Ortak faydalar bilişim ve yazılımda da yerini aldı
Sanayi Sicili Kanunu'ndaki ‘sanayici’ tanımının yeniden düzenlenmesi ile bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeler de kanun kapsamına alındı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı Üretim Reform Paketi ile sanayi, tüm yönleriyle kayıt altına alınıyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı “Üretim Reform Paketi”nin ilgili kanun tasarısı 18 Haziran.2017 tarihinde TBMM tarafından kabul edilerek onaylanmak üzere Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi ve onayı takiben, 1 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanarak “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” başlığıyla TBMM’ye sunulan kanun tasarısı kapsamında çeşitli Kanun ve KHK’larda yer alan hükümler değiştirildi. Kamuoyunda genel adıyla torba yasa olarak bilinen şekilde düzenlenen bu Kanun çerçevesinde, 24.04.1957 tarihinden bu yana yürürlükte olan 6948 Sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nun bazı hükümleri de değiştirildi. Değiştirilen bu hükümler kapsamında, bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeler de sanayi işletmesi sayıldı ve bu çerçevede Sanayi Sicili’ne kayıt olunması bu işletmeler için de zorunlu hale getirildi.
Gelişim için büyük fırsat
Sistem Global Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Yeminli Mali Müşavir Hüseyin Karslıoğlu’na göre, yazılım ve teknoloji üreten firmaların “sanayi işletmesi” olarak tanımlanması yönünde değişim, prosedürel hafif bir değişim gibi görünebilir, ancak bu, kesinlikle yanlış bir yaklaşım olur. Hüseyin Karslıoğlu’na göre, özellikle iki açıdan yazılım firmalarının hayatları olumlu yönde değişecek. Birincisi; teşvik ve destekler açısından kapsamları çok daha genişleyerek, yeni imkanlara sahip oldular. Bunu yanında, vergi uygulamaları açısından da daha esnek ve avantajlı bir netleşme oldu. İkincisi ise yazılım şirketleri üretici ve sanayici dünyasına girmekle birlikte; mali uygulamalardan başlamak üzere şirketin her seviyesinde bir zihin değişikliği olacak. Karslıoğlu, bu tespitini, “Daha çok üretimde, daha fazla ihracatta ve en önemlisi, daha fazla işbirliğinde birleşip bir üst bütüne gitme bakış açısındaki şirketler evrilecek.”
Sanayi Sicil Bilgi Sistemi’ne ön kayıt zorunlu
E-Ticaret ve İnternet Hukuku Derneği (E-Hukuk Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı ve B+B Hukuk Bürosu Yönetici Ortağı Avukat Gökhan Uğur Bağcı, bu tanım içerisine giren şirketlerin, diğer işletmeler gibi sanayi siciline kayıt olarak sanayi sicil belgesine sahip olmakla yükümlü olduğunu vurguladı. Sicil kayıtları Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan elektronik Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden yapılıyor ve bu kapsamda sanayi işletmelerinin bir önceki yılla ilgili faaliyetlerinin yer aldığı yıllık işletme cetvellerini yılsonundan itibaren dört ay içinde Bakanlığa vermeleri de zorunlu kılınmış durumda. 6948 Sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen, kayıt ve bildirimlerini zamanında yapmayan işletmelere ise idari para cezaları öngörülüyor.
Yazılım ve teknoloji üreten firmaların ‘sanayi işletmesi’ olarak tanımlanırken, yeni kurulacak işletmeler için ön kayıt, var olan işletmeler için kayıt zorunlu hale geliyor. Buna göre, sanayi işletmelerinin üretime başlamadan önce “Sanayi Sicil Bilgi Sistemi”ne ön kayıt yaptırmaları zorunlu. İki ay içinde sisteme kayıtlı olmayan sanayi kuruluşlarına işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeyecek. Sanayici sicil kaydı olmayan işletmelerin ise 1 yıl içerisinde sicil kaydını yaptırması gerekiyor. Kayıt olmayan işletmelere ise faaliyette olup olmadığına bakılmaksızın idari para cezası uygulanacak.
Kamu İhale Kanunu’nda fırsat
Karslıoğlu, analiz edebildikleri farkı büyüklükteki ülkelerin birçoğunda ‘sanayici’ sıfatı olduğunu belirtirken, Gökhan Uğur Bağcı’ya göre, söz konusu sektör şirketleri, bu tanım ile birçok başlıkta önemli faydalar elde edecek. Örneğin, sektör şirketleri de diğer sanayi işletmelerine tanınan faydalardan yararlanabilecek. Bu kapsamda şirketler, ihraç kaydıyla mal teslimlerinde KDV tecil-terkin işlemi yapabilecekler. “Bunun yanında, elektrik faturalarını sanayi abonesi tarifesinden indirimli olarak ödeme hakkına sahip olacaklar” eklemesini de yapan Bağcı, kamu alanında faydaları ise şöyle sıraladı:
“Kamu alanında özellikle Kamu İhale Kanunu’nda yer alan hükümlere göre ihalelerde yerli isteklilerin belirlenmesinde Sanayi Sicil Belgesi’ne sahip işletmeler avantajlı bir konumda yer alabiliyorlar. Bu hususlara ek olarak, işletmeler kamu kurum ve kuruluşlarının sağladığı çeşitli destek ve kredilerden de faydalanabilecekler.”
Sektör faaliyetleri güncel olarak izlenecek
“Yurtdışındaki uygulamalara baktığımızda, şirket yapıları yerel mevzuatlara göre farklılık gösterse de teknoloji üreten şirketlere sektörel bazda çeşitli vergi indirimleri ve teşviklerin sağlandığını görüyoruz” diyen Avukat Gökhan Uğur Bağcı, beklentilerini şu sözlerle paylaştı:
“Türkiye’nin GSYİH Yıllık Büyüme Hızı’na bakıldığında ve 2023 yılına ilişkin hedefler göz önüne alındığında, teknoloji sektörünün bu hedeflere ulaşılmasında anahtar faktör olacağını söyleyebiliriz. Ülkeye önemli katma değer yaratan bu sektörün Bakanlık tarafından da bu dönemde somut adımlar atılarak desteklenmesi son derece önemli. Bunun yanında, yazılım ve teknoloji üreten şirketlerin de Sanayi Siciline sunacağı veriler ile sektör faaliyetleri de güncel olarak izlenebilir olacak. Bu husus Bakanlığın atacağı bundan sonraki adımlar için de belirleyici olacaktır.”
Kritik ve önemli bir adım
“Bakanlık’ın bu konuda ilgili kararının ‘yarından önce’ olması süper oldu, ama ‘dün olsaydı’ daha iyi olurdu” tespitini paylaşan Hüseyin Karslıoğlu, böylece yazılım şirketlerinde özellikle destekler açısından imkanlarda önemli gelişmeler olacağına dikkat çekti. Karslıoğlu, fayda analizine şu sözlerle devam etti:
“Daha da önemlisi, ülkemizde daha çok ticarileşme, daha çok katma değerli üretime doğru gelişim kendini gösterecek. Buradan da anlaşıldığı üzere, ‘üretim’ kelimesi belirgin özne oluyor ve ilerde destek ve teşvikler açısından belki tek ana özne olacak. Eğer bu olumlu düzenleme olmasaydı, sırf kanun metninin yazılış şeklinden bile yazılım firmaları kapsam dışı kalmaktaydı ve avantajlardan daha da mahrum kalacaklardı. Bu sebeple bu adımı önemli ve kritik görüyorum.”