bağlantıyı sağlıyor ve araya sızmaları engelliyoruz.
SonicWall, Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyor?
ABD ve Avrupa’dan farkımız ve eksiğimiz; hizmete, kuruluma, konumlandırma ve bakıma yeterli ilgi gösterilmiyor. İnsanlar SLA kapsamını yeterince bilmiyor, danışmanlığın önemini tam anlamıyorlar. Oysa güvenlik, bu anlamda çok önemli bir sektör. Siz doğru hizmeti vermez, doğru bakımı yapmazsanız en iyi güvenlik ürünü bile güvenli olmaz. Bir sunucu veya bilgisayar her durumda çalışır. Ama işin içine güvenlik ürünleri girdiği zaman, bakımın ve doğru kurulumun önemi artıyor. Siber saldırılar ve 15 Temmuz girişimi ile siber saldırılar ciddi oranda arttı. Böylece insanların güvenliğe daha çok önem vermeye başladığını bilfiil görüyoruz. Siber güvenlik önlemleri arttı, tatbikatlar yapılıyor. Böylece insanlar, güvenlik kadar güvenliğin bakımını da önemsemeye başladılar.
Bilişimde kesintisizlik esas!
“Çeşitli sektörlere ve bölgelere siber güvenlik vizyonunu yaymak için bir plan çıkardık. Şubat ayında Akademik Bilişim etkinliğinde bulunduk. Üniversitelere gittik, çünkü SonicWall’un çok sayıda üniversite müşterisi var. Sağlık sektöründe HIMSS etkinliğinde bulunacağız. Onlarca hastane ve kamu hastaneler birliği müşterilerimiz var. Bölgelerdeki devlet hastanelerinin genel sekreterlik üzerinden bağlanmasını sağlayan birlikler karşısında genel sekreterliklerinin de ciddi bir network ihtiyacı var. 89 kamu hastane birliğinin 50’ye yakını ihale yaptı ve bizim 15’e yakın kamu hastanesi birliği müşterimiz var. Böylece UTM başlığında sektör bazında uzmanlıklarımızı daha da geliştirme imkanı buluyoruz. Çünkü her sektörün yapısı kadar, ihtiyaçları da birbirinden farklı. Ama hepsinin ortak noktası erişim paralelinde güvenliği de sağlama ve bunu garanti etme ihtiyacı. Bu dengeyi sektöre özel çözümlerle sağlıyoruz. Eğitim, sağlık, kamu gibi paydaşı çok olan sektörlerde bu dengeyle ilerliyoruz. Sektöre özel erişim kuralları belirlenmesi gerekiyor ve bunu yapabilmeniz için de yeni nesil bir firewall olmanız lazım. Sigorta sektörü ve sektörün farklı ürün ve branşlarındaki paydaşları ile de çalışıyoruz. Bankalar ve telekomünikasyon firmalarıyla bağlantılarımız da güçlü. Sonuçta tüm bu sektörlerin ihtiyaçları farklı ve bunların hepsini karşılıyoruz. BTvizyon toplantıları ile bölgelere gidip insanlara güvenlik anlamında yapılabilecekleri anlatmayı hedefliyoruz. Yani dikey sektör uzmanlığının yanında bölgelerde etkinliğimizi pekiştiriyoruz. Bir çözüm sunmadan önce insanlara ihtiyaçlarını göstermeye, danışmanlık desteği sunmaya öncelik veriyoruz.”