26 Kasım 1994
YUKARIDAKİ köşe yazısı şöyle devam ediyor:
Ama ya Türkiye’de “iyi saatte olsunlar”ın uygun görmeyeceği bilgiler internette oradan şuraya, öteden beriye aktarılmaya başlanırsa ne olacak? Haberleşme özgürlüğü var diye yazıyor yasalar, ama bunun da bir sınırının olması lazım canım! Öyle her önüne gelene anlatmaya başlarsa olur mu?
İnternetçiler ekonominin traji-komik halini Amerika’daki iktisatçı arkadaşlarıyla bilgisayar ekranında karşılıklı tartışabilirler.
Ortadoğu’daki son sosyalist devletin de (Not: Başbakan Çiller, Türkiye’yi böyle tanımlamıştı.EEÖ) nihayet yıkılıp tarihe karıştığını Polonya’ya müjdeleyebilirler.
Brezilya’daki arkadaşlarına, Galatasaray’ın ikinci golü üzerine çok sevinip ikinci kattan aşağı atlayan ve bacağını kıran hızlı taraftarı haber verebilirler.
Bütün bunlar şaka değil. Ehil ellerde, internetin nasıl kullanılabileceğini gösteren örnekler. İnternet, küreselleşme denilen olgunun gerçek kanıtı. Evinde bilgisayar ve telefon olan herkese açık. İnternete takılan biri, Türkiye’nin 2000’e kaç kala hala nerede olduğunu, nelerle boğuştuğunu, dünyanın her bir yanına anlatabilir. İnternet yardımıyla binlerce kilometre uzaktaki iki bilgisayar ekranında karşılıklı “konuşmak” mümkün. Cazip olan da bu zaten.
Ondan sonra devletin, interneti yasaklamasına kalmış bir şey. Terörle Mücadele Yasası’na eklenecek yeni bir maddeyle evinde internet bağlantısı bulunduran, bulundurmaya teşebbüs eden, teşebbüs edene yardımcı olan, yardımcı olana yataklık edenler için Haymana’da yeni bir ek inşaat yapılır. Bu kadar basit.