Eğitimde inovasyon şart!
Biliyorsunuz, Başbakan’ın “mega projesi”, MEB ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından ortak yürütülecek, “Fırsatları Artırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” (FATİH) projesi, çok konuşuluyor şu sıralar. “Sınıfları teknoloji merkezi haline getireceği” söylenen proje ile, 42 bin okuldaki 570 bin dersliğe dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı, internet, çok amaçlı yazıcı ve akıllı tahta sağlanacak.
Aslında “nihayet” dedirtecek bir proje bu. Umarım, öğretmenlerin bilgisayar, internet ve bilgi okuryazarlığının artırılması, donanımın zavallı öğretmenlere zimmetlenmemesi, açık kaynak ve özgür yazılım gibi konuların es geçilmemesi gibi “ayrıntılar” da düşünülür de, ülkedeki “projeler mezarlığı”na bir taş daha dikmeyiz.
Projenin içeriği, yönelimi ve stratejisinin ilgili tüm tarafların katılımına açık olması önemli bir konu. Aksi takdirde, Bilgi Toplumu Stratejisi’nin kadük hale gelmesi gibi bir deneyim daha yaşamaya hazır olalım. Açıkçası ben bu projede etkin yönetişimin, şeffaflığın va katılıma açık yapının işaretlerini henüz göremedim.
Eğitimde inovasyon baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Çünkü bilgi ekonomisine, yani yeni bilgi yaratma ve işleme tarzlarına uygun, inovasyon yeteneği ile donatılmış bir insan kaynağı için eğitimde inovasyon şart. Eğitim teknolojilerinde gelişen inovasyon yeni bir ileri teknoloji sektörü yaratıyor. Bu sektörün motorunu özellikle “ağ entegrasyonu” ve “etkileşim tasarımı” başta olmak üzere, teknolojik yakınsama, web 3.0 perspektifi ve semantik web, açık inovasyon ağları gibi gelişmeler oluşturuyor… Eğitim sistemlerinde “sanallaştırma”, uzaktan eğitim yapılarıyla birleşerek yeni bir öğrenme platformu yaratıyor. Enformasyon tasarımı, özellikle de görsel anlama tekniklerinin geliştirilmesi, görsel-işitsel boyutta zenginleştirilmiş etkileşimli yapılarla bütünleşerek eğitim kalitesinin artırılmasına katkıda bulunuyor. Eğitim ve öğrenme teknolojilerinin gelişimini yönlendiren önemli bir eğilim de açık kaynaklı sistemlerin gelişimi ve buna bağlı “açık inovasyon” yapılanmaları.
FATİH, bütün bu gelişmelerin tartışılmadığı, ülkemiz eğitiminin spesifik sorunlarının tarafları tarafından sürece dahil edilmediği, kapalı ve salt kamu yönetiminin borusunun öttüğü bir proje geliştirme platformu olursa, korkarım fethettiği sadece donanım ve yazılım üreticileri olur.