Daha kolay kullanılıyor, daha mobil hale geliyor
OT/VT ürün ve çözümleri hızlı bir gelişim sürecinden geçiyor. Bu sürecin pusulası ise ağırlıklı olarak tümleşik çözümleri ve mobiliteyi gösteriyor. OT/VT sektörünün dinamizmine ve kendini yenileyen yapısına dikkat çeken Boer Genel Müdürü Onur Erduran, bu yenilenmenin çoğunlukla ürünlerin yenilenmesi şeklinde gerçekleştiğini ifade etti. “Özellikle 3G teknolojisinin Türkiye pazarına yayılması, ürünlerin bu özellikleri taşımasına ve yenilenmesine sebep oldu.Yani bir şekilde teknolojinin ilerlemesine paralel olarak cihazların yenilenmesi şeklinde devam ediyor. Artık el terminalleri eski hantal görüntülerinden çıkıp, şık ve birçok fonksiyonu içeren sahadaki beyaz yakalılarında kullanabileceği bir cihaz haline geldi. Diğer yandan mobil pazarlama yani cep telefonuna gönderilen bir barkod ile bilet, indirim ve benzeri fonksiyonlara sahip olmak tüketici tarafında çok ilgi çekti” diyen Erduran, artık barkodların ve bu tarz uygulamaların cep telefonlarına kadar girdiğini vurguladı.
KoçSistem İş Uygulamaları Satış Yöneticisi Engin Güney’e göre OT/VT alanında, 3G destekli el terminallerinin üreticiler tarafından pazara sunulmasıyla 3G teknolojisi öne çıkıyor. Böylelikle sahadan daha yüksek hızla toplanan veri, sadece kısa kodlar olarak kalmıyor; video, fotoğraf gibi yeni çözümlerin oluşmasını sağlıyor. Bunun dışında ‘embeded computing’ teknolojilerinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla telemetri çözümlerinin yaygınlaştığı gözlemleniyor. RFID yeni bir teknoloji olmasa da RFID’deki teknolojik gelişmeler şirketlerin isterlerini daha iyi karşılıyor.
Cihazlar tümleşik ve çok işlevli hale geliyor
Tümleşik hale gelen cihazlarda sesli iletişimden kredi kartı tahsilatına kadar birçok farklı teknolojinin bir arada görülmeye başlandığına dikkat çeken Mobisis İş Geliştirme Yöneticisi Mahmut Cenk Ünlü, “Artık bazı cihazlar bir metre suyun altında bile çalışabilecek dayanıklılığa sahip. Parmak izi okuyucusu, cihazın yaptığı hareketleri algılayana akıllı sensörler, çok az güç tüketen VGA ekran, göstergeli akıllı piller, kablolu ağlar kadar performanslı ve güvenli kablosuz ağlar. Aslında daha onlarca yenilik var sektörde, çoğu da Motorola tarafından sunuluyor ilk defa” derken Mobit Bilişim Pazarlama Müdürü Ahmet Sinan Ekinci ise mobil tarafın ağırlık kazanmasına dikkat çekti:
“Son yıllarda, mobil araçların kullanışlılığı ve sundukları çözümler nedeniyle, geleneksel masaüstü sistemlerden mobil araçlara doğru geçiş hızlanmıştır. Bunun sonucunda mobil araçların kullanımı yaygınlaşmıştır. Toplumumuzda mobil teknolojiler benimsendikçe geleneksel sistemlerdeki yazılımların performans ve kalite standartları mobil cihazlarda da beklenmektedir. Mobil cihazlar, yerel olarak sınırlı miktarda kaynağa sahiptir ve kullanıcıya daha fazla işlevsellik sağlayabilmek için diğer mobil cihazların kaynaklarını kullanmak zorundadırlar. İstemci cihazlar artık bir mobil cihaz olabilmekte ve bir iletişim teknolojisiyle uzaktaki servis sağlayıcı cihazla iletişim kurabilmektedir. Servis tabanlı yazılım geliştirmede istemci, istediği servisi noktadan noktaya tarzında kullanabilir; belirli bir sunucuya bağlı değildir. Dolayısıyla artık mobil iletişim cihazlarının kullanım alanları gittikçe günlük hayatımızda daha geniş alanlar kapsamaktadırlar.”
