ŞİRKETİN ELİNDE BİR MODEL OLMALI
Dijital dönüşüm gereksinimlerini pazar payı, gelir ve kâr üçlüsü tetikler. Dijital dönüşüme girebilme ön şartlarına haiz olmak isteyen ölçek bağımsız her şirket de öncelikle “dijital dönüşüm mümkün olabilecek olanın, kârlı da olabileceğini” görmeli. Bu öngörüye sahip olabilmek için yegane, ancak olmazsa olmaz ön şart şirketin elinde dijital şok uygulayarak dönüştürebileceği bir model olması. Bu tespitini “Bu model henüz ortada yoksa veya mümkün olan dijital dönüşümün kısa veya uzun vade karlılık sağlaması yapılamıyorsa, şartlar olgunlaşana kadar dönüşüm ertelenebilir” sözleri ile detaylandıran Sherpa Kurucu Başkanı Yakup Bayrak’a göre, dijital dönüşüm güçlü ve istikrarlı bir üst yönetim desteği gerektirir. Desteğin kayıtsız şartsız sağlandığı garanti altına alındıktan sonra, kurum kârlılığını ve pazar payını dahi riske sokabilecek dönüşüm ataklarının gerektirdiği cesareti göstermek, üst yönetim desteğinin ansızın kesilebileceğinden endişe etmemek ve tabii ki orta ve alt düzey yönetimden, süreç içerisine dahil olanların kişisel konfor alanına tecavüz edebilecek, işinden olma potasına girmekten korkmamak kurumsal stratejinin temel dayanak noktalarını oluşturmalı. Yakup Bayrak, bu süreçte dikkate alınması gereken eğilimleri ise şu sözlerle paylaştı:
Yönetim desteği olmadan olmaz!
“Şirketin dijital dönüşüm sürecini başlatması için sahip olması gereken motivasyon kaynağını asla ve asla (asla, bilinçli olarak iki kez yazılmıştır) “piyasa şartlarının” veya “yönetim nezdindeki bir sosyal trendin beraberinde getirdiği” zorunluluktan almamalıdır. Dijital dönüşüm öncelikle, kurum kültürünün ilericiliği, yönetimsel stratejilerin test edilebilirliği ve bunlara bağlı yetki delegasyonunun merkeziyetçilikten duygusal – fonksiyonel fayda odaklı takım kararı düzlemine çekilmiş olup olmadığıyla ilgilenir. Eğer şirket içerisinde bu yönde bir eğilim ve bu eğilim sahiplerine kayıtsız şartsız destek veren bir yönetim yoksa dijital dönüşüm ölü doğacaktır. Dijital dönüşüm gücünü, yenilikçi ve alışılagelmedik teknolojilerden değil bilinenin aksine, çoğu kısa vadede sonuç veren dijital dönüşüm operasyonu gücünü geleneksel stratejik ve operasyonel teknolojilerden alır. Dolayısıyla dijital dönüşüm stratejisi tanımlanmaksızın, süreç içerisinde bir araç olarak kullanılacak “teknoloji”ye, sahip olması gerekenden daha fazla rol atamanın gerekliliğini sorgulanmalıdır.”