Yaratıcı kültür para ediyor
Yaratıcı kültür: Reklamcılık. Film. Video. TV. Her türlü medya. Kitap yayıncılığı. Müzik. Dans. Tiyatro. Opera. Resim. El sanatları. Fotoğrafçılık. Müzeler. Mimari. Güzel sanatlar. Endüstriyel ve moda tasarımı. Keyif sektörü (entertainment karşılığı). Etkileşimli bilişim yazılımı (bilgisayar oyunları) gibi…
l AB’deki 27 ülkede yaratıcı kültür sanayii, 862 milyar avro katma değer sağlıyor: AB “ulusal geliri”nin yüzde 7’si kadar. AB toplam istihdamının yüzde 6,5’u.
l ABD’de 700 bin kadar şirket, yaratıcı kültür işiyle meşgul:
Ülkedeki tüm şirketlerin yüzde 4’ü. Burada yaklaşık 3 milyon kişi çalışıyor: Ülkedeki tüm istihdamın yüzde 2’si.
l Sadece New York’ta yaratıcı kültür üreten 53 bini aşkın şirket var: 335 bin 683 kişi.
l Sadece Londra’da 400 bin kişi, yaratıcı kültür üretiminde. Yılda 21 milyar Sterlin (24 milyar avro) katma değer üretiyor: Şehrin toplam gayrı safi katma değerinin yüzde 16’sı.
Bu işlerden para kazanan başka şehirler de var elbet. Ana benzer verileri İstanbul için verebiliyor muyuz?
Henüz hayır… Ama belki verebileceğiz. Çünkü ilk kez, İstanbul’daki yaratıcı kültür potansiyelinin nitelik ve niceliğini tartışmaya hazırlanıyoruz. 11-12 Kasım’da İstanbul’da “21. Yüzyılda Yaratıcı Şehirler ve Endüstriler Sempozyumu” yapılacak.
Sempozyum, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın Kent Kültürü Yönetmenliği etkinlikleri kapsamında, Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi işbirliğiyle, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) katkısıyla yapılıyor. Manchester Üniversitesi’nden konunun uzmanı İsmail Ertürk’le birlikte, “yaratıcı şehir” kavramını ilk ortaya atan İngiliz Charles Landry ile “yaratıcı ekonomi” kavramıyla ünlenen Amerikalı John Howkins başta olmak üzere, konunun uzmanları İstanbul’da bir araya geliyor.
İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olmasından geriye kalan en anlamlı birkaç mirastan biri bu toplantı olacak. Çünkü, Türkiye ekonomisine büyük katkı yapan bu şehrin yaratıcı kültürün ekonomiye katkısını doğru dürüst bilmiyoruz. Belki bunları, kendi amaçları için hesaplayan ama kamuoyuyla paylaşmayan kurumlar vardır. Kamuoyu bilgiye erişemiyorsa, bilgi gizli sayılır.
Benzer konularla uğraşan Torontolu iktisatçı Richard Florida, 2005’te Türkiye’yi şöyle konumlamıştı:
l Ülkeler Yaratıcı Sınıf İndeksinde Türkiye, 45 ülke arasında 39. sırada.
l Yaratıcı sınıfın gelişme hızı açısından performansı en yüksek 10 ülke arasında Türkiye 5. sırada.
l Dünya ekonomisini yönlendiren 100 cazibe merkezi sınıflamasında İstanbul 52. sırada.
Eğer bürokratik ve hukuksal sınırlamaları kaldırırsak, yaratıcılığı teşvik eden hoşgörü artarsa, Türkiye ve İstanbul’un atılım yapma potansiyeli olabilir.