Tüm sektörlerin gündeminde yapay zeka var
Büyük veri kavramının gelişimini takiben elde edilen verilerin hızlı bir şekilde değerlendirilerek karar verme süreçlerini otomatikleştirmek açısından yapay zekanın insanoğluna çok şey katması bekleniyor. Uzman ve fütüristlerin de yapay zekanın gelecekte hataya yer bırakmayacak kadar önemli alanlarda yapay zekanın kullanımının kaçınılmaz olduğunu belirttiklerini kaydeden Mastercard Hızlı Büyüyen Avrupa Pazarlarından Sorumlu Kıdemli Başkanı Onur Kurşun, şunları kaydetti:
“Öte yandan yapay zeka ile ilgili olarak güvenlik konusunun da öne çıktığını söyleyebiliriz. Nesnelerin interneti ile her gün daha fazla eşya ve makine birine bağlanırken, akan verinin gerçek zamanlı güvenliği de öne çıkıyor. Bu kapsamda Mastercard olarak nesnelerin interneti konusunda güvenlik alanında çalışan NuData Security Inc.’i alarak önemli bir adım attık. Böylece istediği araçla ödeme yapmak isteyen tüketicilerin dijital güvenliğini daha üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz. Mastercard Küresel Girişim Risk ve Güvenliğinden Sorumlu Başkanı Ajay Bhalla’nın dediği gibi, bugün ve gelecekte tüm ödemelerin güvenliği Mastercard’ın en büyük önceliği. NuData’nın Mastercard’a katılımı ile küresel bazda tüm işlemleri tek tek korumak için katmanlı güvenlik stratejimizi inşa ediyoruz.
Ayrıca, daha önce birlikte yakın bir şekilde çalıştığımız Brighterion Inc.’i satın alarak, yapay zeka konusundaki çalışmalarımızda, tüm işlemleri daha net bir şekilde puanlayabilmemize imkan sağlayacak bir girişime imza atmış olduk. Bu satın alma, bize ayrıca tüketicinin güveni ve güvenliğini daha akıllı bir şekilde gerçekleştirirken, gelecekteki en ileri ödeme sistemlerini geliştirmeyi sağlayacak.
Diğer yandan, daha iyi ve hızlı hizmet için insanların alışveriş alışkanlıklarının tespit edilerek, seçenekler denizinde boğulmamaları, tam olarak isteyebileceklerini belirlemek yapay zekanın giderek daha iyi yaptığı bir iş haline geliyor. Örneğin, Mastarcard olarak ilk kez Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz ve Getir ile yürüttüğümüz chatbot uygulaması bunun iyi bir örneği. Bu uygulamamız sayesinde tüketiciler, Messenger üzerinden alışveriş yaptıklarında artık herhangi bir kartla, herhangi bir yerde, herhangi bir bağlanabilir cihazla ödeme imkanına kavuşuyor. Tüketiciler, chatbot kullanarak kolayca ürün seçiyor, sipariş veriyor ve bulunduğu sohbet ara yüzünden hiç ayrılmadan dijital ödeme çözümümüz Masterpass sayesinde güvenli bir şekilde ödeme yapabiliyor. Mastercard, mesajlaşma servislerini düzenli olarak kullanan 1,5 milyardan fazla insan varken, onların halihazırda kullandığı platformlarda ve konumlarda hayatlarını daha da kolaylaştıran alışveriş deneyimi yaratıyor.”
