BT’de en iyiler ‘Plus’ farkıyla geliyor!
Türkiye’de bilişim sektörünün en önemli referans kaynağı olan Bilişim 500 araştırmasında 2016 yılı sonuçları ışığında ‘en’leri saptamak için geri sayım başladı. Uluslararası şirketlerin yurtdışında kullandıkları bir kaynak, ticari ataşeliklerin rehberi olduğu gibi, kamu sektörünün ve BT yöneticilerinin referans noktası olmayı 18’inci yılında da devam ettirecek olan Bilişim 500 araştırmasında sonuçlar, 12 Temmuz 2017 tarihinde düzenlenecek bir törenle paylaşılacak.
Bilişim 500 araştırması, bu yıl 18’inci kez düzenlenecek. Araştırma için ilk duyuru yapıldı ve başvurular alınmaya başlandı. Yeni bir karar olmadıkça 28 Nisan’a kadar şirketlerden başvuruların alınacağı Bilişim 500 araştırmasında her yıl olduğu gibi, halka açık olan ve olmayan şirketlerin 12 aylık resmi net satış gelirlerini gösteren belgeleri temel kriter. Net satış gelirlerine göre yapılan sıralama kriteri, yıllar boyu Bilişim 500 araştırmasını farklı kılan temel özellik oldu. Önceki yıllarda gerçekleştirdikleri Bilişim 500 araştırmalarından temel farkın bu yıl ilk kez hayata geçirilecek ‘Bilişim 500 Plus’ yapısı olacağını vurgulayan M2S Genel Müdürü Özlem Unan Atılan, bu yenilikle ‘Bilişim 500’ markasına bir katma değer daha ekleyeceklerinin altını çizdi. Sıralamadaki şirket sayısı yine 500 olurken, ‘Plus’ yapısı ile farklı kategorilerde de sıralamalar sektörle buluşacak. Örneğin Bilişim 500 sıralamasına giremeyen, ama bir ayrıcalığı olan, örneğin son 3 yıl içinde kurulmuş, başarılı bir girişim olup bir teknokentte önemli çalışmalar yapan veya Anadolu’da çalışmaları ile öne çıkan şirketler ‘Bilişim 500 Plus’ kategorisinde farklı bir sıralamaya tabii tutulacak. Detayları Özlem Unan Atılan ile konuştuk:
Bilişim 500 Plus konsepti hakkında bilgi verir misiniz?
‘Bilişim 500 Plus’ yapısında bu hafta itibariyle duyurularımıza başlayacağız. Kullandığımız tüm materyallerde de ‘Plus’ı adresleyen bir görselimiz olacak. Hedefimiz; bilişim dünyasında oyuncu olan daha fazla yetkin şirketi kapsama alabilmek. Bu yılı farklı kılacak bir yenilik olarak, ilk etapta büyük şehirlerde bulunan teknokentlerdeki şirketlere elektronik ortamda ve basılı olarak başvuru formumuzu gönderdik. Eskişehir, İzmir, ODTÜ, TÜBİTAK MAM, Yıldız Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Sakarya Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Bursa Ulutek Teknokent, Ankara Gazi Üniversitesi Teknopark, Gebze OSB Teknoparkı, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi gibi noktalara başvuru formlarımızı gönderdik. Girişim yetkinliğini ortaya koymaya uygun tüm noktalara ulaştığımıza inanıyorum. Ama daha fazlasına da açığız. Yani gönderim yapmadığımız teknokenler için de bu bilgi, bir davet olsun. www.bilisim500.com/ sitemizden başvuru formunu yükleyen teknokentlerdeki girişimler ve şirketler de bize bilisim500@m2s.com.tr adresine e-posta atarak ulaşabilir.
