Gelişi güzel
“Karar” sözcüğü biraz fazla oturaklı. Harekete geçtiğimiz her an bir karar olduğu halde -örneğin şu an bu yazıyı okumaya karar vermeniz gibi- daha hafif, daha gelişigüzel bir sözcük arıyorum. Karar teorisi çalışanlar bu ara “sezgi” sözcüğü (intuition) üzerinde duruyor. Surrey Üniversitesi’nden Çınla Akıncı, “2010 Yılın Araştırıcısı” ödülünü alan çalışmasında, “nasıl bildiğimizi bilmeden bildiğimiz yollar” olarak tanımladığı sezgilerin iş idaresindeki rolünü ele alıyor. Aynı üniversiteden Eugene Sadler-Smith de bu yıl “Sezgisel Zihin” adlı kitabını yayınladı. Disipliner sezgiler uzun yıllar perçinlenerek oluşur ama köklerindeki intibalar bir anda. Daha doğrusu 3 anda! Evet, bir olgu hakkında genel görüş sahibi olmak için 3 deneyim yetiyor. Örneğin 3 şutu giren bir oyuncunun artık hiç kaçırmayacağını düşünmek gibi (hot hand fallacy). Üstelik başka canlılar da istatistikler kısıtlı olduğu halde çıkarım yapabilmek için (bounded rationality) hızlı genellemeler yapıyor. Hatta bazılarında bu saplantı seviyesinde. Ünlü eğitim psikoloğu B. F. Skinner tavuklarda “batıl öğrenme” olduğunu (superstitious learning) keşfetmiştir. Bir koşulu olmadan, düzenli aralıklarla besin fırlatan bir cihaz karşısında tavukların, hızla kendi koşullarını yarattığı gözlenmiş. Kimi kendi etrafında dönme, kimi de başını belli biçimde sallama gibi davranışlar geliştirmiş ve besin gelmesi buna bağlıymış gibi tekrarlamışlar. Sebep arama canlıların içine işlemiş bir dürtü. Sanki harekete geçiren zihinsel kaslar var ve sebeplerle besleniyorlar. Bu açlık bazen sebebi icad etmeye kadar varabiliyor. Hele sonuç ilişkisi basit ve güzel görünüyorsa; 3 kere de gözlenmiş ise… Yeni yılda size keskin sezgiler diliyorum ve yılbaşı şiirimi sunuyorum:
Gelişi güzel bir yola saptım, cennet bahçesine çıktı,
Keyifle sürüyordum arabamı, belli ki bahtım açıktı.
Keyfi tercihler karmaşık durumlara keder,
Basit yollar, biraz da güzel olsunlar yeter.
Zamanda savrulmak yerine uçmaya başlamak için,
Sezgisel kaslar güçlenmeli, olmalı laçin…