Eğitim 4.0, yeni devrimin temelini oluşturacak
İz Koçluk Kurucusu, Eğitim, Öğrenci ve DEHB Koçu Elgiz Henden, Endüstri 4.0’a yeni neslin hazır olması için Eğitim 4.0’ın gündeme gelmesi gerektiği kanısında. Henden, Eğitim 4.0’ı şöyle tanımladı: “Endüstri 4.0’ın ihtiyaçlarına cevap verecek, dijital teknolojiden yararlanan, kişiselleştirilmiş veri, açık kaynak içeriği kullanan, küresel anlamda bağlantılı olan teknolojik dünyanın ihtiyaçlarına cevap veren nitelikte yepyeni bir sistem. Çocukluktan okul dönemine, oradan iş hayatına sürekli öğrenmeyi sağlayan, toplumda güçlü bir rol edinip fark yaratmamıza yardımcı bir eğitim sistemi.”
Eğitim 4.0’a geçiş için siyasi ve ekonomik politikaların yanında eğitim politikasının da değişmesi gerektiğini söyleyen Henden, “Z kuşağı; okullarda tabletler üzerinden eğitim alıyor, online sınavlara giriyor, uygulamalar üzerinden öğreniyor, akıllı ve interaktif beyaz tahtalarda ders görüyor. Anaokulundan üniversiteye kadar Endüstri 4.0’ın eğitim üzerine etkilerini görüyor ve yaşıyoruz. Eğitimde oyunun kuralları değişiyor ve Türkiye’nin bu sürece hızlı uyumu önemli” dedi. Eğitim 4.0’ın 9 temel kriteri olduğunu belirten Henden, bu kriterlerin ilkinin “İstediğin zaman istediğin yerde” olduğunu kaydederek, “Uzaktan eğitim araçları, öğrencilerin kendi hızlarına göre öğrenmelerine imkan sağlayacak. Yakında “ters yüz edilmiş sınıf” tanımı hayatımızın parçası olacak. Öğrenciler teoriyi sınıf dışında öğrenecekler, ama uygulama kısmı yüz yüze sınıf içinde yapılacak. Buna harmanlanmış öğrenme ya da karma öğrenme de diyebiliriz” bilgisini verdi.
İkinci kriter “Kişiselleştirilmiş öğrenme” ve Henden, “Öğrenciler kendi kapasiteleri doğrultusunda farklı çalışma araçları ile öğrenecekler. Öğretmenler de hangi öğrencinin hangi alanda eksiği olduğunu daha iyi değerlendirebilecek” yorumunu yaptı. Üçüncü kriterin “Seçim özgürlüğü” olduğunu söyleyen Henden, “Öğrenciler, ihtiyaç duydukları öğrenme araçları, programları ve teknikleri ile kendi öğrenme süreçlerini değiştirebilecekler” dedi.
Sahada deneyimin güçlü yapısı
“Proje bazlı öğrenme”nin dördüncü kriter olduğunu ifade eden Henden, “İş dünyası değişip, yeni meslekler ortaya çıkar, sabit ofislerin yerini evden çalışma, bordrolu çalışanların yerini serbest çalışanlar alırken, proje temelli öğrenme önem kazanıyor. Öğrenme sürecinde bilgi yerine kullanılabilir beceriler öne çıkıyor. İş hayatında kullanacağı organizasyon becerisi, takım çalışması, zaman yönetimi gibi beceriler öğrencilere daha okulda kazandırılıyor” dedi.
“Sahada deneyim” kazanmanın beşinci kriter olduğunu dile getiren Henden, “Öğrenciye kazandırılan becerilerin hayata geçirilmesi önemli. Bu yüzden bu becerileri kullanabileceği, pekiştirebileceği ortamlar yaratılıyor; staj, simülasyon, mentörlük programı sunuluyor” dedi.
Henden, “Veri yorumlama”nın altıncı kriter olduğunu kaydederek, “Büyük verinin nasıl kullanılabileceğini yorumlayabilen insanlar önemli. Öğrenebilen yapay zeka teknolojisiyle bunu da bilgisayar yoluyla yapmak bir yere kadar mümkün. Ama yine de eldeki veri yığınından bir çıkarım yapabilmek insani bir mantık gerektiriyor” bilgisini verdi.
Bilginzi nasıl kullandığınız önemli
Sınav ve testlerin yerini “performans”ın alacağını belirten Henden, “Gerçek hayat ne bildiğinizle değil, bu bilgiyi nasıl kullandığınızla ilgileniyor. Eğitim 4.0 da öğrencilerin sahada, projelerde gösterdikleri performans ile değerlendirilmeleri gerektiğini savunuyor” dedi. Sekizinci kriterin “Öğrenci sahipliği” olduğunu kaydeden Henden, “Öğrenciler artık kendi ders programları oluşturmada daha etkin rol oynayacak. Öğrencilerin müfredat hakkındaki görüşlerinin dikkate alınması daha kapsayıcı bir eğitim programının vazgeçilmezlerinden biri” dedi.
Eğitim 4.0’da “Rehber öğretmen”in önem kazanacağına dikkat çeken Henden, “Bilgiyi aktaran değil, bilgiye ulaşmanın yolarına rehberlik eden, koçluk becerilerini öne çıkaran öğretmenler önem kazanacak” görüşünü dile getirdi.