Yüzde 70 ihtimal tek haneli büyümeye işaret ediyor
Gartner, birkaç yıldan beri analizlerinde senaryo planlamaya önem veriyor. Bu sayede çeşitli varsayımların farklı şekilde gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkabilecek farklı gelecek senaryolarını oluşturmak da mümkün. Özellikle kriz ortamında, krizden çıkış senaryoları ve ‘yeni normal’ acaba ne olacak sorusunu cevaplamak için bu yaklaşımın oldukça yararlı olduğu belirtiliyor.
Bu anlamda 2009 – 2010 daralma dönemi sonrasında, krizden çıkış ile ilgili üç senaryo var. Yüzde 70 ihtimal verilen “Yavaş büyüme” senaryosu, önümüzdeki yıllarda tek haneli, hatta yüzde 5’in altında büyüme oranı öngörüyor.
“Patlama” adı verilen ve sadece yüzde 10 şans tanınan senaryoda çift haneli hızlı büyüme öngörülüyor. Ancak 2009’da ve 2010’da bu ihtimalin gerçekleşmemesi, 2011’de de gerçekleşmeyeceği olasılığını güçlendiriyor.
Son senaryo ise “Çifte dip” adı verilen senaryo, yani ekonomistlerin ‘W-Eğrisi’ dedikleri model. Bu senaryo yeniden bir daralmaya gideceğimizi öngörüyor ki, bu senaryo için Gartner’in verdiği ihtimal yüzde 20. Ortaya konulan üç senaryo içinde olabileceğin en kötüsü bu.
Bilgi ve iletişim teknolojileri ve servisleri pazar büyüklüğünün 2011 yılında 3,447 milyar dolar büyüklüğe erişeceği öngörülüyor. Bu, 2010 yılı öngörüsü olan 3,329 milyar dolara kıyasla yüzde 3,5’lik bir büyümeye karşılık geliyor. Önümüzdeki yıllarda bu alan için beklenen büyüme oranları da yaklaşık bu civarda.
İleri teknolojinin ilk odağı tüketicilere kayıyor
Bundan böyle piyasaya hakim olacak eğilimlerin birini de İngilizce “Consumerization” denilen, ileri teknolojinin son tüketiciye odaklanması olarak tanımlanabilecek bir yaklaşım. 2000’li yıllara kadar teknoloji üretiminde öncelikle kurumsal tüketim hedef alınıyordu. En üstün modeller kurumlar tarafından satın alınırdı ve kurumlarda hep ‘son teknolojiler’ kullanılırdı. Zamanla internetin yaygınlaşması, evlerin teknolojiyle donanması ve gençlerin talepleri bu durumu tersine çevirdi. Artık teknoloji önce son kullanıcılar ve tüketiciler için üretiliyor, daha sonra kurumlar bir şekilde bunları devreye alıyorlar. Bu önemli bir akım ve Gartner bunun devam edeceğini öngörüyor. İnternet furyası da yine aynı hızda ve şiddette devam edeceği düşünülen akımlar arasında. Sosyal ağlar, bloglar, anında mesajlaşma, resim ve özellikle video paylaşımı bu alandaki en popüler uygulamaları oluşturuyor. Cepten ve her yerden erişim sayesinde herkes hayatındaki tüm detayları internetteki ‘büyük bulut’ üzerine kaydedecek ve oradan paylaşarak kullanacak. Bu paylaşım giderek artan biz hızla çoğalacak.
Kurumsal anlamda yaşlanan uygulamaların modernizasyonu, daha ergonomik teknolojilerin bünyeye alınması, kullanıcılara daha güvenli ve ilgili verilerin, raporların ve analizlerin sunulması gündemdeki ağırlığını koruyan konular. Kurumlar “akıllanmak” için özellikle yenilikçi yazılım çözümlerine ihtiyaç duyuyorlar. Bu amaçla mevcut yazılımların daha iyi uyarlanması ve yenilerinin ilave edilmesi son derece kritik bir konu.
