Paranız mobilde daha da fazla işe yarıyor
Fintech ve kurumsal mobil uygulamalar üzerine uzmanlaşan Mobven, kurucu ortaklarının danışmanlık geçmişi ile müşterilerine hedefe yönelik hızlı çözümler üretiyor.
Mobven; 2012 yılında Serter Varol ve Emre Yılmaz tarafından kurulmuş bir mobil uygulama şirketi. Halen Türkiye’nin fintech alanında mobil projeler yapan en büyük firmalarında biri olduklarını vurgulayan Mobven Kurucu Ortağı ve CEO’su Serter Varol, üç alanda hizmet verdiklerini belirtti: Uçtan uca mobil uygulama geliştirme, Mobven Labs ile finans teknolojileri alanında mobil cüzdan, mobil ödeme, mobil kredi ve mobil para biriktirme gibi ürünleri hayata geçirmek ve pazardaki büyük oyuncuların mobil test otomasyonu hizmetini Momentum ürünüyle destekleyerek hizmet vermek ve son olarak, Mobven Studio ile müşterilere kullanıcı deneyimi tasarlanması, UI ve UX desteği vermek.
“İlk mobil cüzdan projemizi, 2014 yılında hayata geçirdiğimiz Mastercard işbirliği ile sahaya indirdik. Yine bu altyapı Caffe Nero’nun mobil ödeme çözümü olarak Mastercard ile işbirliği ile kullanıldı” bilgisini veren Serter Varol, sonrasında Türkiye'nin önde gelen bankalarıyla mobil ödeme, para biriktirme, mobil kredi gibi ürünleri de hayata geçirdiklerini söyledi. Ürünler ve hizmetler Türkiye ile sınırlı kalmadı ve Ortadoğu'da yeme-içme ödemelerinden para transferine, toplu taşımadan okul ve aidat ödemelerine kadar birçok kanalın ödemesini sunulan çözümlerle sağlamak gündemde. “Yani bir kullanıcının fiziksel cüzdanı olmadan hayatını devam ettirebilecek bütün işlemlerini cep telefonu ile yapabilmesi gündeme gelecek. Biz de mobil olan her cihazdan ödeme işlemi gerçekleştirebilecek hale geldik” açıklamasını paylaşan Serter Varol’un verdiği bilgiye göre, Mobven ile sunulan mobil cüzdan ile telefon üzerinden kredi ve banka kartını tanımlayabilme, alışveriş tutarını ödeyebilme, para transferi yapabilme, para alabilme, fatura ödeme gibi bankacılık ve ödeme işlemeleri yapılabiliyor. Yeni nesil POS (ÖKC) tarafında Ingenico ile QR kodla mobil ödeme tarafında işbirliği içinde olan Mobven, son fintech ürünlerinden Süpertaksit ile önde gelen bir banka ile işbirliği içinde. Avrupa’nın en büyük bankalarından biriyle de mobil para biriktirme ürünüyle işbirliği var. “Şu anda anlaştığımız, yine Türkiye’nin en büyük kurumuyla, yine mobil ödeme ve sipariş alanında yeni bir projeyi hayata geçirmek için düğmeye bastık” yorumunu eklemeden geçmeyen Serter Varol, İstanbul, İzmir ve Londra ofislerinde yaklaşık 60 kişilik ekiple hizmet verdiklerini belirtti ve sorularımızı şöyle yanıtladı:
Küresel çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Bunlara ne gibi yeniliklerin eklenmesi gündemde?
Şu ana kadar Dubai, Chicago ve Londra'da çeşitli projeler gerçekleştirdik. Bu işlerin önemli bir kısmı da mobil ödeme ve mobil finans alanında hizmet veren şirketlere yönelik fintech projeleri oldu. Bu şehirlerde hem Mobven olarak mobil uygulama geliştirme hizmetleri verdik hem de Mobven Labs tarafındaki ürünlerimizle hizmet veriyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni pazarlar da radarlarımızda ve Türkiye’deki en büyük kuruluşlarla çalışmalarımız devam ediyor. Fintech tarafında müşteriler tarafında da en çok tercih edilen mobil firma olarak bu alandaki yetkinliklerimizi ürünlerimizle de firmalara destek vererek sürdürüyoruz.
Londra ofisi dışında yeni bir küresel ofis planınız var mı?