Mobil iletişim sektöründe 2010 yılında abone sayılarının 350 milyona ulaşacağını ve bunun yalnızca üçte birinin insan olacağını ifade eden Ekinci, geri kalan üçte ikilik kısmın birbiriyle konuşan arabalar, bisikletler, gemiler ve çeşitli aletler olacağını sözlerine ekledi.
Motorola Kurumsal Mobilite Satış Müdürü Tarık Ertuğrul ise mobil teknolojiler konusunda şunları aktardı:
“Son birkaç yıldır saha uygulamalarının vazgeçilmez unsurlarından olan kablosuz iletişim bilginin sahadan anlık olarak toplanmasını sağlayarak iş süreçlerinde optimizasyonu sağlarken GPRS ve 3G teknolojileri ön plana çıkan teknolojiler olarak kendisini gösteriyor. Sahada kullanılan mobil terminaller üzerinde artık bütünleşik olarak gelen GPS teknolojisi sahadaki ekiplerin yerinin takip edilmesini sağlayarak navigasyon konusunda kullanıcılara destek sağlayabiliyor. Artık terminaller üzerinde yer alan kameralar sahadan resim ve video dosyalarının çekilerek uygulamada gerekli yerlere eklenmesini sağlıyor. Özellikle ilaç sektöründe ilacın her aşamada takibini sağlayan 2 boyutlu barkodlar ve blockbuster barkod okuyucu teknolojisi yine sektöre yön veren teknolojiler arasinda yer alıyor.”
3G gibi yeniliklerin depolar arası iletişimi hızlandırdığını; dolayısıyla OT/VT alanına yeni bir boyut kazandırdığını belirten Sempa Bilgi İşlem Genel Müdürü Nuray Ada, “2D barkod teknoloji sayesinde ise taşınan bilgi kapasitesinin artırılarak çeşitli sektörlere OT/VT’nin girmesi sağlanmıştır. Bunun yanında telefon ve PDA ile gelen yenilikler zamanla el terminallerine yansıdığı için tüm bu ilerlemeler zamanla sektörde yerlerini alacağa benziyor” dedi.
2D yaygınlaşıyor
İki boyutlu barkod uygulamasına değinen Tematik Genel Müdürü A. Mutluhan Timurçin, Türkiye’de barkod ile yapılan otomatik tanımlama işlerinde 2D kodların ilaç, lojistik ve malzeme izleme konusunda daha yaygın kullanılmaya başlandığını belirtti. “Sağlık Bakanlığı’nın İTS uygulaması gereği ilaç üreticileri ve ilaç lojistiği şirketleri ‘karekod’ ile çok hızlı tanışıp, uygulamaya soktular” diyen Timurçin, RFID konusunda ise şunları aktardı: “UHF tekniğindeki gelişmeler uygulamada daha fazla fayda sağlar hale getirdi. RFID etiketler içinde kullanılan ‘inlay’ anten ve yonga yapılarındaki teknolojik ilerleme sayesinde daha önceleri daha zor yapılan işlerin tekrar ele alınıp yeniden kurgulanması olanağını getirmekte.”
Yeni nesil işlemcilerin ve Windows tabanlı işletim sistemlerinin çözümlerde yerini aldığını hatırlatan Trinoks Yazılım Ptoje Satış Uzmanı Gökay Çiçek, uygulamaların birçoğunun haberleşme RF (Radyo Frekansı) ile yapıldığını sözlerine ekledi. Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşletmelerde kablolama maliyetini düşüren ve dinamik çalışma yapısına daha kolay çözüm veren kablosuz uygulamalar, ofis ortamlarındaki yaygınlığında üretim ortamlarında da kullanılıyor. Farklı noktalarda ya sahadan veri aktarımlarında GPS, GPRS teknolojilerinin de OT/VT projelerinde çok önemli yer tuttuğunu görebiliyoruz. Bu gelişim içerisinde sabit noktalardan veri toplayan endüstriyel ortamda çalışmaya müsait IP standardı yüksek panel PC’ler birçok uygulamada kullanılmaya başladı. Özellikle kontrol mühendisliği uygulamalarında kullanılmasına alışık olduğumuz, basınç, sıcaklık, akış, malzeme özellikleri ve benzeri değişken bilgileri toplayan PLC’lerin yerini bu tip endüstriyel PC’ler ve çeşitli sensörler almaya başladı. Linux işletim sistemi ve Java uygulamaları işletme otomasyonu uygulamalarındaki güvenilirliğini kanıtladı. Java teknolojisinin ana elemanları, Java programlama dili, Java işletim ortamı ve Java temelli işlemcilerdir. Bunlar, Internet bütünleşmesinin yanı sıra platform bağımsızlığını da sağlamakta.”
