Endüstri 4.Buçuk
Tarafından 3 Temmuz 2017
0
806 Görüntülemeler
Endüstri 4.0, Nedir? Nereden çıkmıştır? Neden Çıkmıştır? Hadi biraz sorgulayalım…
Endüstriyel genel dönüşümleri,
- Endüstri 1.0: Mekanik ve Buhar Gücünün kullanımı
- Endüstri 2.0: Elektrik Enerjisinin sanayiyi yönlendirmesi,
- Endüstri 3.0: Elektronik ve Bilgi Teknolojilerinin gelişimi
- Endüstri 4.0:Siber ve fiziksel teknolojilere dayalı üretim olarak tanımlıyoruz.
2010 lu yıllara geldiğimizde Almanlar şunu keşfetmiş(?)… “ Bu gidişle üretim açısından Çin ile rekabet edemeyeceğiz… Farklı birşeyler yapmak lazım.”
2011 yılında Hannover Messe yöneticileri, ilk üç evrimi düşünerek yeni robotik üretim modeline 4.0 kuyruğunu takıvermiş… Tabii ki orada kalmamış, yeni fikir çok sevilmiş ve her yıl gelişerek yeniden süslenmiş.
Aynı yıl bilin bakalım Pekin’de ne yarışması yapılmış? Robotics Competition .
https://www.robotevents.com/robot-competitions/vex-robotics-competition/RE-VRC-11-7198.html )
Konumuza geri dönersek, peki bu Endüstri Devriminin temel gerekçesi neymiş?
Çin o kadar güçlü bir üretici haline gelmiş ki, batının üretim maliyeti açısından rekabet etme şansı yok olmuş. Bu durumda biz üretimi insansız, tamamen robotlar kontrolünde akıllı sistemlerle el değmeden hızlı ve hatasız üretelim… Hata oranımız 0 (sıfır) olsun… Üretim bandında istediğimiz sayıdaki üretimi tamamlayıp, hızlıca yeni üretim bandı oluşturalım… Dolayısıyla Çinlilerin 1 milyon adetlik üretim hattındaki maliyetini biz bin adetlik miktarlarda bile yakalayalım…
Eh fikir böylesine robotik olunca, 2016 yılı Davos Dünya Ekonomik Forumunun mottosu da Endüstri 4.0 oluvermiş.
http://tr.euronews.com/2016/01/19/davos-ta-ana-tema-4-sanayi-devrimi
Peki 2016 da Çin’de insanlar ne toplantısı düzenlemiş… Dünya Robot Konferansı… Tabii ki 2017 de yapılacak…
Türkiye’de Endüstri 4.0 :
2017 de ülkemizde neredeyse her hafta bir etkinlik düzenlenerek, bu bakış açısı bize de altın tepsi içinde sunulmaya devam ediyor. Bu arada global Alman Markalarının maharetlerini Türkiye’de öylesine ballandırarak anlatılıyor ki, Türkiye bu kez fırsat trenini kaçırmasın…
Tabii ki, klasik batı hayranlığı, hiçte yabana atılamayacak şekilde kamu revize planlarında yerini alıyor, konu ile ilgili ekipler, gruplar, daireler oluşturuluyor. Tüm stratejik kalkınma planlarında hiç değilse bir paragraf ile bu konudan bahsediliyor.
- E tabii, sadece 3 yıl sonra Dünya nüfusu 8 Milyara yaklaşırken, yeni teknolojilerle bağlantıya geçecek cihaz sayısının 30 Milyara ulaşacağını biliyoruz.
- Öğrenen robotlarla, kendi kendini test eden hatta tamir eden robotgiller ailesinin yaşamımızda olacağı da aşikar.
- Kullandığımız data miktarının 10 yılda 50 kat artacağı, datalarımızın bulutlarda saklanacağı da…
Biz endüstri evrimlerinin bugün neresindeyiz?
Bizim olduğumuz yeri her ne kadar 2.0 – 3.0 arasında tanımlasak da, bu yaklaşımı kimse 2.5 olarak düşünmesin…
Bireysel kahramanlara söyleyecek sözümüz tabii ki yok… Sınırlı sayıda başarı hikayeleri ile gurur duyuyoruz. Ancak çok kısıtlı bir kaynak olsa da, TUİK raporuna göz gezdirelim…
Türkiye ekonomisinin yaklaşık %50 sinin KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildiği düşünülürse, üstteki grafik şunu söylüyor;
Türkiye’de İmalat Sanayiinde İleri teknoloji düzeyinin ortalama oranı % 1.5 seviyesinde kalıyor…
O zaman bulunduğumuz yer ne olabilir? Endüstri 2.15 diyelim mi?
…..
Teknoloji ve ekonomide çok ciddi toprak kayması var. Geçmişin esin kaynağı olan Doğuda güneş hergün daha bereketli doğuyor.
Bu arada Mayıs 2017 ayında Çin’de ziyaret ettiğim bir teknoloji firması, üretim bantlarında robot üretip, ürettiği robotları kendi fabrikasında kullanıyor… Firma kim mi? Tabii ki sektöründe, Dünyanın 1 numarası…
Özetle, içecek ayranımız yok iken, Tahtırevan aramayla vakit geçirmeye benzemeyelim ve acilen KOBİ’lerde Dijital Dönüşüm konusuna odaklanalım ki, 3-4 yıl içinde bugün sarf edilen büyük lafların içini dolduracak bir alt yapımız olsun.
M.Rüştü ARSEVEN