Onur Kurşun, bu gelişmelerin, iş dünyasına yansımaları konusundaki görüşlerini ise şöyle açıkladı:
“Botlar, konuşma ara yüzlerinin ilk aşaması. Birçoğu bu ara yüzün, aynı mobil dokunmatik ekran gibi, tüketicilerin işletmeler ve markalarla olan etkileşim şeklini toptan değiştireceğini öngörüyor. Mastercard'da biz buna ‘Sohbet Arasında’ diyoruz. Kullanıcılar, isteklerini normal konuşma dilinde belirtiyorlar, program içeriği anlayıp bu talebe cevap veriyor ve önerilerle geliyor. Akıllı telefonlardan ve mobil cihazlardan yapılan satın almalardaki artışa baktığınızda, perakende sektörünün bu alanda neden bu kadar çok fırsat gördüğünü anlayabilirsiniz. Mastercard’ın kendi iş alanından baktığımızda ise; botlar’ın iş ortaklarımıza sunduğu pek çok avantaj bulunuyor. Gerçek zamanlı katılım, karşınızda bir insan varmış gibi hissettiren insan benzeri etkileşim, tek kaynaktan bilgi, halen mesajlaşma ve metin uygulamalarını kullanan tüketicilere yönelik iletişim için doğal bir alan, kişiselleştirilmiş hizmetler ve teklifler, tüketicilerin satın aldığı ürün ile ilgili olabilecek başka ürünleri çapraz satış fırsatı ve güvenli sorunsuz ödeme deneyimi botlar sayesinde sunulan avantajlara örnek verebiliriz. Günümüzde bağlanabilirlik ile ilişkili tüm sektörler bir şekilde yapay zekayı gündemlerinde tutuyorlar. Ancak bu konuda en önemli aşamayı gösteren sektörlerin başında otomotiv geliyor. Özellikle otonom sürüş konusunda tüm otomotiv markalarının girişimleri var ve her geçen gün daha önemli sonuçlar elde ediyorlar. Sağlık sektörü de yapay zeka konusunda çalışmalar yürüten sektörlerden biri. Teşhis, ilaç geliştirme, sağlık verilerinin analizi ile tanı koyma, tedavi planları, sanal hemşire yardımı gibi yapay zeka çalışmaları sağlık sektörünün odağında olan çalışmalar.
Finans sektöründe ise bu alanda halen kişisel finans, yatırım danışmanlığı, müşteri hizmetleri gibi çalışmalar dikkat çekiyor. Ödeme sistemlerinde konusunda Mastercard olarak yürüttüğümüz ‘Mastercard Decision Intelligence’ uygulaması bulunuyor. Bu erken uyarı sistemi ile kullanıcılara siber suça karşı en yüksek güvenliği sağlamayı amaçlıyoruz.
Öte yandan Facebook, Google gibi büyük veri elde eden ve bu verileri analiz ederek anlamlandıran analitik üzerine yoğunlaşan şirketler de yapay zeka konusunda yoğun çalışmalar sürdürüyorlar. Böylece sadece makine hataları ve üretime yönelik değil, insan davranışlarının önceden tahmin edilmesi ve bu doğrultuda doğru yönlendirilmesi üzerine çalışıyorlar.
Şu anda pek çok sektör ve meslek yapay zekaya odaklanıyor. Bu da gelecekte pek çok işin yapay zekalar tarafından yapılacağı yönünde işaretler veriyor. Bu gelişmelerin hayatı olumlu yönde etkilemesi teknolojiye yapılan yatırımın içeriğine ve tabii ki bilgi birikimine bağlı. Ancak elbette bu durum her meslek için geçerli değil. Mesela, arkeoloji alanı muhtemelen yapay zekanın kullanılamayacağı alanlardan biri olacak.”
Yapay zekanın, önümüzdeki dönemlerde tehdit oluşturabileceğine dair görüşlere karşı ise Onur Kurşun, şu bilgileri verdi: “Elbette yapay zeka konusunda olumsuz düşünenler de mevcut. Johnny Depp’in başrolünü oynadığı Transcendence filmindeki radikal gruplar gibi, yapay zekanın insanlığın sonunu getireceğini dile getirenleri de görebiliyor. Bunun için yapay zekanın teknolojik açıdan gelişiminin yanı sıra, sosyal açıdan da tahlil edilmesi gerekiyor. Son dönemde Facebook’un iki yapay zeka programının fişini çekmesine yönelik haberler de aslında sosyal açıdan yapay zekanın iyi tahlil edilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle kontrolsüz bir şekilde yapay zeka üzerine çalışmalar ve deneyler yapmak yerine, iş birliği içerisinde bu çalışmaların yürütülmesi, yapay zekanın toplumsal uygulanabilirliği açısından da önemli. Aksi takdirde Isaac Asimov’un 3 robot yasası da yeterli olmayacak gibi gözüküyor.”