“Ulusal Kripto Yönetmeliği”
Bu hafta Gartner’ın 2011 teknoloji öngörülerinden bahsedecektim. Ama bir gazete buna olanak vermedi. “Resmi Gazete”den söz ediyorum. 23 Ekim 2010 nüshasında daha önce BlackBerry telefonlarının engellenmesi ihtimali nedeniyle söz ettiğim “Ulusal Kripto Yönetmeliği” yayınlandı. Bu ülke sadece iletişimi değil, hayal kurmayı, yarına bakmayı da engelliyor!
Yönetmelik Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 39. maddesinde sayılan “Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Dışişleri Bakanlığı ile bu kurumlara ait kodlu veya kriptolu elektronik haberleşme sistemlerinin kullanıldığı kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler” dışındaki her türlü kurum, kuruluş ve kişi için geçerli. Kripto kullanımı yasaklanmıyor. Ama kriptolu cihaz üretimi, ithali, iletişim hizmeti vb yerli yabancı tüm kuruluşlar için izne bağlanıyor. İzin için dayatılan koşullar arasında ikisi var ki yönetmeliğin amacını ortaya koyuyor: “Kullanılan kripto tekniği/cihazı ile ilgili belgeler ve kullanılacak elektronik haberleşme sisteminin teknik özellikleri; kripto algoritması ve anahtarı, anahtar üretme, dağıtma ve yükleme modülü/cihazı, bu amaçla kullanılan tüm yazılım/donanım, gerektiğinde şifrenin çözülmesine olanak tanıyan yazılım ve/veya donanım”… Yönetmelik bu kod ve algoritmaların BTK tarafından “muhafaza edileceğini” söylüyor, ama “gerektiğinde” bunların devletin hangi kurumu tarafından, hangi koşullarda, hangi yetkiyle kullanılacağına dair tek satır yok!
Haydi biz sade vatandaşların iletişim gizliliği ve mahremiyet haklarının ihlalini bir kenara bıraktım, peki kurumsal iletişim ne olacak? Mesela bir çokuluslu şirketin Türkiye CEO’su şirket sırlarını kime emanet ettiğini bile bilemeyecek mi? Dünyayla iş yapan bir şirketin bilgilerini de “ulusal” mı addedeceksiniz?
Bir vakitler Genelkurmay “Ulusal Bilgi Güvenliği” adında bir yasa tasarısı hazırlamıştı. İş dünyasından öyle bir tepki geldi ki tasarı geri çekildi. Şimdi bu yönetmelik bir oldu bittiyle yürürlüğe girdi. Eğer ciddi bir tepki görmezsem, birilerine gizli saklı bazı “imtiyazlar” verildiğini düşünmeye başlayacağım. Yani sadece Anayasa değil, evrensel hukuk kuralları da ihlâl edilmiş olacak…