Bilişim sektörüne özel ‘süper gıdalar’ geliyor
Gıda endüstrisinde küçük bir etkiye sahip olduğu halde bir ürünü başka bir ürüne dönüştürebilen gıdalara süper gıda adı veriliyor. Buna verilen en güzel örnek hamburger ve peynir ikilisi. Hamburger bir gıda, bir dilim peynir ise süper gıda. Çünkü bir dilim peynir, bir hamburgeri çizburgere dönüştürebiliyor. Kurumsal bilişim departmanları için ERP uygulaması temel gıdayı simgeliyor. Aynı ERP uygulamasının iPad uygulaması ise ‘süper gıda’ olarak tanımlanıyor. İşte şirket yöneticileri, BT birimlerinden artık daha çok ‘süper gıda’ çözümleri bekliyorlar. Bu tür çözümler sayesinde BT biriminin değeri ve kredibilitesi artıyor. Bu anlamda 2011 yılının bilişim ve iletişim teknolojileri açısından çok inovatif bir yıl olması bekleniyor. İş zekası çözümleri ‘zeki iş’ çözümlerine dönüşecek. ‘Kurumsal Dönüşüm’ programları ‘Dönüşümsel Kurum’ programıyla değişecek.
Artan bant genişliğiyle birlikte, internet ve telekom dünyasının çok daha fazla yakınlaşacağı bir pazar öngörülüyor. Bu pazarda Telco 2.0’ın önemli gündem maddelerinden biri olacağının altını çizen Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kançal şunları kaydetti: “Telco 2.0, operatörlerin şebekelerinden gelen değer ve kabiliyetlerini medya ve reklam ajanslarına, üçüncü parti uygulama geliştiricilere ve buna benzer diğer kanallara kontrollü bir biçimde açarak, bu değerlerin bahsi geçen kanallar tarafından farklı amaçlar için kullanılmasını ve bu sayede gelir elde edilmesini temel alan bir iş modelidir.”
Kançal, görüşlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz iki yıl içerisinde Telco 2.0 kavramı Alcatel-Lucent’ın küresel stratejisi olarak benimsendi. Bu konu Ar-Ge ve satın alma yatırımlarının merkezi haline geldi. Kablosuz iletişim teknolojileri çok hızlı gelişiyor. Geleceğin teknolojisi kabul edilen 4G konusuna çok önem veriyoruz. Şirketimiz, aynı zamanda ng Connect Program’ın da kurucusu. Bu küresel program, cihaz üreticileri, içerik sağlayıcıları ve uygulama ortaklarından oluşan açık bir LTE ekosistemini de yönetiyor. Kablosuz genişbant operatörleri, ng Connect programı ve uçtan uca LTE çözümü ile açık inovasyon, önceden bütünleştirilmiş çözümler, LTE olanaklı hizmetlerle pazara daha kısa sürede çıkış ve geleneksel olmayan yeni iş modellerini kullanma becerisi gibi avantajlardan yararlanıyor. Mobil veri trafiğinin artmasıyla servis sağlayıcılar, kablosuz ağ kapasitelerini artırma ve uçtan uca IP ağlarına geçiş yapma ihtiyacı duyuyorlar. Böylece, gelir getirici yeni servisler sunmayı ve mobil genişbant servislerinin operasyonel maliyetlerini düşürmeyi hedefliyorlar. High Leverage Network mimarisi, bu ihtiyaçlara yanıt veriyor ve servis sağlayıcıların, şirketlerin ve geliştirme uzmanlarının yeni uygulamalar yaratırken ve pazarlarken yaşadıkları kurumsal, teknik ve operasyonel zorluklara çözüm getiriyor.”
BT dünyası, şebeke yönetimi çerçeveli enerji dünyası hizmetleri ile yönetimine benzer bir yapıya doğru oldukça hızlı bir yakınsama içerisinde. Bu değişimin temelini teşkil eden bulut teknolojisinin BT dünyasının çehresini tamamen değiştirme yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirten CA Technologies Türkiye Müşteri Çözümleri Mimarı Uğur Ünlüakın, şu bilgileri verdi: “Telekom şirketleri başta olmak üzere tüm servis sağlayıcılar, sundukları hizmetleri bulut tabanlı ortamlara taşımak, bu ortamları en etkili şekilde yönetmek, paylaştırmak ve bu çabaların standartlarını oluşturmak üzere hızlı bir çalışma içerisindeler. Üretici şirketler de son kullanıcıların ve servis sağlayıcıların bu ihtiyaçlarını en kolay sağlayacak çözümleri sunmak üzere hummalı bir araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunmaya devam ediyorlar. Yarının dünyasında şirketler hizmetleri neredeyse bir elektrik hizmeti gibi alacak ve BT yöneticilerine de bu tedarik zincirini en etkili şekilde gözleyip yönetmek kalacak. Böylece BT yöneticileri artan zamanlarını, kendi alanlarında yaşanan yeniliklerin takibine ve uygulanabilmesine daha fazla kanalize edebilecekler. Bu dünyada BT tedarik zinciri yönetimi, her zamankinden daha önemli olacak.”