Tüm sektörler bilişim ile büyüyor
Teknoloji hızla gelişiyor ve birçok alanı etkilemeye devam ediyor. Buna paralel olarak da eleman eksikliği yaşanıyor. “Eksikliğin nedeni belki de yönetim bilişim veya bilişimin diğer alanları konusunda, Türkiye’de üniversitelerde olsun yükseköğretim seviyesinde olsun yeterli mezunun olmamasıdır” diyen Yeditepe Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç Bil. Dr. Uğur Kaplancalı, şu bilgileri verdi: “Bilgisayar mühendisliği programlarında belki biraz, hizmet sektörüne katkı yapacak şekilde öğrenci yetiştirilebilirdi. Son 10-15 yıldır hizmet sektörüne doğru bir yönelim var. Bilişimin Türkiye’de yapabileceği en önemli katkı hizmet sektörüne teknolojileri kullanarak yeni yazılım yaparak katma değer sağlamak olacaktır. Ancak bu kalifiye eleman eksikliğinin her yıl verilen mezunlarla önümüzdeki 5 yıl içinde giderileceğini tahmin ediyorum. Üniversitelerde bölümler şu anda yeterli. Biz de Yeditepe Üniversitesi olarak 5-6 yıldır, bu alanda mezun veriyoruz ve çoğu kısa sürede iş buluyor.
Bilişim okuduğunuzda sektör bağımsız bir şey okumuş oluyorsunuz. Hemen hemen her sektörde bilgisayar teknolojileri kullanılıyor. Her sektör eninde sonunda yatırım, pazarlama ve iş süreçlerini daha verimli hale getirme amacıyla bu alana yatırım yapmak zorunda kalıyor. Aklınıza gelebilecek her sektörde, artık internet ve bilişim teknolojileri kullanılıyor. Ayrıca öğrenciler bütün dünyada geçerli bir konuda eğitim görüyor, bir programlama dili öğreniyor. Bu dil Çin’de de Amerika’da da aynı şekilde uygulanıyor. Siz burada bir uygulama geliştirdiğiniz zaman dünyanın öbür ucundaki herhangi bir kişi telefonunda, tabletinde veya bilgisayarında bunu kullanabiliyor. Bu dilin ve internet alt yapısının değişmesi ise çok zor.
Yüksek Öğretim Kurumu ile Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin, koyduğu barajla belli bir yüzdelik dilimin altında olanlar mühendislik bölümlerine giremiyor. Mühendis olamayan ve sayısal ağırlıklı bir bölüme girmek isteyen bir lise mezunu için de kodlama öğrenmek en iyi alternatif. Bu durumda yönetim bilişim sistemleri bölümlerinde okumak önemli bir avantaj sağlıyor.”
“Yeditepe Üniversitesi’nde Ticari Bilimler Fakültesi’nde 3 yıldır, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü’nde, Yönetim Bilişim Sistemleri ve Kurumsal Bilişim Sistemleri isimli iki mecburi ders veriliyor ve bu konuda yapılan projelerle öğrenciler destekleniyor” diyen Yrd. Doç. Dr. Uğur Kaplancalı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“E-Ticaret ve Teknoloji Yönetimi, son dönemde bir talep doğrultusunda açtığımız bölümlerden biri. Teknolojinin birebir tüketici, lojistik, pazarlama ve tüketici davranışları ile ilgilenen bölümüdür. Bu bölümde de eğitim yapılan projelerle destekleniyor. Günümüzde e-ticaret yapmayan firma neredeyse yoktur. E-ticaret yapmayan bir firma olsanız bile en azından bir web siteniz olmak zorundadır.
İletişim Fakültemizde de Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde bu derslere ağırlık veriliyor. Görsel iletişim ve medya, günümüzde bilişim teknolojilerine dayanıyor. Film sektöründe animasyon alanında da oyun artık çok değişti. Bilgisayar teknolojileri ile oldukça iyi ürünler ortaya çıkıyor. Bu alanda Macintosh iMac ağırlıklı yazılımlar kullanılır. Yeditepe Üniversitesi’nde de bizim öğrencilerimiz bu sistemler üzerinde yazılımları öğrenirler ve mezun oldukları zaman birebir karşılarına çıkan sistemler bunlardır ve zorlanmadan bu yazılımlarla işlerini sürdürebilirler. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde ise hem yazılım hem donanım öğreniyorlar.
Günümüzün önemli konuları haline gelen mobil yazılım ve güvenlik konularında öğrencilerimizi yönlendirmeye başladık. Dünyada oluşan trend ise yapay zeka ve nesnelerin interneti konuları. Bir sonraki evreye geçmek istiyorsa bilişim sektörü, artık uygulamalar yerine, düşünen makineler geliştirme üzerine çalışmalı. Biz eğitim programlarımızda öğrencinin bilincini bu konuda arttırıyor ve onu bu alanlara yönlendiriyoruz. Üniversiteye başlayan bir öğrencinin 5 yıl sonra mezun olduğunda en çok karşısına çıkacak kavramlar bunlar olacak. Biz de onlara bu bilinci kazandırıyoruz.”