Öne çıkan uygulamaları mobil ve barkod uygulamalar olarak ikiye ayıran Univera Ürün Yöneticisi Emre Çelik, konuyla ilgili şunları aktardı:
“Mobil uygulamalarda son dönemde büyük ekranlı padler gibi farklı mobil cihazların pazara girdiğini görüyoruz. Aynı zamanda iOS ve Android tabanlı mobil uygulamalarda gittikçe artıyor. Bunun yanında mevcut el bilgisayarlarının boyutları gittikçe küçülürken kapasite ve hızları da aynı oranla artmaya devam ediyor. Barkod uygulamalarında ise sektör dışında Karekod olarak da bilinen 2 boyutlu barkodların ve bunların uygulamalarının arttığını görebiliyoruz. Aynı zamanda uzak mesafe barkod okuyucular sektörde gittikçe yaygınlaşıyorlar.”
Sahada ofis konforu
Vektör Barkod ve Bilgi Teknolojileri Satış Müdürü Serdar İçağasıoğlu ise yeni yapılarla sahada çalışma koşullarının nasıl geliştiğine işaret etti:
“Her şeyden önce terminaller üzerinde koşan gelişmiş işletim sistemleri kullanıcıların sahadan sanki masa başında çalışıyormuş gibi çalışmalarına olanak sağlıyor. Ayrıca ses ile işlem yapılmasını sağlayan Voice Recognition teknolojileri depolarda işlemlerin sesle daha hızlı yapılmasını sağlıyor. Barkod sembolojisi olarak gitgide yaygınlaşan iki boyutlu barkod okuyucular daha fazla verinin takip edilmesini sağlıyor. El terminalleri üzerindeki ses, görüntü ve GPS benzeri opsiyonlar ile birlikte kullanıcıların iş hayatındaki vazgeçilmez bir parçası olmaya aday. RFID teknolojileri de her ne kadar yerinde sayıyor gibi görünse de sektöre yon veren teknolojiler arasında yer alacağını düşünüyorum.”
Intermec’in OT/VT sektöründeki pozisyonuna değinen Intermec Technologies Kanal İş Yöneticisi Hakan İkiz, geliştirdikleri teknolojileri ve sundukları çözümleri vurguladı. Dolayısıyla yeni teknolojilerin pazara yayılmasında da öncülük görevi üstlendiklerini kaydeden İkiz, yeni teknoloji eğilimleri konusunda şunları aktardı:
“Özellikle saha performansını doğrudan etkileyen ve el terminallerinin daha uzun süre çalışmasını sağlayan ‘akıllı pil’ teknolojisi ilgi görmektedir. Bir diğer EMDI teknolojisi, el terminalleri ile sahada hazırlanan evrakların taranarak doküman yönetim sistemine aktarılmasını sağlamakta, kağıttan data girişi aşamasını kaldırdığı için maliyet ve hız avantajı kazandırmaktadır. El terminallerinde ses ve sesli komut kullanımı özellikle üretim ve perakende sektöründe talep görmektedir. Bu sayede işlemlerin daha hızlı ve hatasız tamamlanması mümkün olabilmekte, çalışanlar iki ellerini de bağımsız kullanarak daha etkin çalışabilmektedirler. Son olarak barkod okuyucularımızda yeni nesil “imager” teknolojisi ile silik, yırtık veya hasar görmüş barkodların hızlı ve hatasız okutulmasına olanak veren veya 15 mt uzaklıktan dahi barkodları okuyabilen okuyucuları da Intermec patentleri altında üretip OT/VT sektörünün daha sağlıklı ve etkin veri toplamasına ve bu yeni teknolojilerin yayılmasına öncülük etmekteyiz.”
