DNA tamircisi
Kış festivalinde ağaçlar süslemek, dinler öncesi bir adettir. 21 Aralık Kış dönencesinde, Kuzey yarıküre fiilen kışa girerken, yaklaşan zorlu havalar için doğa ile barış yapmak gerekir. İskandinavya’da ve diğer German ülkelerinde Yule festivali olarak kutlanan 21 Aralık haftasında, ağaçlar süslenir ve açık havada büyük ziyafetler düzenlenir. Tahminen bu geleneği takip eden Glasgow Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, dünyanın en küçük Yule ağacını dikip süslemişler! Nanoteknik bir harika olan bu sembolik çam ağacı sadece 290 mikron boyunda!
Belli ki Glasgow ile bir nanotek yarına girişmiş olan Nottingham Üniversitesi de, doğum günü 16 Aralık olan ünlü Kimya profesörleri Martyn Poliakoff’a nanoteknik bir doğumgünü hediyesi sundular. Kabarık beyaz saçları ile “çılgın profesör” imajına sahip Poliakoff, atomik elementleri tanıtan 118 kısa videosu ile ünlü olmuştu (periodicvideos.com). Hediyesi de bir periyodik cetvel, ancak sadece birkaç mikron genişliğinde ve kendi saç teline kazınmış halde!
Cetvelin değerli metallerinden paladyum (46), ayrıca yılsonu nanotek haberlerine konu oldu. Zararlı egzoz gazlarını dönüştüren katalitik konvertörlerde, yakıt pillerinde ve hemen tüm elektronik cihazlarda kullanılan paladyum için artık Güney Afrika’daki rezervlere bağlı kalmak gerekmiyor. Elektronik endüstrisi büyük miktarda paladyuma gerek duyan Japonya’nın Kyoto Üniversitesi araştırmacıları, çok daha bol bulunan rodyum ve gümüşü nanoteknoloji ile karıştırıp paladyum üretmeyi başardılar. Bu “simya” örneği kadar çarpıcı bir örneğimiz daha var: moleküler robotlar!
California Institute of Technology’deki biyomühendislik laboratuarında geliştirilen nanobotların bacakları DNA moleküllerinden oluşuyor ve yine bu moleküllerin dizilişi ile çizilen yollarda yürüyebiliyor. Şu an dakikada sadece birkaç nanometre hızına ulaşan nanobotlar, ileride DNA tamiri yapabilecek kadar iyileştirilebilir. Kim Stanley Robinson’un bilim kurgu eseri Mars üçlemesinde benzer işlevi olan bir iksiri içenler yaşlanmanın önüne geçip binlerce yıl yaşayabiliyorlardı. İşte yeni yıla girerken iyi haber diye buna denir! Değil mi?