Biyometri; potansiyeli ve güvenliği ile göz dolduruyor
e-Kimlik projesi için yeni çözümler geliştirmeye odaklanan E-B Grup, bu başlıkta birçok yeniliğe imza atıyor.
T.C. Kimlik Kartları; Türkiye’nin e-Dönüşüm sürecinin önemli bir noktası ve çok yüksek güvenirlikli bir kimlik kartı projesi olarak öne çıkıyor.e-İmza, KEP ve e-Fatura gibi uygulamalar bu başlıkta yaygınlık kazanırken, e-Kimlik projesi ile kurumsal e-dönüşüm yerini bireylerinde e-Vatandaşa dönüşümü sağlıyor. Vatandaşlar da yoğun biçimde e-Kimlik başvurusu yapıyor. e-Kimlik projesi için yeni çözümler geliştirmeye odaklanan E-B Grup da bu amaçla birçok yeniliğe imza atıyor. Bio-Ser isimli yeni bir şirket kurarak, çipli kimlik kartlarını güvenli biçimde okuyan kimlik erişim cihazlarını (KEC) üreten E-B Grup, sırf bu başlıkta birçok KEC modelin üretim ve geliştirilmesi görevini üstleniyor. Hedef ise biyometrik kimlik ve biyometrik veri üzerinden ilgili kişinin kim olduğunun onayı ve ispatı. Bu ispat, günümüzde artık gereklilik. Çünkü tüm dünyanın odağında, internetle gelen güvenlik (Security) sorular var. Kurumlar: internet ortamında sisteme girip çıkan, dosyalara erişen kişinin gerçekten o kişi olduğu ve onun buna yetkisi olup olmadığını sorgulaması ve kuşkusu içinde. Bu belirsizliği ‘internet ortamının paradoksu’ olarak tanımlayan E-B Grup İcra Kurulu Üyesi Hüseyin Karayağız, “Biyometrik doğrulama ise bu paradoksu ortadan kaldırıyor” açıklamasını yapıyor. Hüseyin Karayağız, bu yorumunu şöyle detaylandırıyor:
“Herkesin farklı alanlarda kullandığı farklı kimlikler var. Bir banka için farklı, bir operatör için farklı birer müşteriyiz ve özel sektörde olduğu gibi kamuda da farklı kimliklerimiz var. Yani hassas verilerde dağıtık bir yapı var ve aslında tüm “Devletler” bunu düzenlemeye çalışıyor. Gelinen noktada bir kişinin internet ortamında yüzde 100 kim olduğunu bilme şansını ise sadece biyometrik veriler sağlıyor.” Bu nedenle biyometrik verinin saklanması ve doğrulanması için T.C. çipli e-Kimlik Kartı, KEC ve EKDS gibi çok yüksek güvenirlikli bir sistem gerekli. Türkiye bu konuda çok vizyoner durumda.
Vizyoner bir proje hayat buluyor
e-Devlet konusunda 2003 yılından beri önemli çalışmalara imza atan Türkiye, e-Devlet’in temeli olan ‘‘e-Vatandaş’ı böylece sisteme dahil etmiş durumda. “e-Vatandaş olmadan
e-Devlet’i kuramazsınız. e-Devlet kurmanız için de e-Kimlik ve tüm hukuk sisteminin elektronik ortama geçmesi şart” bilgisini paylaşan Hüseyin Karayağız‘ın da belirttiği gibi bu nedenle e-Tebligat, KEP gönderileri, e-İmzalı dokümanlar, şirketlerin değerli evrakları; e-Fatura, e-Defter ve içindeki sözleşmeler, kontratlar, tamamen elektronik olarak imzalanmak durumda. Yani kağıt ortamında herhangi bir sürecin kalmaması lazım. Kurumlardan sonra, e-Kimlik sayesinde bireylerin de e-Devlet’in gerekliliklerini tanıyacağını, bireysel olarak e-İmza veya biyometrik şifre gibi kimlik doğrulama araçlarını kullanmaya başlayacağını hatırlatan Karayağız, şu detayları paylaşıyor:
“T.C. Kimlik Kartı Projesi son derece vizyoner bir proje. Bu kimlik üzerinde hem e-Kimlik verileri hem biyometrik veriler var. Yani vatandaş bu kart üzerinde parmak izini, parmak damarını ve avuç içi damar izlerinin özet bir kopyasını tutuyor. Bu bilginin çalınması veya kopyalanması bu yönüyle mümkün değil. Cihazın tüm sertifikasyonu ve kontrolü denetleyici ve düzenleyici kamu kurumları tarafından yapılmakta ve bu projenin sahibi Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’dür (NVİ). Öte yandan, vatandaşın bu kadar hızlı biçimde yeni kimlik kartı talebinde bulunması ışığında, birçok sektörde kart süreçleri değişecek. Yani kağıt kopya yerine bu kimlik erişim cihazlarının oluşturduğu ‘Kimlik Doğrulama Formu’ veya ‘Dijital Evrak’’ olarak tanımlayabileceğimiz yapı sayesinde zaman damgası ile damgalanmış bir doküman saklanacak. Böylece her sektörde tüm süreçler elektronik ortama çok daha hızlı geçecek.”