Ortadoğu’da en büyük mobil ödeme projelerinden birini üstlendik. Bu proje şu ana kadar mobil ödeme ve cüzdan tarafında yapılmış Ortadoğu’daki en iddialı projelerden olacak. Bu uygulama ile yakın zamanda toplu taşımadan alışverişe, yeme-içmeden para transferi işlemlerine kadar her alanda mobil ile ödeme yapılabilecek. Ortadoğu'nun büyük bankaları da bu projenin bir parçası. Londra'da yaptığımız proje şu an İngiltere'nin önde gelen süpermarketlerinin sipariş ve ödeme taraflarında kullanılmakta. Chicago'daki müşterilerimize geliştirdiğimiz yenilikçi çözümleri telekom operatörü AT&T ile entegre ve yaygınlaşma sürecinde.
Nasıl bir ekip çalışmanız var ve hangi önceliklerle ilerliyorsunuz?
Farkımız; anahtar teslim iş yapma, dış kaynak sağlama gibi konularının yanı sıra, iş modeli kurgulanması ve mobil strateji tarafında danışmanlık hizmeti vermemiz. Rakiplerimiz daha çok tariflenmiş işin üretilmesi tarafında çalışırken, Mobven olarak işin sadece teknik ve BT kısmında kalmıyor, müşterilerimize sektörlerine ve kendi müşteri kitlelerine uygun ürün fikirleri ve inovasyon alanları konularında önerilerle geliyor, kullanıcı deneyimini tasarlıyoruz. Studio ise bu alanda tamamen yeni bir oluşum ve biraz da pazarın açıklarından yola çıkarak 2016 yılında kendi bünyemizde oluştu. Studio, mobil ürün geliştirme ve inovasyon işlerinde neyi nasıl yapmalı, kullanıcı deneyimi ne olmalı, hangi özellikleri barındırmalı, neleri hariç bırakmalı gibi soruların yanıtlarını vermek üzere, mümkün olduğunda kullanıcı verilerini kullanarak ve nihai kullanıcıdan bilgi ve geri dönüş almaya dayalı bir yaklaşımla çalışan iş birimi. İş modeli ve kullanıcı deneyimi tasarlanan fikirlerin hayata geçirilmesi de yine kendi ekiplerimiz tarafından yapılıyor. Dolayısıyla günün sonunda fikir bulmadan, gerçek ürünü pazara sürmeye kadar gerçek anlamda uçtan uca hizmet veriyoruz.
2017 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerek 2018 yılı gerekse orta vade için planlarınız ve hedefleriniz neler?
Özellikle hizmet alanındaki çözümler için yurtdışında halihazırda çalışan, müşteri ve hizmet ağı olan daha büyük şirketlerle işbirlikleri gerçekleştiriyoruz. Çeşitli yerli ve yabancı oyuncular ile işbirliği halindeyiz ve şu anda Ortadoğu pazarında bu sayede projeler gerçekleştiriyoruz. Yine benzer işbirlikleri ile bu projelerin sayısının artacağını düşünüyoruz. Bugüne kadar yaptığımız tüm ödeme çözümlerinde HCE, iBeacon, QR gibi teknolojileri kullandık ve önümüzdeki dönemde de yeni teknolojileri kullanarak son mobil ödeme çözümlerini sunacağız. Her projenin doğası ve ihtiyaçları gereği farklı teknolojiler kullanılıyor. Örneğin; Türkiye’de sunduğumuz perakende çözümlerinde iBeacon ile kampanya önerme ve sepete ekleme özelliği öne çıkarken, İngiltere’de Sainsbury’s, Tesco, Coop, Morrisons gibi pek çok süpermarkette kullanıcılar ürünün barkodunu okuttuğunda, önce ürüne karşı herhangi bir alerjisi olup olmadığını görebiliyor ve eğer ürün uygunsa, ürünü sepetine ekleyebiliyor. Buradaki örnekler gibi mobil ödemeleri, kullanıcıya içinde bulunduğu yapıda katma değer oluşturabilecek deneyimle birlikte hayata geçirmek üzerine çalışıyoruz.
Momentum nasıl bir fark yaratıyor, test otomasyonunda nasıl bir yeniliği ortaya koyuyorsunuz?
Test otomasyon ürünü Momentum, Londra’daki yarışmada finale kalan bir ürün olduktan sonra hızlıca talep görmeye başladı. Londra’da Momentum için ayrı bir çalışma ekibi ve şirket kurduk. Şirketler bu hizmetimiz sayesinde hem yazılım sürelerini azalttılar hem de kaliteyi 5 kat arttırdılar. Müşterilerimize sağladığımız bu hizmetin Türkiye’de başarılı olmasından sonra hızla uluslararası pazarda şansımızı denemeye karar verdik. Burada da ilk görüşte işler iyi gidiyor diyebiliriz. Momentum şu anda Türkiye’nin en büyük bankaları ve havayolu şirketlerinin kullandığı bir ürün ve buna bağlı olarak da bizlerden test hizmeti alıyorlar.