Bilkur Proje Müdürü Ufuk Çetin Keçeci’ye göre şu anda Türkiye açısından düşünüldüğünde mobil iş yapma anlamında tam doyuma ulaşılmış değiliz. Bu açıdan mevcut klasik mobil iş uygulamaları devam edecek bunlara paralel olarak gelişecek yeni ihtiyaçlara göre 3G gibi teknolojilerin yaygınlaşması çevrimiçi iletişim olanaklarını artıracak ve klasik ofis kavramı daha çok değişiklik gösterecek. Buna bir örnek veren Keçeci; “Bilkur olarak klasik mobil cihazların yanı sıra artık 3G, GPS ve RfID gibi teknolojileri de bir arada bulunduran sistemleri ürün listelerimize ekledik” dedi. Keçeci gelişen teknolojilerin getirileriyle ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çalışanlara daha fazla özgürce kullanabilecekleri kendilerini geliştirebilecekleri ortamı yaratacak. Kişisel ve ekipsel verimi artıracak. İzlenebilirliği artırarak yönetim ile çalışanlar arasında güven ortamı yaratacak. Müşterilere daha fazla yerinde hizmet verme olanağı sağlayacaktır. Ayrıca 2010 yılında eczanelerin 2D (karekod) sistemine geçmeleri sektörümüze yeni bir enerji vermiş 2D’nin yaygınlaşması için iyi bir enerji sağlamıştır.”
İge Satış ve Pazarlama Direktörü Hakan Güngör, yeni dönem teknoloji eğilimleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Birçok kurumsal uygulama artık mobil teknolojilerden yararlanıyor, mobil cihazların içerdiği GPRS, 3G, GPS teknolojileri ile iletişim ve takip kolaylaşıyor ve personel açısından iş süreçleri hızlanıyor. Hızlı iş süreçlerinde hatasız işlemler verimliliği artırırken güvenilir donanım ve yazılım önem kazanıyor. Yöneticilerin iş süreçlerini ve ekiplerini takibi mobil uygulamalarla etkin hale geliyor. Verimli iş süreçlerinin gelişmesi mobil teknolojilerle mümkün oluyor. RFID teknolojisinin mobil cihazlarda kullanılması ile birçok sektör verimli iş süreçleri sağlamak amacıyla RFID kullanımına yöneliyor.”
Zebra Technologies Türkiye Ülke Müdürü Can Tolu, “OT/VT alanında şu an en fark edilir eğilim RFID teknolojisidir. Bütün dünyada özellikle ürün bazında etiketlemede etkisini iyice hissettiren RFID, Türkiye’de de adından sıkça söz ettirmektedir. Zebra Technologies olarak, RFID yazıcı/kodlayıcılarımız ile bu akımı bizler de destekliyoruz. Yükselmekte olan bir diğer eğilim ise mobil uygulamalardır. Mobil uygulamalarımızın sunduğu esnek ve verimli çözümler talepleri artırmış ve mobil uygulamaları birincil tercih haline getirmiştir. Ayrıca sağlık sektöründeki en yeni ve benzersiz ürün olan hasta bileklikleri, sağlık kuruluşlarına sunduğu hızlı ve güvenilir çözümler ile bu sektörde en çok dikkat çeken eğilim haline gelmiştir” dedi.
Luna Satış Müdürü Levent Öztaş, OT/VT sektöründe özellikle GPRS alanında faaliyet gösteren servis sağlayıcıların sayısının artmasıyla Türkiye genelinde kapsamasız alanın neredeyse kalmadığını kaydetti. Öztaş’a göre bu sayede şirketler çevrimdışı ulaştıkları önemli verileri bir adım daha ileriye taşıyıp çevrimiçi çevirme yoluna gidiyor. Rekabet koşullarının hızla arttığı günümüz şartlarında anlık toplanan verilerin merkeze, karar destek sistemlerine ulaştırılması daha da önem arzediyor. Bu sayade şirketler birbirlerine karşı farklılık yaratabiliyor.