TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR GELİŞİM FIRSATI
Bugün Türkiye’de Sanayi 4.0 teknolojileri ve yaratacağı rekabet avantajlarından yararlanmak konusunda farkındalığın yüksek olduğunu görüyoruz. Değişimin kaçınılmaz olduğu bu yolculukta sektördeki tüm paydaşlara önemli görevler düşüyor. Bilişim kuruluşları ve ekosistemlerinin 4.0’ı tetikleyen teknolojileri yakından takip etmesi ve kendi iş modelleri üzerindeki etkilerini, fırsatları ve yol haritalarını hazırlamaları gerek. İşgücü ihtiyacının ve donanımının net bir yol haritasını çıkartarak, kurumsal gelişim süreçlerinde buna göre hareket etmeleri daha da önemli hale geliyor. Teknoloji bugünden itibaren bir adım daha ileri giderek bulut üzerindeki büyük verinin yapay zeka algoritmaları ile bilişsel (kognitif) analizini yaparak yani beynin işleyişi (zeka) ile bilgisayar arasında bir bağ kurarak akıllı iş sonuçları üretilmesini sağlayacak. Turkcell Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayşem Ertopuz, bu gerekliliklere işaret ederken, M2M ile üretim sistemlerinin elde edeceği faydaları şöyle anlatıyor:
“İnovatif çözümlerle birlikte uygulandığında M2M, kurumların tasarruf etmelerini, operasyonel verimliliklerini artırmalarını ve fark yaratmalarını sağlayan bir unsura dönüşüyor. Üretimin anlık, detaylı takibi ve analizi sayesinde daha hızlı ve kârlı iş kararları verilebilecek. Bu da kurumlar için rekabet gücü yaratma ve bu gücü artırma anlamına geliyor. Diğer yandan M2M, Türkiye için de önemli bir gelişme zemini sağlıyor. Şirketlerin performansına yapılan bu etki ülkenin sürdürülebilir kalkınma zeminini güçlendirirken, M2M ile sağlanan otomasyon ve verimlilik artışı, enerji tüketimini aşağı çekerek temiz çevreye katkı sunuyor. Makinelerin birbiriyle konuştuğu sistem, tasarruf, çevre sağlığı, güvenlik ve yaşam kalitesini artırma yönünde de etki yaratıyor. Ülkemizdeki ilk M2M platformunu kurarak geliştirdiğimiz teknolojiyle bir yandan insan hayatını kolaylaştırmalı, diğer yandan eğitim, iş, sağlık ve diğer tüm alanlarda insan kapasitesini artırmaya çalışmalıyız.”
KUTU ——————–
İK’da mikro uzmanlıklar öne çıkıyor
Ayşem Ertopuz, beklentilerini, üretim sistemlerinde değişime hazırlıklı olma stratejilerini ve kurumsal önceliklerini şöyle anlatıyor:
“Belirli alanlarda stratejik dönüşümlerin gerçekleşmesi için çalışıyoruz. Tüm bunları nitelikli iş gücü, sistem entegrasyonları, güçlü karasal ve mobil altyapı, uçtan uca yazılım entegrasyonları, büyük veri ve bulut çözümleri olmak üzere beş başlık altında topluyoruz. Öncelikli olarak, yeni üretim teknolojilerini etkin biçimde yönetmek ve entegre olmuş dünyada gelirlerini arttırmak isteyen bilişim şirketleri sahip olduklarından daha yetkin bir iş gücüne ihtiyaç duyacak. Özellikle kapsamlı tasarım bilgisine ve bilgi teknolojileri yetkinlerine sahip çalışanlara talep artacak. Bu nedenle daha nitelikli işgücü için mikro uzmanlık seviyesinde yetişmiş işgücü altyapısının oluşturulması gerekiyor. Şirket çapında evrensel veri entegrasyon ağları geliştikçe, şirketler, birimler ve yetkinlikler birbirleriyle çok daha uyumlu hale gelecek. Benzer durum mühendislik tasarım, üretim ve hizmet fonksiyonları için de geçerli olacak. Tüm sistem bileşenlerinin gerçek zamanlı ve sürekli iletişim halinde olması için veri akışını kesintisiz sağlayabilecek güçlü karasal ve mobil alt yapı yatırımları çok daha önemli hale gelecek. Yazılım entegrasyonlarının artması ile sistemlerin kontrolünün tek bir platform üzerinden yönetilebilmesi sağlanacak.”