Rekabet, pazarı da geliştirecek
Karayağız’ın da dikkat çektiği gibi, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere birçok kamu kurumu bu konuda çalışmalarına hız verdi. Böylece kamu sektörünün özel sektöre eklenmesiyle
e-Dönüşüm ve elektronik ortamdaki işlemler hızlanacak. “Ama asıl önemlisi, devlet de elektronik ortama güveniyor” tespitini yapan Karayağız’a göre, bunun sonucunda bu yeni dijital dünyada temel birçok problem de bu yöntemle çözülecek. Bu arada Karayağız’ın da hatırlattığı gibi, e-Kimlik sadece sanal ortama giriş değil, fiziksel binalara giriş, kapı geçiş sistemleri için de kullanılacak. Böylece örneğin bir kamu binasına giren ve çıkan kişinin kim olduğu, artık çok Merkezi Kimlik ve Erişim Kontrolü sağlayan uygulamalar ile takip edilebilecek. Bulut teknolojilerine karşı güvensizlik bu kontrol uygulamaları sayesinde çok güvenilir hale dönüştükçe, bulut yazılımları pazarının da hızlı büyüyeceğini görüyoruz.
Bu projeye çok inandıklarını, e-dönüşümün E-B Grup için çok önemli ve kritik olduğunun altını çizen Karayağız, bunun gerekçelerini ve pazarın potansiyelini şu sözlerle anlatıyor:
“Bu projeye çok önem veriyoruz. Çünkü E-B Grup, son 35 yılda bu yolda birçok firma kurmuş bir grup ve daha önce e-Dönüşüm projelerini çok desteklemiş. Halen hem kamuda hem özel sektörde eski yöntem kimlik kartı tarama çözümlerinin çeşitli iş ortaklarımızın ürünleri ile sağladık. En önemli iş ortaklarımızdan biri de Fujitsu. Çok net bir şekilde, kimlik ‘tarama’ yerine kimlik ‘tanımaya’ geçiyoruz. Yavaş yavaş her tarayıcının ve fotokopi cihazının yanında bir tane “Kimlik Erişim Cihazı” göreceksiniz. Bütün bu süreçler ve KEC cihazlarının özel bir sertifikasyonu var. Bu başlıkta güvenlik kontrolleri 9-12 ay gibi uzun bir zamanı alıyor ve biz son ayımıza geldik. Yani Temmuz 2017 gibi sertifikasyonumuzu almış olmayı hedefliyoruz. Müşteriler bu başlıkta yeni modeller de talep ediyor ve bunlar da gündemimizde. Bu konuda çalışmalara ilk başlayan şirketiz ve alacağımız onay, bizi daha da öne çıkartacak. Bu pazarda rekabet de kaçınılmaz ve 2017 yılı sonuna kadar 7-8 firmanın pazarda yerini almasını bekliyoruz. Rakiplerin de gelmesiyle, bizde pazarın gelişimi hız kazanacak. Bu konunun ilgili kamu kurumları tarafından önemsendiğinin belirtilmesi lazım ki vatandaş da bu yeniliklere daha hızlı uyum sağlasın. Yılda 1-2 milyar adet kağıt sayfasının sadece yeşili ve ağaçları kurtaralım boyutu yok. Tasarruf boyutu inanılmaz. ”
Kimlik paradoksu tarih olacak
Bu açıdan bakıldığında 2017 yılı, kimlik tanıma uygulamalarının yayılma dönemi olacak, 2018 ve 2019 yıllarında ise tüm Türkiye’ye yayılım tamamlanacak. “Seneye her muhtarda ve/veya her iş yeri girişinde KEC cihazları göreceksiniz” beklentisini dile getiren Karayağız, devlet dairelerinde, okul, banka, telekom ve enerji sektöründen hastanelere birçok noktada bu cihazların yerini alacağını vurguluyor. Cihazların yayılımının yanında, uygulama ve çözümlerin yaygınlaşması da doğal olarak gündeme gelecek. Önemli uygulamaların söz konusu cihazlarla entegre olacağı beklentisini dile getiren Karayağız, ekliyor: “Kimlik yönetimi yazılımları, erişim yönetimi yazılımları, ‘Single Sign On’ dediğimiz sistemlere giriş çıkışları sağlayan yazılımlar olacak. Bu yazılımlar sayesinde yeni entegre ödeme sistemleri de oluşacak ve değişecek. Sonuçta ‘kimlik paradoksu’ olarak tanımladığımız sorun yavaş yavaş ortadan kalkacak. Çünkü tüm kurumlar T.C. e-Kimlik ve Biyometrik tabanlı doğrulama ile işlevselliğini sağlayacak.”
Önemli projelere ilk adımlar bu yıl atılacak
“E-B Grup olarak bünyemizde iki amiral gemimiz var. Bunlardan ilki olan ETB; biyometri ve elektronik kimlik temelli çözümleri geliştiren şirketimiz. Bio-Ser firmamız ise tamamen elektronik kimlik erişim cihazı üreticisi. Bu yıl özellikle büyük ölçekli şirketlerde ve kamuda önemli kimlik projelerine başlamayı hedefliyoruz. Beklentimiz yaz sonu bu gibi önemli projelerin iyice netlik kazanması. Sadece kendimiz değil, iş ortaklarımızla beraber bu süreci ilerleteceğiz. Bu amaçla Anadolu’da çeşitli iş ortakları ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu konuya ilgi son derece yoğun ve herkes bunun yeni ve önemli bir satış kanalı olduğunu görüyor. Haksız da değiller. Çünkü farklı birimlerinden ve kaynaklardan elde ettiğimiz verilere göre, Kimlik Erişim Cihazları gelecek 3 yıl boyunca yaklaşık 2 milyon civarı satış rakamına ulaşacak. Bu da teknoloji şirketleri için oluşan önemli bir pazarın göstergesi. Teknoloji Bilişim Pazarı için çok önemli bir dönemdeyiz.
3.Köprü, 3.Havalimanı ve Avrasya Tüneli gibi FİZİKSEL ALTYAPI projeleri yanında, yeni e-Devletin en önemli ELEKTRONİK ALTYAPI projesi “e-Kimlik” projesidir. e-Devletin inşaası için e-Mütahitlerin sayısı artmalı.”