İnternete İngiliz denetimi
İngiltere Başbakanı Theresa May, “Hükümetlerin, interneti denetlememesi gerektiğini söyleyenlere diyoruz ki, sizinle aynı görüşte değiliz.” Başbakan, İngiltere’nin, internetin denetlenmesi konusunda dünyaya liderlik yapacağını da söyledi. 8 Haziran erken seçimi dolayısıyla açıkladığı Muhafazakar Parti Seçim Bildirgesi’ndeki görüşler bir araya getirildiğinde ortaya şu çıkıyor: Hükümet, seçimi kazandıktan sonra (Muhalefet İşçi Partisi sıfır) internette neyin ne kadar, nasıl yayınlanacağına karar verecek bir denetim mekanizması getirecek. Parlamentoda çoğunluğu olacağından bunu yasalaştırabilir. Ancak, Anayasa Mahkemesi gibi görev yapan Yüksek Mahkeme bu işe ne der bilinmez. Öte yandan da, internette terör ve porno denildi mi akan sular duruyor.
Zaten Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi. Geçen yıl bu zamanlar, kamuoyunu uzun süre meşgul eden elektronik izleme yasa tasarısı Avam Kamarası’nda 69 hayır, 444 evet oyu ile kabul edildi. Hükümetin tasarısına, muhalefetteki İşçi Partisi de zoraki destek verdi. Yasanın resmi adı “Soruşturma Yetkileri” (Investigative Powers). Amacı, bütün elektronik iletişimi izlemek. İnternet servis sağlayıcı, kullanıcının webdeki hareketlerini kaydedecek, gerektiğinde güvenlik birimlerine verecek. WhatsApp gibi mesajlaşma hizmetlerinin şifreleri çözülecek, gerektiğinde okunacak.
Hükümetin “derdi” demokrasiyi boğmak değilse de, terör ve pornonun, internetin sağladığı özgür iletişimi kendi çıkarları için kullanmasını önlemek. Ama bu arada, özgür iletişim de boğulacak.
Ortanın solundaki Guardian gazetesi, bu yıl olacakları geçen yıldan gördüğü için olsa gerek Rusya, Çin ve Kuzey Kore liderlerini gösteren billboard kampanyası yapmıştı. Putin diyordu ki: “Vatandaşını gözetleyen bir hükümet. Bunun beğenilmeyecek nesi var?” Çin Devlet Bakanı Xi Jinping diyordu ki: “Aferin İngiltere. Hiç kimse, vatandaşını senin gibi izleyemez.” Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’lu olanı: “Telefonunda bir izlenme kamerası mı var? Yürü İngiltere, seni kim tutar.”
Theresa May, 2012’de içişleri bakanıyken, internetin denetimini savunan görüşleriyle tanınıyordu. Başbakan Cameron ise Wikipedia ortak kurucusu Jimmy Wales’i hükümete ücretsiz danışman olarak davet etmişti. Ancak, Jimmy Wales’in danışmanlığı kısa sürdü: Theresa May’le tartıştıktan sonra, görevi bıraktığı anlaşıldı.
Microsoft, Apple, Google, Facebook, Twitter, Yahoo yasa hazırlanırlen Avam Kamarası’na, yasanın sakıncalarını belirten 2 bin kelimelik ayrıntılı bir ortak eleştiri sundular. Ama işe yaramadı. Web Vakfı Başkanı, www mucidi Sir Tim Berners-Lee, yasayı “İngiliz demokrasisine atılmış bir tokat” olarak niteledi. Bütün İngiliz vatandaşlarının bütün elektronik iletişimini bir yıllığına saklamanın maliyeti de hesaplandı: 1 milyar Sterlin (1.4 milyar Dolar).