Fiziksel sınırların ötesinde büyüyen bir iş dünyası var artık
Teknoloji, BT uygulamaları, mobil cihazlar ve erişim altyapılarındaki gelişmeler sayesinde günümüzün iş yapış biçimleri ciddi biçimde değişti ve durmaksızın değişmeye devam ediyor. Özellikle akıllı cihazların yaygın kullanımı ve cihazların birbirleriyle entegre çalışması, ofis ortamının fiziksel sınırlarıyla çevrili olan iş hayatı anlayışını ortadan kaldırdı. Dünya üzerinde mobil işgücünün toplam işgücüne oranının 2020 yılında yüzde 42 seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. Ancak, Karel Stratejik Planlama Lideri Gökhan Yazıcı burada önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Bugünün iş dünyasında çalışanların, her türlü akıllı cihazla, her türlü uygulamaya her yerden erişmeleri, bu sayede kendi mobil çalışma ortamlarını yaratmaları tek başına yeterli değil. Gökhan Yazıcı’ya göre, şirketlerin başarıları, DNA’larını dijital dönüşüme ne ölçüde adapte edebildikleri, sundukları ürün ve hizmetlerin müşterilerin değişen dijital beklentilerini ne ölçüde karşıladıkları ile ölçülüyor. Bu yüzden şirketler mobil-iş kavramını varılacak nihai adres olarak değil, kendilerini pazarda ileriye fırlatacak bir araç, bir tür hızlandırıcı güç olarak değerlendirmeli.
Hizmet kalitesi ve çalışan memnuniyeti artıyor
Öte yandan, mobil-iş kavramının özü olan dijital dönüşüm, her kapıyı açan sihirli bir anahtar değil. “Bir süre rekabet avantajı yaratsa da, şirketlerin uzun vadede sürdürülebilirlik için müşterilerine daima daha iyi ürün ve hizmet sunabilmeleri, bunu yaparken maliyetlerini aşağı çekmeleri gerekiyor” hatırlatmasını yapan Gökhan Yazıcı, mobil-iş kavramının öneminin de burada ortaya çıktığını belirtiyor. Zira, mobilitenin sağladığı faydaların başında üretkenlik ve verimlilik artışı geliyor. Çalışanlar her yerden ve her zaman iş uygulamalarına ve kurum kaynaklarına erişip işlerini yapabiliyorlar. Diğer bir avantaj ise esnek çalışma imkanı. “Çalışanlar mesai saatlerinin dışında da çalışabildikleri için zaman planlarını kendi istedikleri gibi yapma esnekliğine sahip olabiliyorlar” bilgisini veren Gökhan Yazıcı’ya göre, bu da çalışan memnuniyetini arttırıcı bir rol oynuyor. Hizmet kalitesindeki artış, sağlanan bir diğer fayda olarak karşımıza çıkıyor. “Kritik bir soru ya da problem nedeniyle size ulaşması ve destek alması gereken müşterileriniz, siz ofis dışındayken de size erişip yardım alabiliyorlar” diyen Yazıcı, bu açıdan değerlendirildiğinde, mobilitenin müşteri memnuniyetini de artırdığını rahatlıkla söyleyebileceğimize dikkat çekiyor.
Uçtan uca güvenlik olmadan olmaz
Bir diğer önemli konu ise mobilitenin getirdiği güvenlik riskleri. Mobil çalışanların firmaya ait gizli bilgilere ofis dışından erişmesi, gizli bilgilerin izinsiz kullanımı veya yetkisi olmayan kişiler tarafından kopyalanabilmesi dikkat edilmesi gereken konularda sadece birkaçı. Yazıcı, “Bu riskin en aza indirilmesi için şirketin sisteme entegre mobil cihazlarını doğru yönetmesi, gerekli önlemleri ve kontrolleri yapıyor olması gerekiyor” uyarısını yaparken, bu amaçla geliştirilmiş olan mobil cihaz yönetim çözümlerinin kullanılmasının güvenlik riskinin azaltılmasını sağladığına işaret ediyor.