Sektörün Bilişim 500’e bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu araştırmamız, sektör için önemli bir rehber. Bu yıl araştırmaya başlamadan önce bir danışma kurulu toplantısı yaptık ve Bilişim 500 içinde yer alan şirketlerin görüşlerini aldık. Bu farklı adımları atma konusunda öneri de zaten bu danışma kurulundaki şirketlerden geldi. Yani onların yorum ve önerilerinden yola çıkarak bu yılki yeniliklerimizi hayata geçirdik. Bu stratejimiz sayesinde sektör şirketlerinin beklentilerini düzenli olarak Bilişim 500 araştırmamıza dahil etmeyi başarıyor, hazırlık sürecimizde her yıl misal kategorilerde yenilik, ekleme veya değişiklik isteği olup olmadığını öğrenmeye önem veriyoruz. Belirttiğim gibi, bu yıl araştırmada ana kategorilerimizde herhangi bir değişiklik yok. Ama ‘Bilişim 500 Plus’ ekseninde farklılaşma var. ‘Bilişim dünyası iş dünyasında kök salıyor’ bu yılki mottomuz ve yerküre üstünde kök salan bir bilişim ağacını resmediyoruz. Bu da bilişimin küresel, ulusal ve sektörel bazda vazgeçilmez gereklilik olduğunu ortaya koyuyor.
BT şirketlerinin size dönüşleri başladı mı?
Evet, şirketler bu yıl da gerekli belgeleri ile hızla dönüş yapmaya başladı. Hatta biz araştırmaya başlamadan önce zamanlama planlarımızı bize soranlar oldu. Dolayısıyla gelen belgeler ışığında bu yıl da hızlı biçimde araştırmamızı toparlayacağız. En önemli merakımız pazarın nasıl şekillendiğini ve ne kadar büyüdüğünü net biçimde görmek.
Beklentiniz nedir? BT sektöründe 2016 yılında neler oldu?
Sizinle ön tahminlerimi paylaşabilirim. Buna göre, 96,2 milyar TL’lik bir pazar büyüklüğüne ulaştığımızı düşünüyoruz. 100 milyar TL sınırına yaklaşan sektör, 2015 yılına göre TL bazında yaklaşık yüzde 18’lik büyüme sergiledi. Büyümenin temeli olan kategoriler var. Örneğin telekom servisleri artık daha durağan bir segment halini alıyor. Buna karşılık, donanım ve özellikle yazılım tarafında inanılmaz büyüme var.
Büyümenin gerekçeleri sizce neler?
Trend olan bazı konular var. Bu nedenle yazılım başlığı hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Bulut bilişim, güvenlik, felaket yönetimi, iş sürekliliği gibi alanlar pazarın dinamiklerini ciddi ölçüde etkiliyor. Örneğin sonu gelmeyen siber saldırılar güvenlik tarafında hem kamuda hem özel sektörde ciddi yatırımları beraberinde getiriyor ve bilinç seviyesi de bu paralelde sürekli gelişiyor. Güvenlik önceliği ile birlikte iş sürekliliği, felaket yönetimi gibi başlıklar doğal olarak önem kazandığı için bu alanda yatırımlar da ön planda ve gündemde. Bunları pazarın da önemli değişkenleri olarak gösterebiliriz. Bireyler; mevcut durumlarını korumaya öncelik veriyor, standart kurumsal ihtiyaç olan yatırımları yapmaya devam ederken, lüks olarak görülenler revize ediliyor. Son yıllarda kendini gösteren ‘BT yatırımlarında planlı bir önceliklendirme’ eğilimi tüm gücüyle devam ediyor.
Bu eğilimde öne çıkanları nasıl örnekleyebiliriz?
Bence şirketler öncelik sırasını ‘yazılım- donanım-hizmet’ olarak ayırmıyor. Bunun yerine iş kritik seviyesine bakıyor, kritik olan başlığa yatırım yapıyor. Yazılımın yıllar içinde bu kadar büyümesinin sebebi ise yazılımla birlikte gelen verimliliği kısmen de olsa idrak etmiş olmaları. M2S olarak KOBİ’leri hedefleyerek yaptığımız araştırmalarda öncelikli olarak neye yatırım yapacaklarını sorduğumuzda, ilk sırada üretim sürecinde yer alan makine parkı, ikinci sırada insan kaynağı, üçüncü sırada ise teknoloji yanıtlarını alıyorduk. KOBİ’lerle bağlantı kurarak gerçekleştirdiğimiz son araştırmamızda ise makine parkı yine ilk sırada, ama teknoloji de ikinci sıraya yükseldi. Bu da KOBİ’ler nezdinde yıllar içindeki farkındalık gelişiminin göstergesi. Şirketlerin BT bütçelerine baktığımızda, en büyük payı yine donanım alıyor, bunu yazılım izliyor, son olarak hizmetler geliyor.
