O artık bir ‘sistem bütünleştirici’
Teknoloji altyapısı alanındaki yeni eğilimlerin yanı sıra farklı sektörlerde ortaya çıkan yeni gelişmeler de bilişim şirketleri için yeni fırsatları beraberinde getiriyor. Örneğin veri merkezleri hızla yaygınlaşan yeni bir teknolojik eğilim olarak öne çıkarken, enerji dağıtımı alanında yaşanan özelleştirme süreçleri ile birlikte bu şirketlerin teknoloji altyapılarının yenilenmesi konusunda önemli projeleri gerçekleştireceği öngörülüyor.
Ericsson Türkiye de bu fırsatları değerlendiren şirketler arasında yer alıyor. Yeni gelişmeler paralelinde, kurumsal alana ağırlık veren Ericsson Türkiye, bu çerçevede beş yıllık bir büyüme planı da oluşturdu. Dört büyük telekom operatörünün dışında enerji, kamu, finans, endüstri ve alternatif operatörlerin oluşturduğu telekom sektörüne yönelik çalışmalarını hızlandıran Ericsson Türkiye, kendini “sistem bütünleştirici” bir şirket olarak konumlandırıyor.
Ericsson Türkiye’nin 2010 yılını yüzde 50’nin üzerinde büyüyerek bitireceğini belirten Ericsson Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cenk Alper, önümüzdeki yıl için de oldukça umutlu konuşuyor. Kurumsal alanda büyük bir boşluğun oluştuğunu ve beş yıllık büyüme stratejisi çerçevesinde bu boşluğu dolduracak adımlar attıklarını kaydeden Cenk Alper, şunları kaydetti:
“Günümüzde artık yerel bir şirket gibi davranıp, istediğiniz an küresel kaynağa da ulaşabilme olanağına sahip olabilirsiniz. Biz de bu gücümüzü kullanarak belirlediğimiz sektörlerdeki kurum ve şirketlerin; iletişim altyapısı, donanım, yazılım, veri merkezi, iş sürekliliği, güvenlik gibi alanlarda tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürün, çözüm ve hizmetleri sağlayacağız. Zaman zaman bu konuda iş ortaklarımızın oluşturduğu çözümleri de müşterilerimize sunacağız. KOBİ ölçeğindeki şirketlere ise iş ortaklarımız aracılığıyla gitmeye devam edeceğiz.”
Ericsson’un önem verdiği sektörlerden bir tanesi de enerji sektörü. Son dönemlerde gerçekleşen özelleştirmeler ile birlikte enerji dağıtım şirketlerinin teknoloji altyapılarına önem vereceğine dikkat çeken Cenk Alper, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şirketler sanırım ilk yılı biraz piyasayı izlemekle geçirecekler. Daha sonra ise daha verimli bir yapı oluşturmak için bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım yapacaklar. Özellikle enerji kaçaklarının önlenmesine yönelik çalışmalar ilk adımları oluşturacak. Biz de bu gelişmelere yönelik hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Örneğin enerji sektöründe uzaktan ölçme ve değerlendirme konusunda bir sistem geliştirdik. Diğer önemli bir alan da ülke güvenliği konusu olacak. Bu alanda da örneğin uluslararası sınır güvenlik konusunda bir proje üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca akıllı şehir kavramı da fiber altyapılar ile gelişiyor. Bu fiber kabloların üzerine değer katan çözümlerimiz ile bu alanda da önemli çalışmalara imza atacağız. Öte yandan yönetilebilir servisler ve dışkaynak konusunun gelişeceğine inanıyoruz. Özellikle kamu kuruluşlarının dışkaynak kullanımı önemli fırsatlar yaratacaktır.”