Önce uyarı, sonra ceza
Elektronik haberleşme sektöründe; rekabeti tesis etmeye ve korumaya, rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı uygulamaların giderilmesine yönelik düzenlemeleri yapmak ve sektörü denetlemekle görevli olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bir süredir internet, sabit telefon, GSM gibi hizmetleri sunan işletmecilere idari para cezaları uyguluyordu. TELKODER tarafından açıklanan 2016 yılı Telekomünikasyon Sektörü Raporu’na göre de sektör gelirlerinin yüzde 30’u cezalara, vergilere ve diğer devlet ödemelerine aktarılıyor. TELKODER üyesi bir işletmecinin açtığı davanın kesinleşmiş sonucuna göre, BTK bundan sonra idari para cezası uygulamadan önce işletmecilere ihtarda bulunacak.
BTK tarafından yapılan denetim sonucunda, bir yükümlülüğü ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında doğrudan idari para cezası uygulanan TELKODER üyesi bir işletmeci tarafından açılan davada, idarenin iyi yönetim ilkesine uyması gerektiği vurgulandı. “Ölçülülük, yetkinin kötüye kullanılmaması, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük, nezaket, şeffaflık, hesap verilebilirlik, haklı beklentiye uygunluk, kazanılmış hakların korunması, dinlenilme hakkı, savunma hakkı, bilgi edinme hakkı” gibi temel değerleri içeren iyi yönetim kurallarına aykırılığın, düzenleyici otoritenin varlık sebebine aykırı olacağı temelinde açılan davada, Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kesin karar ile, BTK’nın uyarıda bulunmaksızın doğrudan cezalandırmaya gitmesi hukuk ve hakkaniyete aykırı bulundu. Sektör adına “emsal karar” niteliği taşıyan bu önemli kararla ilgili TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, şunları söyledi:
“Verilen cezanın miktarından öte, temiz şirket sicilinin, uyarı olmadan doğrudan ceza verilerek gölgelenmesi hiçbir şirket tarafından kabul edilemez. Mahkeme’nin aldığı bu emsal karar, BTK’nın bir ceza kesmeden önce uyarı yapmasını artık kural haline getiriyor. BTK'dan, yasalara ve yönetmeliklere uygun davranan firmaların saygınlığına özel önem vermesini bekliyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yaygınlaştırılmaya çalışılan temel değerlerin yargı tarafından da benimsenmeye başladığını göstermesi açısından da son derece önemli görünen karar, sadece elektronik haberleşme sektörü ve BTK’yı değil tüm ekonomik faaliyet alanları ve düzenleyici otoriteleri olumlu yönde etkileyecektir.”