Kurumsal hayatta nasıl bir BT yatırımı odaklı bakış açısı değişimi söz konusu oluyor?
Donanım ve yazılım sıralamada ilk iki öncelik olmayı sürdürüyor. Yazılım pazarının bu kadar hızlı büyümesinde temel sebep, önceki yıllarda şirketler daha çok donanıma yatırım yaparken, bugün geldiğimiz noktada yazılımı önceliklendirmeleri. Bu da donanıma kıyasla yazılım başlığında daha hızlı büyümeyi beraberinde getiriyor. Bu gelişim, donanım pazarında bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Mesela artık bütünleşik ve hiper-bütünleşik altyapılardan bahsediyoruz. Dolayısıyla mevcut yapıyı merkezi olarak yönetmek, bir şekilde hayatı kolaylaştırmak üzerine kurulu bir yapı tercih sebebi. O kadar çok veri merkezi yatırımı yapılıyor ki, donanım ve ağ ürünlerinin hız kesmeden büyümesi hiç de şaşırtıcı değil. Tabi donanım üreticilerinin ürünlerinde farklı markaların ürün ve çözümleri ile entegrasyon yetkinliğinin öne çıkması da burada önemli bir role sahip. Artık temel önceliği şöyle tanımlamak mümkün: BT altyapımı mümkün olduğu kadar merkezi olarak yönetebileyim, maliyetlerimi aşağı çekeyim ve kesintisiz çalışayım.
ÇİFT HANELİ BÜYÜME RAKAMLARINA ULAŞABİLİRİZ
“2017 yılının bilişim sektörü konusunda yorum yapmak için henüz erken. Sektöre ve ürüne göre farklılıklar olduğunu da göz önüne alırsak, çok kötümser değilim ve çok ekstrem bir durum yaşanmazsa, genel olarak yine büyüme bekliyorum. Hatta bir sorun olmaması halinde, büyümenin TL bazında iki haneli rakamlara ulaşması benim için hiç de şaşırtıcı olmayacak.”
Ölçek değil, yetkinlik belirleyici
Bilişim 500 araştırmasının kapsamı, 'Plus' konsepti ile her ölçekte şirketi bünyesine katarak daha da büyüyor. Hedef; bir önceki yılın satış gelirine göre oluşturulan Bilişim 500 sıralamasının yanında, satış geliri veya ölçeği ile bu sıralamaya giremeyen, ama alanında ve bölgesinde potansiyeli yüksek şirketleri de değerlendirme sürecine taşımak. Böylece cirosu ile ilk 500 şirket sıralamasının yanında, potansiyeli ile göz dolduran girişimler ve Anadolu şirketleri de 'Plus' başlığında düzenlenecek sıralamalarda kendilerine yer bulabilecek. Türkiye'de bilişim sektörünün yıllar içindeki gelişimi sonucunda ulaştığı 'gerçek' değerini ortaya koymak adına 'Plus' yeniliği önemli bir araç olacak. www.bilisim500.com sitesinden detaylarına ulaşılabilecek bu yeni yapıya, 28 Nisan'a kadar dijital başvuru da yapılabilir. Böylece Türkiye'de bilişim sektörünün bir bütün olarak gelişmesi yolunda emek veren her ölçekte şirket ve girişime ulaşmak, sektörün gerçek potansiyelini ortaya koyarak kamu, özel sektör ve yurtdışına her zamankinden daha kapsamlı bir rehber sunmak mümkün olacak.